Bugün, 8 Eylül 2024 Pazar

Bir şehrin yalanları 4

Yollar yapıldı ülkenin dört bir yanına; gidilmedik köy, mezra bırakılmadı neredeyse… İlçelere dahi yüksek okul düzeyinde, hatta fakülte düzeyinde okullar açıldı. Şimdilerde her ile bir hava alanı kampanyası süratinde çalışmalar yapılırken, bir yandan da YHT dediğimiz yüksek hızlı trenler çıktı rayların üzerine. O yönde çalışmalar, o yönde projelendirmeler ve o yönde siyasi baskılar yoğunlaşıyor Ankara’da. 

Dahası var. 

Çok çok dahası var. Kalem kalem sayamayacağımız için dahası var deyip geçiştirmek aslında en mantıklısı.

Çünkü konumuzun asıl damarı; bizi, yani Erzurum’u ilgilendiren kısımları olduğu için başka şehirlerin mukayesesini yapmak hiç akıllıca bir fikir gibi gözükmemektedir.

Rahmetli Erkal’ın her daim ifade ettiği gibi “önce Erzurum gelir” dememiz gerekmektedir.

Diyebildik mi?

Zannetmiyorum! 

Önce Erzurum diyebilseydik; onlarca yıl boyunca kullandığımız askeri hava alanında yaşadıklarımıza hiç ama hiç katlanmazdık. Yanı başımızdaki, bizden sonra şehir olmuş şehirlerin uluslararası hava alanı özelliği olan sivil alanları varken, biz nice yıllar esas duruşta bekleyerek bindik o uçaklara. O kadar iyi niyet sahibi insanlar idik ki, onlarca yıl boyunca bu konuda kimseler esas duruşunu bozamaz oldu. 

Siz hiç “yassak hemşerim” uyarısı içerisinde Ankara’ya bu şehrin sorunlarını iletmeye giden bir yetkili gördünüz mü? Diye sorsam, çoğunuz “ne diyor bu” der geçiştirirsiniz. Oysaki vekilinden, bölge müdürüne kadar, hatta vali yardımcısından daire amirlerinin çoğusunun uçak için geldikleri havaalanında nöbet tutan askerlerden fırça yediğini bilenlerdenim. Nöbetteki asker ne tanır bölge müdürünü, ne tanır milletvekilini… Kendisine emir verilmiştir o da “yassak hemşerim” der çıkar işin içinden. 

Ve ne yazıktır ki onlarca yıl boyunca hep böyle uçtuk. 

Terhis olamadık bir türlü vesselam…

Neden anlatıyorum biliyor musunuz bunları?

Komşu şehirlerimizden sonra keyfine vardığımız sivil ve bir o kadar da uluslar arası olan havaalanımızın kıymetini hiç biliyormuşuz gibi gelmedi bana da ondan. 

Öncelikle şu hususun altını bir çizelim.

Ve asla aklımızdan çıkarmayalım…

“Sözünüzün geçmediği ve adım atmadığınız hiçbir yer size ait değildir”.

Bu mantıkla yola çıktığımızda; bizim şehrimize aitmiş gibi gözüken ama bizimle uzaktan yakından hiçbir bağlantısı olmayan ve birilerinin “yaptım oldu”, birilerinin “elimizdeki bu”, birilerinin “işinize gelir ise” dayatmasıyla önümüze sunulan bu hizmeti, kabullenmekten başka çaremiz yok demektir olduğunu da görmemiz lazımdır. 

Aslında doğrusu da bu “işimize gelir ise”…

İstedikleri kadar uçakla, istedikleri saatlerde. 

Rötarmış.

Ne gelişi belirlidir, ne de gidişi.

Fiyata asla giremiyorum; çünkü pazarlığa tabi desem yanılırım, etiket fiyatı denen kavramın ne olduğunu kendileri dahi bilmezler. 

Rıza pazarı denen bir sistem. Diledikleri fiyatı isteyene veriyorlar gibi bir şey…

Geçenlerde bu konuda bir toplantı da sorulan soru üzerine aldığımız cevap ta çok ilginçti; arz talep meselesi denildi ve çok isteyeni olunca, en çok bedeli ödeyen alır biner denildi.

