Geçtiğimiz yıl bin 500 kişinin daha göç etmesiyle 1992 yılından bu yana her yıl nüfusu hızla azalan 'Kafkasların başkenti' diyerek sözde övdüğümüz eski adıyla Meşe, şimdi ki adıyla Serhat Ardahan'ı da, kendimizi de bir türlü kurtaramadık.. 
Birilerinin, bir taraftan 'para yok, ondan hizmet edemiyoruz' deyip, diğer taraftan 'Bir hışımla geldi geçti peh peh peh Kiziroğlu Mustafa Bey hey hey hey.. Şu dağları deldi geçti Ağam kim paşam kim..' türküleri eşliğin de kardan, buzdan temizlenmeyen beyaz asfaltından görünmeyen bozuk ve güllerin açmadığı yolları ile memleketi kurtarmaya çalışsa da devam eden göç ile birlikte her yıl bin, bin 500 kişinin başta İstanbul'a olmak üzere batı kentlerine göç edip, ülkeye yön veren bu kentler de yaşamlarına devam ettiklerini ve bunları temsilen bir çok derneğin kurulduğunu da biliyoruz..
Ardahanlıların bu kentlerde yaşamın her alanında var olmanın mücadelesini verirken insan yutan bu metropollerde sıkıştıklarında el atacakları dalların başında gelen dernekçiliğin federasyonlaşıp, konfederasyonlar ile daha güçlü olmaya çalıştıkları da bir gerçektir.
Evet, dün 13 dernekle kurulup, ardından benim 'Güçlü Bir Ardahan Lobisi' diyerek kısa adı ARDAFED olan bu stk'ya 6 buçuk yıl başkanlığım süresi içinde üye sayısı hızla arttırılarak, bugün sayıları plakası 75 olan rakamı geçen Ardahan'ın İl, İlçe ve Köy Derneğinin çatısı altında bir arada olduğu Ardahan Dernekler Federasyonu başta olmak üzere diğer il, ilçe federasyonları ve stk'ları var..
Yani her yıl biraz daha eriyen ama batı kentlerinde hızla büyüyen Ardahan 104 yaşında..
Başkanlığım süresi içinde onca engelleme, çeper dibi fesatlamalar ve de hain kobuğları yiyenlerin çelme takmalarına karşın başta İstanbul'da olmak üzere batı kentlerinin yanı sıra merkezinde ki Ardahanlı dernekleri bir araya toplamanın yanında Ardahanlı İş insanlarını, kadınlarını, gençlerini de bir araya getirme mücadelesi veren ve bu yönde önemli çalışmalara imza atan ARDAFED'in o yıllarda ortaya koyduğu olağanüstü performansın Ardahan ve ülke kamuoyunda oluşturduğu olumlu havanın yanı sıra bu durumdan rahatsız olanların samimiyetsiz gerçek yüzünü de ortaya çıkarmıştı.
Kirasını ödeyemez denilen ama başta ilki ve sonuncusu olan bu etkenlikte iki milyona yakın insanı Marmara'nın deniz kenarında ki meydanına, Maltepe sahiline döken 1. Ardahan'ı Tanıtım Günleri olmak üzere bir çok çalışması ile o dönem önemli bir çıkış yakalayan ve hedefinin 'Güçlü Bir Ardahan Lobisi' oluşturmak olduğunu belirtip, bundan taviz vermeyerek önce dernekleri, ardından iş insanlarını, kadınları daha sonra da Ardahanlı gençleri bir araya getiren Ardahan Dernekler Federasyonun asıl yaptığı önemli şey 39 ilçesi olan İstanbul'a Ardahan'ı anlatmak ve KAI'lerin gölgesinde Ardahan'ı çıkarıp, Ardahan'ın bu ülkede sınır, 5 ilçesi, bir beldesi, 226 köyü olan 81 kentten biri olduğunu kabul ettirmesidir.. 
Ve diğer önemli yaptığı bir şey daha var ki; Oda ARDAFED'in başta yıllardır dernekçilik yaptıklarını sanıp, kendilerine 'başkan' desinler diye dün ve bugün ortalıkta gezenler olmak üzere birilerini en çok rahatsız ettiği en önemli bir durum olmuştu.
