Bir memleketin gerçek gücü, yalnızca sınırlarının genişliğinde ya da doğal kaynaklarının bolluğunda değil, içinde yaşayan insanların birlik ve beraberlik anlayışında saklıdır. Türkiye, tarihi boyunca farklı kültürlerin, dillerin, dinlerin ve renklerin bir arada yaşadığı bir coğrafya olmuştur. Bu çeşitlilik, doğru değerlendirildiğinde sadece bir zenginlik değil, aynı zamanda geleceği inşa edecek büyük bir güce dönüşür. Çünkü bu memleket hepimizin; onun için çalışmak, onu korumak ve yaşatmak ortak sorumluluğumuzdur.
Birlik ve Beraberlik Ölümden Başka Her Şeyi Çözer
İnsanlar arasında zaman zaman fikir ayrılıkları, kültürel farklılıklar ya da geçmişten gelen kırgınlıklar olabilir. Ancak tarih bize göstermiştir ki, birlik ve beraberlik içinde hareket eden milletler, her türlü zorluğun üstesinden gelir. Birlikte atılan her adım, çözümsüz görünen sorunları bile aşılabilir kılar. Çünkü bir milletin parçalarını birbirine bağlayan şey, ortak hedefler ve ortak değerlerdir.
Bu topraklar, kardeşlik için yaratılmıştır. Her bir köşesi, bir arada yaşamanın ve paylaşmanın örnekleriyle doludur. Anadolu’nun sıcaklığında, Balkanlar’ın rüzgarında, Kafkaslar’ın zirvelerinde farklı hikayeler buluruz, ama bu hikayeler hep aynı çatı altında birleşir: Bu memleketin kardeşlik mayasında.
Bu Topraklarda Kardeşlik Yeşerir
Türkiye’nin sınırları, farklı kültürlerin izlerini taşır. Her dil, her renk, her inanç bu topraklara kendi katkısını sunmuştur. İşte bu nedenle, burada kardeşçe yaşamak yalnızca bir tercih değil, tarihsel bir mirastır. Farklılıklarımız bir tehdit değil, bizi daha güçlü kılan bir mozaiğin parçalarıdır. Birlikte üretir, birlikte başarır ve birlikte huzur buluruz.
Kardeşlik, bu toprağın özüdür. Anadolu’nun bereketli toprakları, farklı kimliklerin barış içinde bir arada yaşayabileceğini asırlarca kanıtlamıştır. Bugün de aynı anlayışla hareket etmek, bu mirası geleceğe taşımak demektir.
Irk ve Renk Ayrı Değil, Birlikte Bir Güzelliktir
Dünyanın birçok yerinde insanlar ırk, dil ve inanç farklılıkları yüzünden bölünmüş durumda. Ancak Türkiye, tarih boyunca bu farklılıkları bir arada tutmayı başaran nadir coğrafyalardan biri olmuştur. Burada hiçbir dil, hiçbir renk diğerinden üstün değildir. Çünkü herkes bu bayrağın altında eşittir; herkes bu toprağın çocuğudur.
Bu topraklar, kardeş gibi yaşamanın mümkün olduğunu gösterebilir. Kendi içimizde bu anlayışı yeşerttiğimizde, dünyaya ilham verebiliriz. Farklılıkları bir çatışma nedeni değil, bir zenginlik kaynağı olarak görmek, gerçek bir medeniyetin göstergesidir.
Birlikte Daha Güçlüyüz
Bu memleket, yalnızca bugünümüz değil, geleceğimizdir. Gelecekte çocuklarımızın daha huzurlu, daha güçlü bir ülkede yaşayabilmesi için, bugünden birlik ve beraberlik anlayışını güçlendirmemiz gerekiyor. Devletin gücü halktan gelir, halkın huzuru ise adaletten ve eşitlikten. Bu nedenle, bireysel çıkarların yerine toplumsal çıkarları koymak, bu memleketin çıkarlarını ön planda tutmak hepimizin sorumluluğudur.
Birlikte hareket ettiğimizde, bu toprakların üzerindeki her türlü gölgeyi kaldırabiliriz. Ayrılıklar değil, birliktelik bize güç katar. Çünkü bu memleket, hepimizin ortak eviyse, onu korumak da hepimizin görevidir.
Son Söz: Kardeşlik Kazandırır
Bu memleket, rüzgarıyla dağlarına, suyuyla ovalarına, insanıyla her köşesine dokunan bir sevdanın adıdır. Hepimiz aynı gökyüzüne bakıyoruz, aynı güneşi görüyoruz. Ayrışarak değil, birleşerek büyürüz. Birbirimize saygı duyduğumuz, farklılıklarımızı kucakladığımız sürece bu memleketin geleceği daha parlak olacaktır.
Unutmayalım: Bu memleket hepimizin. Onu korumak, geliştirmek, barış içinde yaşatmak için üzerimize düşeni yapmak boynumuzun borcudur. Çünkü bu topraklar, kardeşliği büyütmek için yaratılmıştır; bu bayrak, birlik ve beraberlik için dalgalanmaktadır.
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk