Çanakkale bir milletin hikâyesidir, karakteridir, ifadesidir. Binlerce yıllık mazisinin âtisine verdiği şuurdur, iradedir…
Yüreği soğuyanın savaşı bitermiş, oysa bizimkisi fırın gibi…
Çanakkale’de geçilemeyen sadece boğaz değildir. Son nefes, son nefere kadar her şartta savunulacak vatandır, bayraktır. Türk milletinin var olma iradesidir…
Çanakkale; bir devrin şahidi, Türk milletinin şehadet anıtıdır…
Bilindiği üzere fiili olarak 19 Şubat 1915 tarihinde başlayan Çanakkale muharebeleri için dönüm noktası 18 Mart 1915 tarihidir. O tarihte dünyanın en güçlü donanmaları, günlerce Mehmetçik üzerine bomba yağdırmış, adeta ölüm kusmuştur.
Çanakkale; kahramanlığın zirvesi, korkaklığın zilletidir…
18 Mart 1915’te, Türk Milleti kanı ve canı pahasına verdiği en önemli mesaj; “canımdan vazgeçerim ama vatanımdan düşmanı geçirmem” mesajıdır. Nesilden nesile aktarılan bu kutlu mesaj, dünya var olduğu müddetçe şuurlu her insanımızın dimağlarında yankılanacaktır.
Çanakkale; dev bir iradenin canını dişine takıp havada vızıldayan mermilere iman dolu yürekle direndiği tarih sahnesidir…
Bu vesile ile bir kez daha o kutlu mesajı bizlere veren ecdâdımızı saygı ve rahmetle yâd ediyor, emanetlerine aynı o günkü adanmışlık ve inanmışlıkla sahip çıkacağımızın sözünü veriyoruz.
Çanakkale; hilalin namusu, haçın kabusu, hıyanetin kahr ile kayboluşudur…
Geçmişten günümüze tüm şehitlerimizin aziz ruhları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Çanakkale Zaferinin 110. Yıldönümünde, Çanakkale’yi geçilmez yapan kahraman neferlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatan için, millet için, bayrak için, can veren aziz şehitlerimizi rahmetle, hürmetle anıyoruz.. Allah rahmet etsin, mekanları cennet olsun, kabirleri nur, ruhları şad olsun...
Zakir Tercan