Aslında bunun adı haraç mezat olsaydı ya.

Ya da bir kızı bin kişi ister, bir kişi alırdı hesabına getirselerdi ya, başlık parasını çok veren kızı alır hesabı…

Askeri havaalanından tek farkı var burasının, sivil ama zihniyet aynı “yassak hemşerim” kim tanır ahaliyi, vatandaşı. 

Var ise çok çok paran, binersin yoksa aşağıdan el salla. 

Daha dün gibi aklımızda verilen vaatler; otobüs parasına uçağa binilecek. Hem de uçağa binmeyen de kalmayacak diye. Aslında doğru otobüslerimizin fiyatları da uçakla yarışır biçimde şimdi. 

İstanbul’a intikal; ha uçak, ha otobüs neredeyse aynı fiyata geliyor. Birisinin, diğerinden farkı zaman aralığı, o da olmasa al birini vur ötekine diyeceğiz.

 Ve detaya bakıldığında harcanan maddi fatura bedeli aynı gibi.

Denetim mekanizması çok uzun süreli bir tatile çıkmış gibi. Hayırlısıyla bir tatilden dönebilse çok çalışacak farkında ama belli ki rapor üstüne rapor alarak gelişini geciktirecek. Olan da yine gariban vatandaşa olacak.

Sen 3-4 bin liraya İstanbul’a uçak bileti alıp uçmazsan şayet, 18 saate 5-6 bin lira verirsin. Çoğu yerde uçak biletleri otobüsten daha hesaplı, daha ucuz.

Aramızdaki o çokbilmişlere seslenmek isterim şehirlerarası dinlenme tesislerinde hiç tuvalete gittiniz mi? Bir bardak çay içtiniz mi? Hatta gaflette bulunup yemek yemeye kalktınız mı? 

Evet doğru oralar başka ülkelerin denetimine tabi oldukları için, bizim sınırlarımızdan içeri girip denetim yapamıyorlar. 

Sıkıntının sebebi bu! 


Bir şehrin yalanları 4

.

Vedat Kan

18.07.2024 13:52:00

Profesyonel ellerde doğallığınızla yenilenin

ERZURUM B.B. U-14 YAŞ GRUBU MÜSABAKALARI HARİKA MÜCADELELER İLE DEVAM EDİYOR

Bir taze haber(!) de bizden olsun o zaman…

Çocukluğumun hayallerinden birisiydi o konak

Erzurum İl Asayiş ve Güvenlik Toplantısı yapıldı

Cumhuriyet’e Giden Yol İşbirliği Toplantısı

Vali Çiftçi Avrupa Kış Sporları Başkenti Erzurum Heyetini kabul etti…

“Geçmişten geleceğe mülkiyetin garantisi…

Erzurum ve Atatürk Üniversitesi ciddi anlamda güzel şeyler yaşayacak…

Çat’ta neler oluyor?

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Fenerbahçe 4 3 0 1 9 10
2.Galatasaray 3 3 0 0 6 9
3.Beşiktaş 3 3 0 0 6 9
4.Eyüpspor 4 2 0 2 4 8
5.İstanbul Başakşehir 3 2 0 1 5 7
6.Göztepe 4 1 0 3 2 6
7.Samsunspor 3 2 1 0 2 6
8.Kasımpaşa 4 1 1 2 0 5
9.Konyaspor 4 1 2 1 -2 4
10.Sivasspor 4 1 2 1 -2 4
11.Antalyaspor 4 1 2 1 -4 4
12.Rizespor 4 1 2 1 -5 4
13.Gazişehir Gaziantep 2 1 1 0 0 3
14.Bodrum FK 4 1 3 0 -4 3
15.Trabzonspor 2 0 0 2 0 2
16.Alanyaspor 4 0 2 2 -5 2
17.Kayserispor 2 0 1 1 -1 1
18.Hatayspor 4 0 3 1 -5 1
19.Adana Demirspor 4 0 3 1 -6 1

YAZARLAR