Laçın’da sis dağlara yaslanmış, gökyüzü berrak, yürekler aydınlık. Açılan her kapı, yükselen her bayrak adeta tek bir cümle söylüyor:
“Azerbaycan Devleti geri döndü!” Bu güzelliğe bir güzellik daha eklendi: “Büyük Dönüş” kapsamında hak sahiplerine teslim edilen, dönüşe, büyüklüğe, Laçın’a layık dairelerin anahtarları manzarayı da en kusursuz şekilde bütünlüyor.
Bu sadece Laçın’a bir dönüş değil,
bu, Azerbaycan’ın tarih ile olan bağını tazelemesidir. Bu muazzam dönüşün tam da bugün 28 Mayıs’ta yeşermesi, kanatlanması asla tesadüf değil. Çünkü bu topraklarda takvim ile tarih birleşmiştir, toprak ile ruh aynı terazidedir; Sattar Bahlulzade’nin ünlü eseriyle söylersek, “Toprağın Arzuları”nı görüyoruz, okuyoruz, dinliyoruz!
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev dün ve bugün Laçın’da. Sayın Cumhurbaşkanı, sadece açılışlar yapmadı, amimi buluşmalar gerçekleştirdi, dualar etti, moral verdi, umut paylaştı, güven aşıladı.
Halkla konuştu, her birinin gözlerinin içine bakarak…
Hele hele çocuklarla yapılan o içten sohbetler kalplere yazıldı, kalplere!..
Laçınlılara sadece ev anahtarı değil, kaderlerine yeni bir sayfa verdi Cumhurbaşkanımız.
Bu arada, Laçın Uluslararası Havalimanı’nın açılışı da bugün Bağımsızlık Günümüze denk geldi.
Dün kardeş Pakistan’ın Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif’i taşıyan uçağın indiği bu yeni havalimanına; bugün de kardeş Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uçağı indi.
Laçın’da gökyüzünün yeni kapısı açıldı! Simgesel bir anlam taşıyor: Bu toprak bir zamanlar “kapalı kapı”ydı – işgaldeydi, suskundu…
Şimdi ise açık: dostlara, dünyaya, mutlu bir geleceğe!
Bu kapılardan sadece insanlar değil, bir halkın kaderi geçiyor.
Dün anahtarları teslim edilen o evlere sadece aileler değil; onur da yerleşiyor.
O meydanlarda sadece resmi konuşmalar değil; yüzyılların hafızası yankılanıyor.
Laçın’ın yolları yeni döşenmiş, ama ayak sesleri eski hakkın katında olan dede-ninelerin, Şehitlerin adımları…
Bu yollardan önce hayaller geçti, sonra alkışlar, sonra da şanlı ordumuzun ayak sesleri!
Şimdi o yollardan müjdeler geliyor: “ışık, su, okul, iş, havalimanı ve elbette bayrak!..”
28 Mayıs 1918, Halk Cumhuriyeti’nin ilan edildiği gündür…
O zaman da cephe vardı, parçalanmış topraklar vardı. Ama bir milletin iradesi vardı; kurtulmak isteyen bir ulus vardı.
Şimdi o ulus 107 yıl sonra yine ayakta; yine meydanda.
Tek fark şu ki, bu kez galip!
Ve bu zafer yalnızca cephede kazanılmadı.
Bu zafer; aynı zamanda, imarda, yeniden yapılanmada, ruhların dirilişindedir.
Cumhurbaşkanı Aliyev sadece bir devlet başkanı olarak değil, milletin yol arkadaşı olarak Laçın’dadır.
Halkla birlikte gülüyor, dinliyor, duygularını paylaşıyor. Bu portre artık sadece siyasi değil, onurlu bir tarih ve gururlu bir sembol niteliği taşıyor.
Bugün Laçın’da toprak da konuşuyor!
Dağlar da bayram ediyor!
Çocukların gözlerinde ışık var; ilk kez yurtlarında dalgalanan o yüce bayrağı görüyorlar.
Henüz toprağa, yurda alışmamış bu en genç nesil, artık devletini görüyor, hissediyor, güveniyor, gurur duyuyor!
Bu toprakta ataların ruhu huzurlu!
Bir zamanlar ayaklarının altından kayan yurdun artık baş tacı olduğunu görüyorlar. Bir zamanlar ellerindeki taşla vatanı savunanlar, şimdi ellerinde anahtarla evlerine dönüyor. Vaktiyle düşmanın ayak izine, Erivan ile sözde Stepanakert dedikleri Hankendi arasında “geçit yolu”na çevrilen Laçın’ın artık sadece yeri değil, göğü de meydan okuyor:
Türkçe konuşuyor tamam mı teklife gelmiş herhalde videomu da inşallah halledeceğiz maalesef polis demeyin konuya benzediğini daha az O zaman şey yazmadığı zaman WhatsApp'tan alırsan ne yaparsın buradaki bu yerde burası olur iyi günlerde yapalım tamam mı yani buraya baktığın zaman çocuklar Tamam bu farklı bakarız başka bir isim konuştukları karşısına karşı kep ederim sana oraya başka bir sıkıntı olmuş bakın yani olamayanlara açıkça meydan okuyan Laçın, dostlara havalimanında da, futbol sahasında da, turizm alanında da…
kucak açıyor, gönül veriyor!
28 Mayıs sadece bir tarih değildir:
O bir iradedir!
Öyle bir irade ki, bir milleti yüzyıllar içinden alıp bugüne taşımıştır!
O günün evlatları bugün Laçın’dadır;
Galip ve özgür!
Adil ve gururlu!
Ve bu ulusun bir dileği var:
Barış içinde yaşamak, özgürlüğün kıymetini bilmek, geleceğin yolunu birlikte inşa etmek."
Bayramın kutlu olsun, can Azerbaycan!
Sana zafer çok yakışıyor!
Sana inanca dönüşen umut çok yakışıyor.
Ve sana, bu dağlara dönen sevinç çok yakışıyor!
Lacın Havalimanı'nın gökyüzüne açılan kapın da, yazın serin, kışın sıcak yuvalara açılan kapıların da kutlu olsun!
Şehitler ölmedi; Vatan bölünmedi!
DEVLETİMİZ ZEVAL GÖRMESİN!
#Ekber GOŞALI