Türk toplumu, tarihi boyunca pek çok kez manipülasyonun hedefi oldu. Ancak artık mesele yalnızca bireylerin ikna edilmesi değil, topyekûn bir zihin operasyonuyla toplumun şekillendirilmesi. Bu noktada Milgram, Moscovici, Şerif ve Asch’ın deneyleri, bize kitlelerin nasıl yönlendirildiğini anlamamız için önemli ipuçları veriyor. Peki, modern dünyada bu yönlendirme hangi araçlarla yapılıyor?
Cevap basit: Televizyon, sosyal medya ve görsel-işitsel medya.
Otoriteyi Sorgulamak mı? Emirleri Kabul Etmek mi?
Milgram’ın deneyini hatırlayalım. Denekler, otorite figürünün emirlerine uyarak, kendilerinden istenen etik dışı davranışları sergilemeye hazır olduklarını gösterdi. Bugün toplum, medya otoritelerinin “beyaz önlüklü” sunucuları, akademisyenleri ve uzmanları tarafından şekillendiriliyor. Hangi bilgilerin doğru, hangilerinin yanlış olduğunu belirleyenler, televizyon ekranlarında toplum mühendisliği yapanlar. Halk, sorgulamadan verilen direktifleri yerine getiriyor.
"Bu yemeği ye, şu ilaçları al, bu partiye oy ver, şu düşünceyi destekle!" Günümüz Milgram deneyinde elektrik şokları yerine, psikolojik şoklar var. Kitleler korkutuluyor, panik içinde bırakılıyor ve sonunda “uygun” olarak sunulan çözüme razı ediliyor.
Algıyı Yönetmek: Çoğunluğa Uymak
Moscovici ve Asch’ın deneylerinde insanlar, çoğunluğun yanıldığı durumda bile ona uymaya meyilliydi. Bugün sosyal medya tam da bunu sağlıyor. Algı operasyonlarıyla kim “doğru”, kim “yanlış” belirleniyor. Trend listelerine bakın: Suni kahramanlar, yapay krizler, kontrol edilen muhalefet!
Şerif’in deneyinde belirsizlik içindeki bireyler, çevresindekilerin yönlendirmesiyle hareket ediyordu. Türk toplumu da belirsizlik içindeyken, sahte “kanaat önderlerinin” sözleriyle hareket ediyor. Sadece siyaset değil, ekonomik krizler, sağlık politikaları, dış politika – her alanda bilinç yönlendirilmiş durumda.
Sonuç: Manipülasyon Kapanı
Bugün televizyon, internet ve sosyal medya, bireyin zihnine bir pranga takıyor. Manipülasyon o kadar güçlü ki, insanın kendi fikri olduğunu düşündüğü şeyler bile aslında ona dikte edilen görüşler.
"Hürriyetiniz var ama ne düşüneceğinize biz karar veririz."
Peki, çare ne? Çare, bilgiye sahip olmak ve sorgulamak. Ancak unutmayalım: Manipülasyon sadece bilgisizlikten değil, yanlış bilgiyle doldurulmuş zihinlerden beslenir.
Şimdi soralım: Biz, düşünen bir toplum muyuz, yoksa yönlendirilen bir kalabalık mı?