Bu ülkenin ana sorunlarından biri de başta şu an bu yazıyı okuyacak kadar toplumsal sorunlara duyarlı sizlerin yani sözüm ona toplum önderleri mi, akıllıları mı ne derseniz deyin, aydınları, okumuşları yani yaşananları az çok bilen ama topluma anlatamayanlarız..
Yani peygamberimizin ‘Bu Araplardan Bir Şey Olmaz’ demeyip, inancını ısrarla anlatmaya devam ettiği gibi, yani Atatürk’ten önce veya sonrasın da gelen ve giden tüm liderler inandıklarına karşı hep dik durup, idealistçe savunamamış, anlatamamış mı?
Ve bunu yapamayan bizler bir de ‘Bu milletten bir şey olmaz’ deyip, işin en kolayına kaçmışız..
Yani, 'Bu millet niye anlamıyor?’ sorusunu soracağınıza önce kendinize bakın..
Bakın ki; o milletin sizden daha akıllı, daha aydın ve daha saf olduğunu görün..
Çünkü o millet siz sözüm ona toplum lideri diye geçinenlerin lider olmadığını biliyor..
Ve savunduğunu da savunamadığı gibi samimi olmadığını görüyor,
ondanda anlattıklarınızı, anlatılanları anlamamazlıktan geliyor..

ONCA BOŞ LOJMAN ve BİNA NEDEN DEĞERLENDİRİLMEZ? ..

Başta eski polis karakolu olmak üzere yarısı yıkılıp, yarısı hala ayakta duran ve askerin bekçilik yaptığı kentin ortasın da adeta birer ucube heykel gibi kalan askeri lojmanlar olmak üzere kent merkezinde ve ilçelerdeki boş binalardan haberiniz var mı?
Tabi köylerdeki boşaltılan okul, sağlık ocaklarını ve devam eden göç dolayısıyla terk edilip, harabeye dönen kent ve köylerdeki evleri de buna eklerseniz bu memlekette boş binaların nerdeyse insandan çok olduğunu da görebiliriz.
İşte yukarıdaki yazımda ki gibi 'Bu milletten bir şey olmaz' deyip, aslında kendilerinden bir şey olmadığını anlayacağınız siyasi, idarecinin de onca bina gibi ya da hala yıkılacak yerine yenisi yapılacak denen Polis Evi misali boş olduklarını da anlamak mümkün sanki..
Evet, 36 yıllık arşivime bakarken 12 yıl önce yazdığım ve polis evi gibi yılardır yeni bir karakol yapılamadığından bugün merkez polis karakolu olarak kullanılan eski harabe, soğuk binada çıkan yangın ardından ele aldığım yazım, kalacak yer arayan, futbolcularına Kasetli misali vaatler verilen  kentin futbol takımının otellerde kaldığını da hatırlayarak hala boş olan  onca binayı yeniden bana hatırlattı. 
Ve İsrail dünyayı yakmaya çalıştığı, başta ülkemizdeki korlaşmış ateşlerin uzatılan ellerle yani yeni bir süreçle alevlenmemesine gayret edilirken yıllar önce ele aldığım ve bugünkü boş binaları bana hatırlatan o yazıyı güncelleyip, yeniden yayınlarken yedikleri yemekten memnun olmayan, hastanelik olan üniversite öğrencilerinin de yurt ve ev sıkıntısı çektiğinde hatırlıyorum.
Neyse, 'Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla' misali 17.Ekim 2021 tarihinde yani 12 yıl önceki yazımı okurken başta 34 yıldır değişmeyen şefin odası hariç yıkılmayı bekleyen Askeri lojmanlar gibi şantiyesi Şavşat yolu üzerine taşındığı için bomboş kalan ve hazır millet bahçesi olacak büyüklükte devasa arazi üzerinde olan ve küçük bir fidanlık olarak kent merkezine hizmet edecek  onca çamı içinde barındıran Karayolları hele bakın nereler boş ve niye kullanıma açılmaz, hizmete verilmez diye bir düşünün derim..

**Yakmayın, yurt yapın, Afganlara verin..

Ardahan Belediyesi'ne ait itfaiyenin sirenlerini çalarak hızla gittiğini gördüğümde haber merkezini arayıp, nerede yangı olduğunu öğrenmelerini istedim..
Bu isteğimi kısa sürede cevaplayan haber merkezimiz Yazıişleri Muhabirimiz Barış Bilgin'in de orada olduğunu söyleyince yangının nerede olduğunu merak ettim..
Benimde evimin bulunduğu, yokuşu ve ara sokağı köy yollarından beter eski Tokilerin yanı başında bulunan eski hastanede yangın çıktığını öğrenirken, aynı hastanenin Ardahan Valisinin kaldığı evine bitişik, komşu olduğunu da hatırlıyordum..
Yeni hastanenin yapılması nedeniyle aylar önce boşaltılan ve o günden bugüne kadar boş tutulan 100 yataklı eski hastane de çıkan yangının kısa sürede söndürüldüğünü öğrenip, rahatlayınca buranın neden değerlendirilmediğini de merak etmedim değil..
Gerçi daha öncede bu yönde bir çok kez yazılar ve yorumlar yazdığımızı da hatırlarken başta Ardahan Üniversitesi olmak üzere birçok kurumun yer aradığı bir sırada bu 100 kişilik dev binanın ne diye boş tutulduğunu merak etmedim değil..
İl sağlık müdürlüğünün burayı ne yapacağını hale netleştiremediği gibi buranın niye üniversite öğrencilerine bir öğrenci yurdu haline çevrilmediğini, ya da Kapalı Spor salonunu işgal eden Afganlara verilmediğini de sormak gerektiğini düşündüm..
Evet yakmayın, yurt yapın, Afganlara verin dediğimiz eski hastanenin geçicide olsa değerlendirilmesi gerekmez mi?