
Kemalizm'e ve Altı Ok Devrimlerine Sıkı Sıkıya Sarılmak!
CHP içinde yaşanan bu kavga, Cumhuriyet'i veya Türk milletini kurtarma kavgası değil, bir rant ve paylaşım kavgasıdır.
Peki, bu kavga neden yıllarca AKP ve MHP, Cumhuriyet'i yıkarken verilmedi? Cemaat ve tarikatlar Cumhuriyet'i bir ahtapot gibi sararken neden ses çıkarılmadı? Sağda solda kirli çıkarlar için mücadele edilerek kişisel menfaatler için kavga verildi.
Bugün "vatan millet" yalanlarıyla kavga edenlerin hepsi, son 25 yıldır siyasete hiçbir şey üretememiş, siyaseten çürümüş kişilerdir. Onların tamamı bu suçun ortaklarıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu ya da bir başkası ne fark eder? 25 yıldır aynı yolun yolcusu olan Kılıçdaroğlu ve etrafındaki kişiler dün de aynıydı, bugün de aynı. Kim kimi aldatıyor? AKP ve çürümüş, çağ dışı zihniyeti bu Cumhuriyet'e çökerken, CHP'deki bu "bulunmaz" siyasetçiler de Atatürk'ün kurduğu CHP'ye çöktü.
Kılıçdaroğlu, "iki seçim kaybedersem genel başkanlıktan ayrılırım" demişti. Peki yıllardır hiçbir becerisi olmayanlar Kılıçdaroğlu ile birlikte yan yana seçilirken, bugün ön planda olan İmamoğlu, Özgür Özel veya diğerleri neden itiraz etmedi? Bu isimlerin %80'i, en az 3, 4, 5 ya da 6 dönem milletvekili, belediye başkanı veya il başkanı olarak Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP'de sözde siyaset yapanlar değil miydi?
Kılıçdaroğlu, Atatürk ve Altı Ok ilkelerini askıya alırken CHP'nin üst yönetiminden kimse itiraz etmedi mi? Edemedi mi? Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu'nu Cumhurbaşkanı adayı ilan ettiğinde, CHP'deki bu sözde siyasetçiler neden Kılıçdaroğlu'na karşı çıkmadı?
Kılıçdaroğlu, CHP'yi Atatürk'e ve Cumhuriyet'e hakaret eden, laiklik karşıtı, Türk düşmanı kişilere açarken, Atatürkçü ve Kemalist yurtsever devrimcileri sakıncalı ilan ederken, bugün çıkarlar için kavga edenler neden itiraz etmedi?
Başta Ekrem İmamoğlu ve dört dönem üst üste grup başkan vekili olan bugünün CHP Genel Başkanı Özgür Özel, itiraz etti mi? Hayır. Çünkü o gün işler öyle yürüyordu.
2017 referandumunda mühürsüz oylar kabul edilerek tek adam sistemine geçildiğinde, CHP'nin bu "bulunmaz" siyasetçileri itiraz etti mi? Hayır. Peki, bugün sözde yeni CHP yönetimi neye itiraz ediyor? Sırf koltukları gitmesin diye, sanki bu Cumhuriyet'e ve Türk milletine bir katkıları varmış gibi...
Erdoğan "Atı alan Üsküdar'ı geçti" dediğinde Kılıçdaroğlu bunu kabul etti. Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Özgür Özel'den itiraz eden oldu mu? Kılıçdaroğlu "Partim geçmişte ağır yaralar açtı" diyerek Atatürk'ü suçlayıp Cumhurbaşkanı adayı olduğunda CHP'den ve üst yönetiminden itiraz eden oldu mu? Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, tıpış tıpış Cumhurbaşkanı yardımcısı olmayı kabul ettiler.
Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı olursam CHP genel başkanlığından ayrılacağım" dediğinde Özgür Özel gözyaşlarına boğulmuştu. Kılıçdaroğlu'nun tüm yanlışlarına ortak olanlar, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedince, Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları gizli toplantılar yaparak onu tartışmalı bir kurultayla saf dışı bıraktılar.
Tüm bu yanlışları, sanki kendileri hiç yokmuş gibi bugün Kılıçdaroğlu'nun üzerine atarak kendilerini temize çıkardılar.
CHP'deki kavga, partinin halkçı, devrimci ve tam bağımsız Türkiye mücadelesi kavgası değildir. Ülkemiz tarihinin en ağır ekonomik, siyasi ve milli güvenlik sorunlarını bu siyasetçilerin yanlışları sayesinde yaşıyor.
Erdoğan 23 yıldır iktidarda ve Atatürk'ün cepheden cepheye koşarak bin bir mücadeleyle kurduğu bu Cumhuriyet'e AKP ve onu oluşturan çağ dışı, çürümüş zihniyet 25 yıldır CHP'de siyaset yapan bu "bulunmaz" sözde seçilmişlerin gözlerinin içine baka baka çöktü.
Son 25 yıldır CHP'de öyle ya da böyle görev yapmış tüm seçilmişler tasfiye edilmeden ne bu Cumhuriyet ne de Türk milleti karşı devrim yönetiminden kurtulabilir.
Atatürkçü, Kemalist, yurtsever ve devrimciler, başta CHP olmak üzere Atatürk'ün cephede kurduğu bu Cumhuriyete sahip çıkarak, "sen, ben" demeden derhal Mustafa Kemal'in askerlerini de yanlarına alarak bu tarihi sorumluluğu üstlenmelidir. Ali Behram ŞAHBUDAK