Cumhuriyet Halk Partisi’nde zor bir sınav kapıda!
CHP'li yöneticiler ve Delegeler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ilkeleriyle mi, yoksa güncel politik manevralarla mı yola devam edeceğine karar vermek üzere kritik bir seçim sürecine hazırlanıyor. Normalde siyasi partilerin iç meseleleri ile ilgili fikir beyan etmeyi doğru bulmam ama Bu, sadece bir siyasi parti içi tartışma değil; Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal ve uluslararası vizyonunu doğrudan ilgilendiren bir konu. CHP, Atatürk’ün kurduğu, cumhuriyetin temel değerlerini ve bağımsızlık ruhunu simgeleyen bir parti olarak, tüm yurttaşların gözünde büyük bir sorumluluğa sahip.
Bugün, Cumhuriyet Halk Partisi’nin karşısında iki farklı liderlik vizyonu var. Bir yanda, DEM parti otobüsünden terör destekçisi gruplara el sallayarak millî birlik ve beraberliği zedeleyebilecek sembollerle iletişim kurabilen, popülist yaklaşımlara daha açık bir Ekrem İmamoğlu var. Öte yanda ise DEM ve HÜDA-PAR gibi partilerle mesafesini koruyan, Atatürk ilkelerinden sapmadan kararlı duruşunu sürdüren Mansur Yavaş… CHP’nin geleceği için bu iki vizyon arasındaki fark hayati bir önem taşıyor.
Parti yönetimi ve delegeler arasında bir yandan parti içi meselelerin dışarıya yansıtılmaması gerektiği görüşü hakim olabilir. Fakat konu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerleri, uluslararası arenada temsil kabiliyeti ve cumhuriyetin vizyonu olunca, CHP’nin hangi liderlikle yola devam edeceği ulusal bir meseleye dönüşüyor. CHP’nin kuruluş misyonunu, bu ülkenin bağımsızlık ve laiklik ruhunu, Cumhuriyet değerlerini korumak, aslında tüm yurttaşların ortak sorumluluğu.çünkü her ne kadar şuan öyle görülmesede CHP Atatürk'ün mirasları arasındadır. Tıpkı cumhuriyet gibi CHP'nin sahipleri Türk milletidir.
CHP yönetimi ve delegeleri burada tarihî bir karar verecek: Cumhuriyetin temel değerleri, etnik veya ideolojik ayrılıkçı gruplardan gelebilecek birkaç oy uğruna tehlikeye atılacak mı? Bir cumhurbaşkanı adayı belirlenirken CHP’nin ölçüsü ne olacak?
Burada kritik iki seçenek var: Ya Atatürk ilkeleri, çağdaş cumhuriyet değerleri ve toplumsal bütünlük rehber alınacak ya da CHP ayrılıkçı grupların gölgesinde cumhuriyet değerlerini terk edecek.
Tabi bu bizim CHP yöneticileri ve delegelerine müdahale edeceğimiz anlamına gelmez. CHP içinde ki mevcut adaylar üzerinden düşünüyor ve yazıyorum, başka adayları olursa o zaman yine ortaya adayın kriterleri belirmekte fayda var.
Bana göre;
Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet değerlerine bağlı ve taviz vermeyen
Ayrılıkçı ve terör iltisaklı gruplar ile arasına mesafe koyan
Cumhuriyete isyan etmiş kişilere güzelleme yapmayan
Küresel örgütlere karşı ülke ve millet çıkarlarını önceleyen (DSÖ gibi)
Kriterleri aramalarında fayda var.