Yani işin kısacası Ardahan'ı ülkeye, İstanbul'a tanıtan, anlatan Ardahan Dernekler Federasyonun o dönemde ki yani benim ve iki dönem yanımda olan yönetimi ile hızlı bir süreç yakaladığı ve bu gidişle başta siyaset alanını olmak üzere bir çok konuda Ardahan ve Ardahanlının İstanbul'da olduğu gibi ülke genelinde merkezi konumuna geldiğinden rahatsız olanlar bu büyük emeklerle oluşturulan birlikteliği dağıtmak için Ardahan'da köylerde bulunan çeper dibindeki fesatlık ve namussuzluklara yönelmiştiler.
Ancak o dönem ve hala bu çakallığı yapanlarda biliyordu ki: 'Benim başkanlığım esnasında ARDAFED'in bunlara papuç bırakmayacak ve başta siyasette olmak üzere bir çok alanda İstanbul'a ve Türkiye'ye damgasını vurmaya devam edecek..' diye oynanan ayak oyunları ile bugün duraklama dönemine girmiş olsa da, 104 yıl önce Ata, dedelerimizin kaça kaç dönemi denen dönemde yani karda, zemheride, kara kışta verdikleri mücadelenin 104. yıl dönümünü belediyelerin bedavadan verdiği kapalı salonlarda bile yapamaz hale getirmiştirler.
Peki bundan kim kazançlı oldu?
Bilmem ama bana yaşatılanların beni anlamayanların da içinde olduğu bugünkü yönetime de yaşatıldığını da bilen biri olarak derim ki; Bu kayıpta en çok kayıp eden Ardahan olurken, en çok zarar edenler yapılmak istenen lobiciliği  nenelerinin lobiyesi sanıp, kendileri ile birlikte Ardahan'ı yiyenlerdir..
Çünkü, bizim 'Güçlü Bir Ardahan Lobisi' dediğimiz süreçte 5 Ardahanlı batı kentlerinde belediye başkanı, 7 Ardahanlı Ankara'da milletvekili, 2 Ardahanlı cumhurbaşkanı danışmanı, oncasının ülke yönetiminde ve bu ülkeye yön veren basın ve medyada olduğunu anlatarak bu gücü iş insanları ile birleştirişsek batı kentlerin de toplanacak olan güçlü bir Ardahan kar topunun önüne kattığıyla hep birlikte büyüyeceğini anlatırken birilerinin, 'küçük olsun, benim olsun, Fakir gibileri hiç olmasın..' diyerek KAI'lerin gölgesine, mahalle pazarlarına kadar düşürdükleri Ardahan'ı hain kobuğ ve sözde büyük turplarla birlikte yemiştiler..
Ama kutladığımız ama başta ekonomik, eğitim, sağlık olmak üzere bir çok alanda bir türlü kurtaramadığımız şehrimiz ve hemşerilerimizin umutlarını yitirmeden 104 yıl önce verilen mücadelenin bir kez daha verilebileceğini kabulle hep birlikte 'Haydi bir kez daha' diyerek el ele verilmesi halinde ekonomik, sosyal, siyasal ve de kültürel olarak kurtulacağına inandığım Ardahan'ımın, Ardahanlının farkında olmadığı içinde ki öz güveniyle atacağı bir iki samimi adımla yeniden toparlanabileceğini de unutmamak gerek..
Bunu da yapacak olanların da alt yapısını yeniden organize eden ve artık sahaya inmesi istenen Ardahan Konfederasyonu, ARDAFED'ler başta olmak üzere kendilerini eyalet sanan Hoç/Fed, Çıl/Fed, Damal/Fed, Göle/Fed, gibi mevcut federasyonlar, hala federasyonlarını kurmayan Posof ve Hanak dernekleri ile sülale deneklerine kadar düşen İl, İlçe diğer dernekler ve de 'aydınım, iş insanıyım, siyasetçiyim, sanatçıyım, medya ve gazeteciyim' deyip, kendilerini dipte, köşede saklayıp, kazlı, sazlı gecelerden geceye ortaya çıkıp, eşsiz, çocuksuz gelip, ellerine aldıkları mikrofonlar ile şov yapanların Ardahan için ortaya koyacakları gerçek samimiyetindedir..