Değerli Türk Milleti, kıymetli yol arkadaşlarım ve basın mensupları,
Yüzyıllık Cumhuriyetimizin ikinci asrına adım attığımız bu kritik dönemde, üzerimizdeki sorumluluğun bilinciyle karşınızdayız. Türkiye Cumhuriyeti, bağımsızlığımızın ve onurumuzun nişanesidir. "Ne mutlu Türk'üm diyene!" diyen, yurttaşlık bilincini yitirmemiş her vatandaşımızın ve Atatürkçü, Kemalist, yurtsever devrimcilerin en temel görevi, bu kutsal mirasa sahip çıkmaktır.
Geleceğe Yön Veren Pusula: Atatürkçülük
Ülkemizin ve Türk Milletinin geleceğini inşa edeceğimiz bu uzun yolda, biz Atatürkçü ve Kemalist yurtsever devrimciler için Atatürk ilkeleri, yol gösteren vazgeçilmez pusulamızdır. Bugün, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, yüz yıl önce başaramadıklarını işbirlikçi piyonlar ve satın alınmış maşalar aracılığıyla Türk Milletini ve Cumhuriyetimizi parçalamak isteyen emperyalist güçlere karşı durmak zorundayız.
Tam bağımsızlık için önce ebedi Başkomutanımız ve eşsiz Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi anti-emperyalist olmak esastır. Bizler de liderimiz Atatürk gibi anti-emperyalist, Kemalist Atatürkçüler olarak, içinde bulunduğumuz 21. yüzyılın bilim ve bilgi çağında yol haritamızı net olarak çizmek zorundayız.
Bireysel Mücadeleden Örgütlü Güce
Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet'in ilk günü 30 Ekim 1923'te kaleme aldığı mektuptan ve Nutuk'tan ilham alan, Cumhuriyet'in aydınlatıcı devrimlerine sahip çıkan yurttaşlar olarak uzun yıllardır bireysel ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) içinde mücadele ettik.
Ülkemizin içinde bulunduğu her alandaki makûs duruma sessiz kalamayan, Türk siyasetinde gerçek bir Atatürkçü yapılanmanın eksikliğine inanan bizler, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ilk günlerinde Türk milletinin kurtuluşu ve umudunun bir parçası olmak için yola çıktık. Her alanda tam bağımsızlık şiarıyla yola çıkan bizler, Atatürk ilkeleri ve devrimleriyle örtüşen 1924 Kuruluş Anayasasını ilke edindik ve bu yola CUMHURİYETÇİ AYDINLANMA PARTİSİ olarak devam etme kararı aldık.
Hedefimiz: Çağdaş Uygarlık Seviyesinin Ötesi
Eşsiz Atatürk'ün "benim milletim" dediği Türk milletiyle birlikte tam bağımsız olarak kurduğu bu Cumhuriyetin Atatürkçü, yurtsever evlatları olarak çıktığımız bu kutlu yolda amacımız; Türkiye Cumhuriyetimizi çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmak ve ülkemizi 21. Yüzyıl çağına uygun Kemalist ideoloji içinde en üst seviyeye taşımaktır.
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Türk Milleti olarak sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında, insan onuruna yakışır bir düzeye ulaşmak için sonuna kadar siyasi mücadele vereceğiz.Milli egemenliğe dayalı, uygar ve özgür bir toplum oluşturmak ve bu büyük ideali başarmak için çıktığımız bu yolda, toplumumuzun her kesimiyle barışık, ötekileştirmeyen, birleştiren bir yapı kuracağız.
Eğitimden Laikliğe: Aydınlık Türkiye Vizyonu
Uzun yıllardır ülkemizi idare eden, çağ dışı zihniyete sahip sözde yöneticiler; Türk Milletini çağdaş eğitimden kopararak Türkiye'mizi adeta ortaçağ karanlığına sürüklemek istemektedirler. Geleceğimiz olan çocuklarımızı din eğitimi adı altında sadece bir mezhebe dayalı dogma bilgilerle doldurup; sorgulayan, gelişen bir gençliğe engel olmak istemektedirler. Emperyalist güçlerin ve yerli işbirlikçilerin özellikle Türk gençliği için öngördüğü bu çağ dışı eğitim sistemini reddedip yerine modern ve çağdaş eğitimi getireceğiz.
