"Düşüncenin mecrası"

Tarih: 19.08.2024 17:21

Buradan size ekmek çıkmaz

Facebook Twitter Linked-in

Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Mayıs 2023 tarihinde yapılan genel seçimlerde altılı masayı nakavt etmiş ve yeniden Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Nokta. 31 Mart yerel seçimlerinin ortaya koyduğu tabloya bakarak AK Parti'yi 2. parti gibi göstermeye çalışmak, abesle istigaldir. Yerel seçimle genel seçimleri birbirine karıştırmayalım. Bu millet neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. CHP' nin yerel seçimlerde birinci parti olduğu doğrudur. Ak Parti, yerel seçimlerde neden başarılı olamadığını araştırdığı kadar, Kemalist, seküler CHP'nin nasıl oldu da bu işi başardığını da görmesi gerekiyor. Ak Parti, bir zamanların totaliter Partisi CHP'nin yerel seçimlerdeki başarısının altında yatan gerçeği gördüğü gün, kendisinin kaybediş sebebini de anlamış olacaktır. Her şeyden önce CHP kendi geçmişiyle yüzleşmeyi başardı. Sadece CHP'nin klasik sosyolojik tabanından oy almayan CHP, bilindiği gibi son yerel seçimlerde dindar kitlelerden dahi oy almayı başarmıştır. Çoğulculuk, demokrasi, ötekileştirme ve dinle ve dindarlarla savaş gibi konularda önemli bir değişim yaşayan CHP, merkez partisi olabilmeyi başarmıştır.


Ak Parti'yi yerelde başarısız kılan ana dinamikler; ekonomi, emekli maaşları, pahalılık ve bir kısım yerel siyasetçilerin halka tepeden bakmalarıdır. İdeolojik olarak da Ak Parti demokratik, özgürlükçü ve reformist çizgisinden biraz ödün verdi. Tüm bu olumsuzluklara rağmen AK Parti 22 yıl aradan sonra hala iktidarda ve birinci parti olabiliyorsa, burada hayıflanması geren iktidar değil, olumsuzlukları kendi lehine çeviremeyen muhalefettir. Altılı masa ile başaramadınız. Tüm şer güçleri arkanıza aldınız, yine olmadı. Ben geçmişte yazdım ve iktidarın MHP ile olan birlikteliğinin Kürt seçmeni kaybettirdiğini söyledim. Hâlâ da aynı fikirdeyim. Lakin Ak Parti'nin yerelde başarısız olmasının sebebi MHP ile birliktelik değildir. Muhalefete buradan ekmek çıkmaz. Birileri Cumhur İttifakı cephesinde gedik açmaya çalışıyor. MHP lideri Bahçeli işin farkında. O yüzden de çok açık ve sarih bir açıklama yaptı: "Şayet, Ak Parti içinde bazılarının düşündüğü gibi Cumhur İttifakı’na ya da Tayyip Erdoğan’a yük isek, kenara çekilelim, Erdoğan isterse CHP ile birlikte hareket etsin, biz yine de Cumhur İttifakı’nı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleriz. Devlet Bahçeli, kulağı iyi duyan ve burnu iyi koku alabilen bir siyasetçi. Durup dururken bu sözleri söylemedi. Bir yerlere gönderme yaparak, siyasi havayı kokladı. Hem zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan da Cumhur İttifakını sahiplenen bir konuşma yaparak Bahçeli' yi rahatlattı. Ak Parti'nin siyasette normalleşme adına attığı adımlar önemli. CHP'ye zeytin dalı uzatılmasının yadırganacak bir tarafı yok. Siyasette nefret dili ve sürekli kavga halinde olmak, seçmeni tedirgin ediyor. Bu yüzden de Türkiye'de iktidar ve muhalefet normalleşmenin, ötekileştirme siyasetinden daha kazançlı olduğunu anladılar. Dolayısıyla iktidarın CHP ile olan mesafesinde normalleşme tonunun ağırlık kazanmasına bakarak, acaba Cumhur İttifakı bitiyor mu algısı oluşturmaya çalışanlar, yanılıyorlar. Ak Parti'nin genel seçimde 50 artı 1 zorunluluğu olduğu müddetçe MHP'ye ihtiyacı var. Bu şartlarda AK Parti'nin MHP'ye, MHP'nin de AK Parti'ye ihtiyacı var. MHP'nin yalnız başına  bu ülkede iktidar olma şansı sıfır. Dolayısıyla MHP için AK Parti'den başka gidebilecek bir adres yok. Siyasette hiçbir şey sürekli değildir. Bakarsınız 50 artı 1 yerine 40 artı 1 formülü hayata geçirilir.


Her şeye rağmen Ak Parti'nin, biraz sitemle söylenen “Şayet yük isek…" cümlesi üzerinde düşünmesi gerekiyor. 
Zirvelerde ne olup bittiğini bilemem. Bildiğim o ki, en uyumlu birliktelikler dahi zamanla aşınır ve yerini ayrışmaya bırakır. Cumhur İttifakı'nın büyük ortağı Ak Parti, MHP ile birlikteliğin uzun vadede kendi hanesine ne tür yansımalar olacağını iyi hesap etmek durumundadır. Ak Parti, Milli Görüş gömleğini çıkartarak siyasete girdi. Bunun böyle olması, AK Parti'nin bir davasının olmadığı anlamına gelmiyor. Her ne kadar kitle partisi olsa da, kökleri Milli Görüşe dayanan Ak Parti, kendisinin de ifade ettiği gibi "muhafazakar demokrat" bir partidir. Neyi ne kadar muhafaza ettiğini ayrıca tartışabiliriz. 


Mutlak güç sahibi Allah'tır. Her başlangıç bir bitişe gebedir. Ak Parti de ölümlüdür.  "Gün akşamlıdır Sultanım". Klişe bir söz vardır: "Dünya,Sultan Süleyman' a da kalmadı"
Uzatmaları oynayan iktidarın ömrünü biraz daha baki kılması kendi elinde. Ak Parti şuanda çok ince ve hassas çizgide duruyor.  İki ölçüp bir biçmek durumunda. CHP ile yakınlaşmak, MHP ile uzaklaşmak ve Cumhur İttifakı'na zarar vermek anlamına gelir mi? Bahçeli her ne kadar "Tayyip Erdoğan’a yük isek, kenara çekilelim" dese de, CHP ile samimi bir yakınlaşmayı hissettiğinde iktidara olan desteğini çekebilir. Reis, kendisine verilen yetkiyi sonuna kadar kullanmalı ve birlikteliğe zarar verici adımlardan sakınmalıdır. Benim tanıdığım Reis, Demirel'den daha Kurt siyasetcidir. Kimseye pabuç bırakmaz. O yüzden diyorum ki,  oyun kuruculara buradan ekmek çıkmaz. İktidar, muhalefetin erken seçim çağrılarına kulak asmaksızın yoluna devam etmelidir.

 

Elif Lale Kırcaoglu

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —