The Fate of Europe: Either It Remains America’s Pawn or Rises with Turkey!

Batı dünyası, özellikle de Avrupa devletleri, uzun yıllardır Amerika ve İngiltere’nin tahakkümü altında bir vasal konumunda. Ekonomileri güçlü, teknolojileri ileride ancak siyasi iradeleri Washington ve Londra eksenine sıkı sıkıya bağlı. Almanya, Fransa gibi ülkeler bağımsız karar alabilir mi? Görünürde evet. Ancak gerçekte, Amerikan hegemonyasının çizdiği sınırların dışına çıkamazlar. NATO bünyesinde sözde müttefik ama özde sömürge durumundalar. Peki, bu durum değişebilir mi? Kesinlikle evet!

The Western world, especially the European states, has long been in a vassal position under the domination of the United States and the United Kingdom. Their economies are strong, their technology is advanced, but their political will remains tightly bound to the Washington-London axis. Can countries like Germany and France make independent decisions? Ostensibly, yes. But in reality, they cannot step outside the boundaries drawn by American hegemony. Within NATO, they are so-called allies, but in essence, they are subordinates. Can this situation change? Absolutely!

Avrupa, yüzyıllardır Anglo-Sakson hâkimiyetinin gölgesinde kalmış bir kıta. Ortaçağ'dan miras kalan din temelli korkular, soğuk savaş dönemi paranoyaları ve Amerika'nın güvenlik garantilerine bağımlılık, onları gerçek bir güç olmaktan alıkoyuyor. Oysa Avrupa, Türkiye ile birlikte hareket ettiğinde dünyanın en büyük askeri gücüne dönüşebilir. Türkiye, tarih boyunca ordusuyla, stratejik konumuyla ve bağımsızlık ruhuyla bir dünya gücü olmuş bir devlettir. Ancak Batı, Türkiye’yi hep dışlamış, Avrupa Birliği sürecinde oyalamış ve Ortadoğu'daki çıkarlarına ters düştüğünde terör örgütleriyle iş birliğine girişmiştir.

Europe has remained in the shadow of Anglo-Saxon dominance for centuries. Fear-based religious narratives inherited from the Middle Ages, Cold War paranoia, and dependence on American security guarantees prevent them from becoming a true global power. However, when Europe aligns with Turkey, it can become the world’s largest military force. Turkey has historically been a global power with its army, strategic position, and independent spirit. Yet, the West has consistently marginalized Turkey, stalled its EU accession process, and collaborated with terrorist organizations whenever Turkey’s interests clashed with Western plans in the Middle East.

Bugün çözüm basittir: Avrasya Askeri İş Birliği Sistemi kurulmalıdır. Avrupa’nın Türkiye’yi güvenilir bir ortak olarak görmesi ve stratejik bir müttefik olarak içselleştirmesi, Batı'nın Anglo-Sakson boyunduruğundan kurtulmasının tek yoludur. Türkiye’nin toprak bütünlüğüne ve güvenliğine tehdit oluşturan terör örgütleriyle olan tüm ilişkiler kesilmeli, Ortadoğu’nun ve Asya’nın zengin doğal kaynakları İngiltere ve Amerika’nın kontrolünden çıkarılmalıdır.

The solution today is simple: The Eurasian Military Cooperation System must be established. Europe must see Turkey as a reliable partner and internalize it as a strategic ally; this is the only way to break free from Anglo-Saxon dominance. All ties with terrorist organizations that threaten Turkey’s territorial integrity and security must be severed, and the rich natural resources of the Middle East and Asia must be freed from British and American control.

Türkiye ile birleşen Avrupa, Amerikan ordusunun tam iki buçuk katı büyüklüğünde bir askeri güce ulaşacaktır. Bu ne anlama gelir? Demek ki Washington ve Londra’nın küresel tahakkümü son bulacaktır. Avrupa, artık Amerikan üsleriyle dolu, Amerika’dan izin almadan adım atamayan bir coğrafya olmaktan çıkacaktır. Küresel enerji ve ticaret yollarında söz sahibi olacak, Orta Asya’dan Afrika’ya kadar geniş bir nüfuz alanına ulaşacaktır.

When Europe unites with Turkey, it will possess a military force two and a half times larger than the U.S. military. What does this mean? It means that Washington and London’s global hegemony will come to an end. Europe will no longer be a geography filled with American military bases, unable to take a step without U.S. approval. It will become a key player in global energy and trade routes, expanding its influence from Central Asia to Africa.

Gelin görün ki, bugün Almanya ve Fransa hâlâ bu gerçeği görmekten aciz. Amerika'nın şantajlarına, ekonomik baskılarına boyun eğiyor, Türkiye gibi bir güçle gerçek bir ittifak kurmak yerine onu sürekli dışlıyorlar. Oysa geleceğin dünyasında, Avrasya ekseni yükseliyor. Asya’nın ekonomik gücü, Türkiye’nin askeri ve stratejik gücü ile birleştiğinde, Avrupa için bambaşka bir kapı aralanacaktır.

However, Germany and France still fail to see this reality today. They submit to America’s blackmail and economic pressure, constantly sidelining Turkey instead of forming a genuine alliance with such a powerful nation. Yet, the future world order is shifting toward the Eurasian axis. When Asia’s economic power combines with Turkey’s military and strategic strength, an entirely new gateway will open for Europe.

Bugün Avrupa’nın önünde iki yol var:
Ya Amerika’nın sömürgesi olarak kalmaya devam edecekler ve Washington'un güdümünde hareket ederek çöküşe sürüklenecekler…
Ya da Türkiye ile birlikte Avrasya’nın büyük stratejik gücüne dahil olup, yeni bir çok kutuplu dünya düzeninin öncüsü olacaklar.

Today, Europe has two choices:
Either it remains America’s vassal, continuing to act under Washington’s guidance and heading toward decline…
Or it joins forces with Turkey, integrates into Eurasia’s grand strategic power, and becomes a leading force in a new multipolar world order.

Karar onların, ama zaman daralıyor!
The choice is theirs, but time is running out!