Kemalist Devrimciler olarak ülkemizi Ortadoğu coğrafyasında örnek bir devlet yapmak için şeriat isteyenlere karşı laikliğe sıkı sıkıya sarılacağız. Biliyoruz ki laiklik, hem din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması hem de tüm inançların özgürce yaşanılması için temel bir güvencedir.
Parti İçi Demokrasi ve Sorumluluk Bilinci
Değerli yol arkadaşlarım, çıktığımız bu onurlu yolda her bir üyemize büyük sorumluluklar düşecektir. CUMHURİYETÇİ AYDINLANMA PARTİSİ olarak en büyük gücümüz sizlersiniz. Genel Başkanından en sade üyesine kadar hepimiz aynı haklara sahip olacağız. Hepimiz her konu hakkında fikirlerimizi özgürce paylaşıp çok güçlü bir bilgi ağı oluşturacağız.
İşleyiş olarak emir komuta zinciriyle değil, parti içi gerçek demokrasi ile hareket edeceğiz. Alınan görevleri bir kıdem olarak değil, büyük bir sorumluluk olarak göreceğiz. Kısaca, bizler bir kurtarıcı beklemeyip, kurtuluşun birer parçası olacağız!
Atatürk'ün Mirası ve Günümüz Sorunları
Mustafa Kemal Atatürk'ün 30 Ekim 1923 tarihli mektubunu bir kişi için değil, bir ulus için kaleme aldığı tüm Türk Milletince bilinmelidir. Ulu önder bu mektubunda ülkemizin savaş sonrası içinde bulunduğu vahim durumu anlatmış, bu kötü durumlara geçici çareler değil, kalıcı çözümler bularak Türk Milletini kurtarmak zorunda olduklarını bildirmiştir. Ülkemize çağdaşlaşmayı, ekonomik ve siyasi anlamda tam bağımsızlığı hedef göstermiştir. Atatürk ayrıca Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm yoksul uluslara kurtuluş için bir örnek olması gerektiğini bildirmiştir.
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da mevcut iktidarın siyasi çıkar ortakları olan cemaat ve tarikatlar, cumhuriyet devrimlerinin tamamen askıya alınması ve yeniden "ümmet adı altında kula kulluk edilmesini"istemekte, cumhuriyet yönetim sistemini milli iradeden alınıp kula kulluk sistemiyle yönetilmesini arzu etmektedirler.
Bizler Kemalist yurtsever devrimciler olarak, Atatürk'ün ölümüyle birlikte bilinçli olarak Atatürk ve cumhuriyet devrimlerini askıya alanların tamamlamadığı devrimleri tamamlamak ve Ulu Önder'in bize emanet ettiği tüm değerleri sonuna kadar korumak için CUMHURİYETÇİ AYDINLANMA PARTİSİ'NİN kurulmasına karar verdik.
Çağdışı Zihniyete Karşı Mücadele
Omuzlarımızdaki bu yükün ağırlığının bilincindeyiz, ancak tarihin ve Türk Milletinin bize verdiği görev ve sorumluluk çıktığımız bu yolda çok daha ağır. Bu sorumluluğun bilinciyle çıktığımız bu yolda dinlenmeden çalışacağız.Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak için çıktığımız bu yolda yorulduğumuzu hissettiğimiz anda Ata'mızın şu sözünü hep hatırlayacağız: "Dinlenmemek üzere yola çıkanlar, asla çıktıkları bu kurtuluş yolunda yorulmazlar!"
ATATÜRKÇÜ KEMALİST HAREKET NEDEN SİYASİ OLARAK TÜRK MİLLETİNE İNİYOR?
Değerli yol arkadaşlarım ve kıymetli basın mensupları, yüz yıllık bu Cumhuriyet'i 23 yıldır yöneten AKP iktidarlarının bilinçli olarak Türk Milletini "Din, İman" diyerek içinden çıkılmaz bir siyasi tükenmişlikle kaosa sürüklediği artık günümüz şartlarında tartışılmaz bir gerçektir.
Çağ dışı, çürümüş bir zihniyetin siyasi tercihleri nedeniyle yarattıkları ekonomik ve sosyal çöküşe yurtsever Atatürkçü Kemalistler olarak daha fazla sessiz kalamazdık. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında bizler, Atatürkçü Kemalist devrimciler olarak Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet devrimleri çizgisinde olan CUMHURİYETÇİ AYDINLANMA PARTİSİ' ni Türk milletinin kurtuluşu için kuruyoruz.
