Osmanlı İmparatorluğunun çöküş döneminde, Anadolu’nun savunulması için İngilizlere vermek zorun kaldığımız ve kaderlerine terk ettiğimiz bir adadır. Yıllarca her türlü baskıya direnen ve asla kendi öz kimliğini unutmayan bir avuç çılgın Türk’ün haklı davasıdır. Kıbrıs Türk milletinin onurlu mücadelesinin sonucu, bu gün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştur.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, en son kurulan Türk devletidir. Adanın bulunduğu coğrafya ve özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin, Türkiye dışında başka hiçbir ülkenin tanımadığı, fakat her ülkenin de bu pastadan pay kapma yarışında olduğu özel bir adadır. Dünyada başkenti ikiye bölünmüş tek yerdir. İki ülkenin de başkenti olan Lefkoşa, tel örgülerle ikiye ayrılmıştır.
Kıbrıs meselesini anlamanın yolu ise geçmişte yapılan antlaşma metinlerini iyi okumakla olur. Kıbrıs 4 Haziran 1878 de 48 saatte neden İngilizlere kiraya verildi. Önce bunu bilmek gerekiyor.
4 Haziran 1878 de Padişah Abdülhamit ile İngiltere yönetimi arasında imzalanan ve aynı yıl 12 temmuzda İngilizlerin Kıbrıs’ı işgal etmelerine yol açan ‘’Kıbrıs Konvansiyonel’’ (Cyprus Convention) olarak bilinen savunma antlaşmasına göre Rusya’nın saldırması halinde Birleşik Krallık, Osmanlı topraklarını savunacaktı. 4 Haziran 1978 yılından, 5 haziran 1914 yılına kadar İngiliz himayesinde kalan Kıbrıs, Osmanlı İmparatorluğu’nun Büyük Britanya’nın da dahil olduğu üçlü ittifak güçlerine savaş ilan etmesiyle sona erdi. 5 Kası 1914 yılında Kıbrıs adasını Büyük Britanya İmparatorluğu tarafında ilhak edildi. İngilizler tarafında ilhak edilen Kıbrıs adası artık İngiltere devletinin yönetimine geçmişti. Kıbrıs madenleri ve coğrafi konumu da doğal olarak İngilizlerin kullanımındaydı.
Osmanlı İmparatorluğu çökmüş, büyük zorluklarla kurtuluş savaşı kazanılmış fakat o günün koşullarda yapıla bilecek en iyi antlaşma olarak Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştı.
Lozan Barış Antlaşmasında ise Kıbrıs adası İngilizlere bırakıldığı bir kez daha vurgulanıyordu.
24 /07/1923 Yılında imzalanan Lozan Barış Antlaşmasının 16. 20. ve 21. Maddelerini de iyi okumak gerekmektedir.
Lozan Barış Antlaşması
Madde 16_ Türkiye iş bu Antlaşmada belirtilen sınırları dışındaki tüm toprakları ile bu topraklardan olup gene bu Antlaşma ile üzerinde kendi egemenlik hakkı tanımış bulunanlar dışında Adalarda ki bu topraklar ve Adaların geleceği ilgililerce saptanmış ya da saptanacaktır. Her ne nitelikte olursa olsun, sahip olduğu tüm hak ve senetlerden vazgeçtiğini açıklar.
İşbu Maddenin hükümleri nedeniyle Türkiye ile ortak sınırı bulunan ülkeler arasında kararlaştırılmış ya da kararlaştırılacak olan özel hükümleri bozmaz.
Madde 20_ Türkiye, Britinya Hükümetince Kıbrıs’ın 5 kasım 1914 de açıklanan ilhakını tanıdığını bildirir.
Madde 21_ 5 Kasım 1914 tarihinde Kıbrıs adasında yerleşmiş olan Türk uyrukları, yerel yasanın belirlediği koşullara göre, İngiltere uyruğuna geçecek ve böylece Türk uyruğunu yitireceklerdir. Bununla birlikte, bu Türkler, isterse, bu Antlaşmanın yürürlüğe konulmasından bağlanarak iki yıllık bir süre içinde, Türk uyrukluğunu seçebileceklerdir. Bu durumda, seçme haklarını günü izleyen on iki ay içinde Kıbrıs adasından ayrılmak zorunda kalacaklardır.
İşbu Antlaşmanın yürürlüğe konulması günü Kıbrıs Adasında yerleşmiş bulunup da, o gün İngiltere uyruklusu edinmiş ya da edinmek üzere bulunmuş olan Türk uyrukluğunu yitireceklerdir.
Şurası da kararlaştırılmıştır ki, Kıbrıs Hükümetinin izni olmaksızın Türk uyrukluğundan başka bir uyrukluğu edinmiş olan kimselere İngiltere uyrukluğu tanımayı reddetmek yetkisine sahip olacaktır.
Bütün bunlara rağmen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu. Başta Dr Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş olmak üzere bir avuç çılgın Kıbrıs Türk milletinin önünde saygıyla eğiliyorum.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
MDP Mor Cepken Kadın Hareketi Başkanı
SERPİL TEKİN