Sorumluluk duygusu, bireyin kendi davranışlarının sonuçlarını üstlenebilmesi, görevlerini yerine getirebilmesi ve başkalarına karşı duyarlılık geliştirebilmesidir. Bu değerli becerinin temeli ise çocuklukta atılır. Sorumluluk bilinci çocuklara doğuştan gelmez; gözlem, deneyim ve rehberlikle gelişir.
Çocuklara küçük yaşlardan itibaren yaşlarına uygun görevler vermek, onların hem özgüvenlerini hem de sorumluluk duygularını pekiştirir. Örneğin oyuncaklarını toplamak, sofrada yardım etmek, çantasını hazırlamak gibi basit ama düzenli görevler çocukta “ben de katkı sağlayabilirim” düşüncesini oluşturur.
Ancak burada en önemli unsur, verilen sorumluluğun çocuğa güven duyularak teslim edilmesidir. Sürekli müdahale edilen, yaptığı düzeltile düzeltile küçümsenen çocuk, zamanla sorumluluktan kaçmayı öğrenir. Oysa hatalar öğrenmenin bir parçasıdır. Sabırlı ve tutarlı bir tutum, çocukta sorumluluk duygusunun içselleşmesini sağlar.
Ayrıca sorumluluk vermek sadece görev dağıtımı değildir; söz hakkı tanımak, karar sürecine dahil etmek, sonuçlarla yüzleşme şansı vermek de bu eğitimin önemli parçalarıdır. Bu yaklaşım, çocuğun ileride kendi hayatını yönetebilen, kararlarının arkasında durabilen bir birey olmasını sağlar.
Necat KACAN
Eğitimci Araştırmacı Yazar