Eş Başkanlarının da aralarında bulunduğu HDPli Milletvekillerinin ve onca gazetecinin ardından Gazeteci Furkan Karabay'ın tutuklanıp, içeri atılmasına en büyük tepki sizce hangi yönden geldi?..
Kürtler demeyin onlar zaten kırgın ve kızgın..
Hatta İslami kesim, AKP'ye oy veren kesim denilenler, yapılanlar karşısında bile diş gıcırtmasalar da kalben kırıklar..
Ve art arda anketleri yayınlanan erken ya da zamanında bir seçim yapılması halinde bu hırs ve kızgınlıklarını nasıl gidereceklerini görüyor, izliyorum..
Gerçi gizli anketler yaptıran ve onca baskıya karşın DEM'nin oyunun değil azalması arttığını görüp, iyiden iyiye gerilen ve bu nedenle 'haydi erken seçime' diyemeyen ve İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi'ne katılmak üzere özel uçak "CAN" ile Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a giden Erdoğan'da bunları çok iyi biliyor ya neyse..
Peki, Selahattin Demirtaş'ın da aralarında bulunduğu halkın yani o çok önemsendiği ileri sürülen cumhurun seçtiği vekillerin, gazetecilerin ardından İstanbul metropolünün içinde bir metropol olan Esenyurt'un seçilmiş Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer'in görevden el çektirilip, içeri atılması ardından Mardin, Batman ve Halfeti Belediye başkanlarının yerine kayyum atanmasına, kim en çok tepkiyi koydu?
Bana sorarsanız bu duruma, yani 15 Temmuz'un ardından bugüne kadar yapılan antidemokratik uygulamalara, insan hakkı ihlallerine, basın özgürlüğüne, gözaltı ve tutuklamalara en büyük tepkiyi bir twitle iş yaptığını sanan muhalefet değil, ekonomik piyasalar koymuş ve böyle giderse bu durumun Ecevit'in kasa meselesine kadar gideceği de görülmekte..
Zaten bunu gören ve Trump dostunu kutladıktan sonra Suriye'ye yönelik yeni bir çıkışa hazırlanan AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan sabır ve yastık altındaki paraları boşuna istemiyor.. Tabi bu hafta İBB Başkanının ya da yeni CHP'li, DEM'li başkanlarının yerine kayyum atanması ya da Öcalan'ı meclise çağıran Bahçeli'nin bu kez bir genel af isteyeceği gibi iddialarının dolaştığı bir sırada aynı Erdoğan'ın çok önemli açıklamalarda bulunacağını söylediğini de unutmadan..
Gerçi yarın yeni bir KHK ile bu paraları yani 'yastık altı para ve altınları toplamak için özel bir ekip kuruldu' diye kirli havuzda hazırlanan medya ve gazetelerde bu yönde bir haber okusanız şaşmayın..
Bir de Ortadoğu'yu kana bulamaya devam eden İsrail'in saldırılarının tüm ülkelere yeni silah aldırıp, silah tüccarlarını sevindirdiği ve her ülkenin teknolojinin içinde olduğu ve sağlıktan, eğitimden, sosyal hayata ayrılan bütçeleri aktardıkları yerli silah arayışları içine soktuğu bir dünyada geleceğinden korkan, her an her şey olacak gibi adeta diken üzerinde durmayıp, ferdi olarak silahlanan toplum son yaşananlara daha büyük bir tepki koymakta biline..
Kısacası dert ne sen ne ben nede demokrasi, ortanı gerip, silah satışlarına yenilerini eklemek derdidir onca gördüğümüz, yaşadığımız, his ettiğimiz yürekleri yakan, ülkeleri kana bulayan bu yaşananlar..