Atatürkçülüğün Güncelliği ve Temel İlkelerimiz
Bugün burada toplanmamızın sebebi, hepimizin ortak değerleri olan Cumhuriyet ve Atatürkçülük ilkelerini daha güçlü bir sesle haykırmaktır. Ülkemiz siyasi arenada önemli bir dönüşümün eşiğinde. Bu dönüşümde, bizlere düşen görev, geçmişimizden aldığımız güçle geleceğe doğru emin adımlarla ilerlemektir.
"Neden CUMHURİYETÇİ AYDINLANMA PARTİSİ kuruluyor?" sorusu, aslında hepimizin iç sesidir. Bu sorunun cevabı, ülkemizin geleceği için taşıdığımız umut ve heyecanda gizlidir.
Atatürkçülük, sadece bir ideoloji değil, aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere emanet ettiği değerler, bugün de aynı canlılıkla yaşamaktadır. Ancak, son yıllarda bu değerlerin içinin boşaltılmaya çalışıldığını, siyasette popülist söylemlerin ön plana çıktığını üzülerek görüyoruz.
Atatürkçülük; laiklik, cumhuriyetçilik, milliyetçilik, devletçilik, halkçılık ve devrimcilik gibi temel ilkeler üzerine inşa edilmiştir. Bu ilkeler, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan itibaren ülkemizin temel taşları olmuştur. Bugün de bu ilkelerin ışığında, ülkemizi daha ileriye taşımak zorundayız.
Ülkemizin mevcut siyasi durumu, yeni bir partiye olan ihtiyacı açıkça ortaya koymaktadır. Bu yeni partinin temel amacı, Atatürkçü ilkeler doğrultusunda birlik ve beraberliği sağlamak, ülkemizin demokratik ve laik yapısını korumak ve geliştirmek olacaktır.
CUMHURİYETÇİ AYDINLANMA PARTİSİ OLARAK BİZLER:
Laikliği savunacağız: Din ve devlet      işlerinin ayrılmasını temel ilke olarak benimseyeceğiz.
Demokrasiyi güçlendireceğiz: Herkesin eşit      haklara sahip olduğu, özgürlüklerin güvence altında olduğu bir toplum inşa      edeceğiz.
Adaleti tesis edeceğiz: Herkesin kanun      önünde eşit olduğu, hak ve özgürlüklerinin korunduğu bir hukuk sistemi      kuracağız.
Eğitime önem vereceğiz: Bilimsel      düşünceyi teşvik edecek, eleştirel aklı geliştirecek bir eğitim sistemi      oluşturacağız.
Ekonomik kalkınmayı sağlayacağız: Ülkemizi      bölgesinin en güçlü ekonomilerinden biri haline getireceğiz.
Bu hedeflere ulaşmak için, tüm vatandaşlarımızla birlikte çalışacak, onların görüşlerine değer verecek ve katılımcı bir demokrasi anlayışını benimseyeceğiz.
Kapanış ve Çağrı
Sonuç olarak bizler; ATATÜRKÇÜ KEMALİST YURTSEVER DEVRİMCİLER olarak çıktığımız bu uzun soluklu yolda tek hedefimiz, Türk Milletini ve ülkemizi siyasi tercihler nedeniyle 21. yüzyıl bilgi ve bilim çağında "din, iman, bayrak, ezan, yerli, milli yalanlarıyla kirli emeller için içine düşürüldüğü siyasi kaostan kurtarmaktır."
Değerli yol arkadaşlarım, Cumhuriyetçi Aydınlanma Partisi, sadece bir siyasi parti değildir. Aynı zamanda bir aydınlanma hareketi, Türk milleti içine düşürüldüğü siyasi kaostan çıkış için bir umut ve bir gelecektir.
Bizler, Türkiye'yi daha iyi bir geleceğe taşımak için bir araya geldik. Bu yolda karşılaşacağımız tüm zorluklara göğüs gerecek, azimle çalışacağız. Unutmayalım ki, Türkiye Cumhuriyeti, hepimizin ortak mirasıdır. Bu mirası gelecek nesillere daha güçlü bir şekilde aktarabilmek için hep birlikte mücadele etmeliyiz.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Yaşasın Atatürkçülük!
Saygılarımla,
ALİ BERHAM ŞAHBUDAK CUMHURİYETÇİ AYDINLANMA PARTİSİ KURUCU GENEL BAŞKANI 02. 07. 2025