BOŞ BARDAK!
Ülkücüler için Ağustos zaferler, Eylül hüzün ve öfke ayıdır. Sadece Ülkücüler için değil, bütün Türkler için öyle olmalı. 12 Eylül 1980 darbesi, Türklük için çarpan yüreklerin susturulması amacını taşıyordu.
Amacına ulaştı mı?
Amacı Ülkücülere işkence etmek, ızdırap çektirmek ise evet, amacına ulaştı. Başlıkta da söylediğimiz gibi “hüzün” ve "öfke”nin sebebi budur. Amacı Ülkücüleri umutsuzluğa sürüklemek, yenilgiye uğratmak ise hayır, amacına ulaşamadı. Ülkücüler, Kızılelma umudu ve hayaliyle dimdik ayakta ve gözlerini ufka dikmiş durumdadır.
Tabi bu durum ülküsü gerçek olanlar için.
Eylül, ülkemiz için aynı zamanda yeni başlangıçların ayıdır. Okullar açılır, ilkokul birinci sınıflardan üniversitelere kadar yeni bir heyecan başlar. Bu heyecanın üç ihtiyaçtan kaynaklandığı söylenebilir: eğitim, öğretim, öğrenim.
İnsanoğlu, daha anne karnındayken öğrenmeye, edinmeye, kazanmaya başlar; doğumdan sonra ise bunlar çığ gibi büyür. Çığın büyüme esnasında bünyesine kattıkları ise birikimi, donanımı, beceriyi, kimliği, millî kültürü vb. oluşturur.
Türkiye'de Cumhuriyet kurulurken temeline milli kültür harcı konmuş ve inşa edilecek binanın buna uygun yükselmesi hedeflenmiştir. Ne yazık ki üzerinden yüz yıla yakın bir süre geçmesine rağmen en çok iki şeyden şikâyet ettik: milli eğitim ve milli kültür. Bu ikisine sahip çıkıp onları geliştiremezsek başka bir kimlik ve kültür içinde eriyip gideriz. Bugüne kadar buna uğramamamızı, Türk milli kültürü ve kimliğinin gücüne borçluyuz. Türklük bu bakımdan güçlüdür ama günümüzdeki sanal dünyanın, insanları etkileme gücü ve yaygınlığı karşısında daha ne kadar dayanabiliriz! Surları güçlendirmenin yolu; kendimizi anlatan, değerlerimizi ortaya koyan, zaferlerimizi ve yenilgilerimizi anlatan sanat eserlerini ortaya koyup her yaş grubunu onlarla muhatap etmektir
Burada görev STK lara ve yerel yönetimlere de düşüyor Türk kültürünü yemekleri ile oyunları ile Aile bağları ile arkadaşlık, akrabalık bağları ile bütün kültürümüzü gelecek nesillere bir şekilde anlatmamız ve gelecek nesilleri daha sağlam temellere ve zeminlere oturtmamız lazım.
Boş kalmadan hayırlı hasletler doldurmak dileğiyle