1977'den beri Türkiye'de iktidar olamayan CHP'nin ,özellikle tek parti dönemindeki karnesi çok zayıf. Dine ve dindarlara mesafeli olan CHP, daha düne kadar başörtüsünden ve kamusal alanda dindarların görev almasından rahatsız olan bir partiydi. Kemal Kılıçdaroğlu ile bir açılım sağlandı ve helalleşme kavramı devreye girdirildi. Ama hiç kimse buradan bir komplo teorisi üreterek, Batı dünyası bundan sonra CHP ile birlikte yol yürümek istiyor algısını çıkarmasın. Şu an tüm dünyada bir değişim ve dönüşüm yaşanıyor. Elbette ki CHP'de bundan nasibini alıyor. Liderinin de dediği gibi, ' millete eşit ve adil hizmet sunacak, inançlara saygılı olacak, tüm farklılıkları renklilik, zenginlik kabul edecek ve herkesi kucaklayacağız” denilen yeni bir sürece girdi .
CHP’nin 1977 genel seçimlerinden sonra ilk kez bir seçimden birinci parti olarak çıkacağını hiç kimse öngöremedi.
CHP'ye yerel siyasette birincilik getiren kendi başarıları değil, Ak Parti'nin başarısızlığıdır.
Eğer CHP; muhafazakarlık, demokrasi ve Kürt sorunu konusunda samimi adımlar atar ve partiyi Kemalizm sokağından uzaklaştırmayı başarabilirse, aynı başarıyı 2028'de yapılacak genel seçimlerde de yakalayabilir.
Ancak görülüyor ki, CHP lideri Özgür Özel, Kemalizmden öyle kolay kolay vazgeçecek bir şahsiyet değil. Özgür Özel, CHP’nin yerel seçim sonrasındaki temel hedefini, “ *Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçiminde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidar yapmak” şeklinde açıkladı. Oysa ki Kemalizmin, yeni yüzyılın rasyonel şartlarında ve Türkiye gerçekliği karşısında yetersiz kalacağını söylemek için entelektüel olmaya gerek yok. Kemalizm, laiklik ve altı ok gibi kavramlar ve bunların dayattığı zorbalıkla yol yürüyeceğini zannediyorsa CHP, yanıldığını, çok geçmeden anlayacaktır.
Kemalist perspektifle muhafazakar ve dindar seçmenin nasıl kucaklayacaksınız?
1977'den beri iktidar olamamanızın asıl sebebi Kemalizm sokağı ve dindarlara yönelik söylem ve eylemlerinizdir. Artık düşünce kodlarınızı da değiştirmeniz gerekiyor. Daha rasyonel, daha gerçekçi ve ayakları yere basan ilkeler geliştirmeniz gerekiyor. Türk toplumunun muhafazakar ve dindar kesimi, Kemalizm, laiklik, altı ok ve halkçılık gibi kavramlardan haz etmiyor.
Önümüzdeki dönem bakıp göreceğiz. Kılıçdaroğlu'nun CHP’yi her iki toplum kesimi tarafından da konjonktürel koşullar dahilinde “ oy verilebilir” noktaya getiren çıtasını Özgür Özel’in ne kadar yukarıya taşıyabileceğini, zaman gösterecek.
CHP; Türkiye'yi tek başına yönetmek istiyorsa,Kürtleri, muhafazakarları kazanması gerekiyor. Kemalizm sokağı ve perspektifinden ayrılmadıkça, bunun mümkün olmayacağını kendileri de biliyor. CHP'ye oy veren yüzde 25'lik Kemalist kesimin büyük bir kısmını seküler, çekirdek seçmen olduğu bir gercek. Bunlar adeta CHP'nin sosyolojisini oluşturuyor. Bu kesimi küstürmeden ve dağıtmadan, muhafazakar seçmeni safına çekmeyi hedefleyen CHP, önümüzdeki dönemde rasyonel politika izleyecek gibi görünüyor.