Lütfullah Kaleli

Tarih: 20.11.2024 10:00

ÇETE

Facebook Twitter Linked-in

LÜTFULLAH KALELİ-ÇETE
              Çete: basit ve etkili bir yapıya sahip , savaşta düşmana karşı geliştirilmiş  bir yapı. Barış zamanlarında ise ; devleti kemiren , basit çıkarlar uğruna bir araya gelmiş, yasadışı gayrı ahlaki yüzeysel yapılardır. Bunlar genelde istihbarat örgütlerinin kullan at için yararlandıkları şeylerdir.
              Çete oluşumları; ahlaksızlık- yasalardaki boşluk- salla başı al maaşı anlayışına sahip görevliler nedeniyle oluşur. Yasalar ve güvenlik güçlerinin gücü ,sade yurttaşlar üzerinde geçerli olur. Ezilen hakkı yenen genelde sade yurttaşlarımızdır.
              Birde bu çetelerin tamamlayıcı cüzü dinsel yapılar ve oluşumlardır. Gazi bunları gördüğü için Diyanet İşleri başkanlığını kurmuştur. Bunu en uç noktalardan örneklemek gerekirse: çetelerden yeni doğan çetesi- dinsel yapılardan ise-Adnan Oktar veya FETÖ ilk akla gelenlerdir.
              Uyuşturucu çeteleri ise ayrı bir konu; Uyuşturucu çeteleri-Kaçakçılık çeteleri  doğrudan yabancı istihbarat yapılarının güdümündedir.
              İçimizdeki ve dışarıdaki düşmanlarımız  çetelerin her türünü devletimizi içten kemirmek ve yurttaşlarımızı karamsarlığa düşürmek için kullana gelmektedir. Yurttaşlarımızın devletine olan güvenini sarsmak işin eşantiyon kısmını oluşturmaktadır.
              Devletimizin  ilgili kurum ve görevlileri şu soruyu kendilerine  sormalıdır. ”kedi buysa et nerede ,et buysa kedi nerede!” Yani; yasalar ve güvenlik güçleri yeterli ise; çeteler niye var ve yaşıyorlar? Çeteler var ve varlıkların sürdürüyor ise eksiklikler nerelerde!
              Çeteler ; umutsuzluk- karamsarlık ve ahlaksızlık ile umursamazlıktan beslenirler. Güvenlik güçleri suçluları yakalayıp adalete teslim ediyor.  Öte tandan suç makineleri aramızda dolaşmaya devam ediyor. Bunun örneklerini haber bültenlerinde bulmak sıradan bir iş!
              Bu  çeteler tahılın içindeki güveler örneğidir. Güveler nasıl tahılı yer bitirir ise; çetelerde ,geleceğimizi öyle yerler. Adalet- güvenlik- siyaset-Çeteler-benzerleri ve devletimizi gizliden hedef alan yapılarla, Mücadele için seferberlik başlatmalıdır.
              İş dilek ve temenniler kısmını çoktan geçmiş, somut adımlar atma vaktidir. Konu siyasi istismardan uzak tutulmalı, işi çorbaya çevirmeden  tez davranılmalıdır. Nutuk atma işi daha sonrada olsa olur.
              Bu konuda devlet işi sıkı tutuyor olmalı; değilse çetelerle mücadele kendiliğinden olacak şey değil; günü kurtarma kabilinden alınan önlemler ile  çetelere son verilemez.
              Özellikle müebbet hapis cezası alanlar riskli madenlerde – riskli yerlerde çalıştırılmalı, ceza evleri, sefa evleri olmaktan çıkarılmalıdır. Sanırım idam cezası yeterince caydırıcı olur. Devlete ve güvenliğine ilişkin suçlarda idam cezası yeniden getirilmeli; Avrupalıların gül hatırı için , devletin güvenliği tehlikeye atılmamalıdır.
              Avrupalı devletler ; devlete karşı suç işleyenleri asla geri vermiyorlar! İdam cezası kaldırıldığından beri kaç örgüt üyesini teslim ettiler. Üstelik barınma ve ibatelerini de karşılıyorlar. Yani düşmanımın düşmanı, dostumdur diyorlar. ABD FETÖ örgütünden kaç kişiyi teslim etti. Devlete karşı koymaya çalışan-oyalayan terör örgütlerine yardımı kesti mi! Teröristleri eğitmeyi-donatmayı- yönetmeyi bıraktı mı.
              Öyle ise! İdam cezası derhal geri getirilmeli- hemen şimdi olmalı, çeteler örgütler- dinsel yapılar (devlete karşı suç işleyenler)- yabancı istihbarat elemanlarını kapsayacak şekilde olmalıdır. Yani bir yurttaş olarak benim dilek ve temennimdir. Gerisi devletimin bildiği gibidir.
              Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, büyük küçük demeden ,düşmanlarımızla uğraş (savaş) içinde olan, devletimizi içten kemiren her türden yapılara karşın önlem almaya çalışan etkili ve yetkili kişilerle fedakar yurttaşlarımızın üzerine olsun vesselam. (Devletimiz Bu belaların üstesinden gelecek güç ve kudrettedir.)
                                                                                                                                           LÜTFULLAH KALELİ


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —