Giderek yaklaşmakta olan dünyevi tehlike - Küresel Pandemi Yasa Tasarısı ulus devletler tarafından imzalanmaya zorlanmakta ve bu ulus devletler içinde şüphesiz Türkiye de var. Oldukça ciddi ve hayati önem arz eden bu tasarı, eğer devletimiz tarafından kabul edilirse bu günlerimizi mumla arar olacağımız kesindir. Basında ve medyada pek dile getirilmeyen bu tuzak –tasarı hakkında para için sessizliğini bozmayan, çığlık atarak- uyan ey insanlık, hür yaşamımız elden gidiyor –diye bas bas bağırmayan o medya ve basın kuruluşları sanki kendileri hür ve özgür yaşayacakmış gibi duyarsızca bu tehdide suskun kalmaktalar. Hakikat şu ki, bu tasarının maddelerini gözden geçirince adeta tüylerimiz diken- diken olup, dünyayı başımıza dar edeceklerinin yazılı özeti gibi bilinci açık olan her bir vatandaşı doğal olarak korkuya, teşvişe düşürecektir.
Küresel Pandemi Yasa tasarısının maddelerini sıralıyorum ve hepsini lütfen gerekirse tekrar –tekrar okuyarak biz insanları neyin beklediğini tahmin etmenizi umuyorum.
Küresel Pandemi Tüzüğü- Dünya Sağlık örgütü adlanan, fakat son birkaç yıldır insanlar farkında olmadan küresel çetenin parayla satın aldığı bu kuruluşun insanlığa dayatacağı hapis gibi bir yaşam anayasasıdır:
1.DSÖ Başkanına tek başına “salgın” ilan etme yetkisi veriliyor,
2.DSÖ –ulus devletlerin üzerinde olan bir otorite konumuna getiriliyor (bunu net anlamak için : 6-11.maddeler),
3.Doğal veya tezgahlanmış olası bir salgında tüm yetkiler DSÖ-ne geçiyor,
4.DSÖ- sadece küresel değil, yerel salgın ilan etme yetkisine de sahip oluyor,
5.DSÖ- -nün alacağı kararlar, ulus devlet kanunlarının üstünde olacak ve bu yasaya uymayan devletlere yaptırım, uygulana bilecek,
6.DSÖ- sadece insan kaynaklı hastalıklar konusunda değil, hayvan hastalıkları, iklim değişikliği ve gıda alanlarında da otorite olacaklar,
7.DSÖ- ulus devletlerin tüm sağlık verilerine ulaşma hakkına sahip olacak(!)
8.Olası bir salgında DSÖ-nün aksine bir görüş belirtilemeyecek yoksa, sansür uygulanacak.
Bu maddelerin açıklaması şudur ki, Türk mental yapısına sahip olan milletimize dayatılacak bu yasa tasarısı milletimizin egemenliğini elinden alacağı gibi, hür ve bağımsız yaşama alışkın olan toplumumuzu psikolojik bunalıma yiterek zaten günümüzde ahlaki değerlerimizin, kültürel yaşam tarzımızın ekonomik sorunlarla kalitesinin düşmesi gidişatının halkımızı asabi ruhsal yapıya sürüklediği gibi bu kısıtlı ve “açık hapis” tarzı köle yaşamına hiç katlanamayıp olanca sabrımızı taşıracak ve çok korkuncu ise dünya yaşanılmaz hale getirilerek hayatı bozguna uğratacaklar.
Tam da 2024 yılının şu an içinde olduğumuz Mayıs ayının 10 –da tasarı hazırlığını bitirdiler ve bu tasarıyı bu ay içinde yürürlüğe sokmaya ciddi cehtle çabalıyorlar.
bu tasarıyı onaylamaları için devletlere sunulacak, fakat bu tasarının onaylanması için Meclislere değil, Dünya Sağlık örgütü Asamblesinde bakanlıklara sunulacaktır. Dünya Sağlık Örgütü Asamblesi sağlık bakanlıklarından oluşmaktadır. Dolayısı ile ülkemizin sağlık bakanlığına yüce milletimizin asil ve köklü geçmişi adına azami dikkat etmesini rica edip adeta hür yaşam hakkımıza sahip çıkılması için talepte bulunmamız gerekiyor.
Bu maddeleri okuduğunuzda açılımlarını düşününce gördüğünüz gibi ulus devletlerin her türlü yetkilerini kendi tek elinde toplayan bir yönetimle her işimize, her geleneğimize müdahale edecek Sağlık Yönetimi adında –gerçekte tabiri caiz ise evimizin içine kadar karışma yetkisi demek oluyor.
Bu kadar kısıtlı bir yaşam tarzı sunan böyle bir tasarıyı İngiltere kabul etmeyeceğini söylemiş ve belli ki, toplumunun egemenlik haklarının elinden alınacağını gösteren bu tasarının ülkesini psikolojik, maddi- manevi ve kültürel her açıdan ağır bunalıma sokacağını göre bilmiştir.
Egemenlik kayıtsız –şartsız milletindir diye bu günlere özgür irademizle gelerek henüz son yıllardan itibaren teknolojik, savunma, akademik alanlarda çağ atlayan azimli halkımız bu köleliği kaldıramaz ve sapkınlık felaketimiz olur.
Büyük bir inançla devletimizin bu tasarıyı asla kabul etmeyeceğine umut ediyorum. En azından kendi milli yapımıza uygun şartlar ve koşulları ileri sürerek – yalnızca bu şartla kabul ederiz diye bilmeliyiz.
2021 yılında “Dünya Tek Sağlık” adı altında bir parola misali yeni Pandemi Tüzüğü düzenlemeye başladılar.
Bu tasarıyı kabul etmek demek- tedavilerden başlayarak, acil durum ilan edilmesine kadar her işimize karışmak niyeti ile ipleri ellerine alarak ne yiyip içeceğimize, nasıl yaşayacağımıza onlar karar verme yetkisine sahip olacaklar.
Acil tehlike kodu ile ciddi uyarı konumunda olan bu duruma devlet seviyesinde derhal çözüm bulunacağını temenni ile bu tasarının yeni kurulmakta olan Türk Devletleri Birliklerini asla kapsamayacağı olumlu haberini bekliyoruz.
Vüsale ALİ
Kayseri