Millî Eğitim Bakanlığı yüzüncü yıl için eğitimde program değişikliğine gitmekte ve taslak program askıya çıkmıştır. Biz önce programı mı değişikliği mi yapalım, programımı geliştirelim konusunu iyi anlayalım.
Bir programın sonuç vermesi en az yirmi yıldır. Son yirmi yıldır her gelen bakan eğitimde değişiklik yaptı. Yirmi yılda on kez değişiklik demektir. Yetkililer önce kurum kapatma hastalığından kurtulması gerekir.
Ülkemizde yıllardır önemli kuramlarımıza zarar veren kişilere değil de o kişilerin çalıştığı kuramlara ceza verilmektedir. Kaza yapan otomobilin şoförüne değil de otomobile ceza vermek ne kadar yanlış ise, suçlu kişilere değil de kuramlara ceza vermek de o kadar yanlıştır.
Geçen 200 yıl boyunca suçlulara değil de kuramlara ceza vererek topluma ve devlete verdiğimiz zararları bir hatırlayalım.
Sonuç olarak, bu kuramların yerine yenilerinin yapılamaması, esas suçluların serbestçe dolaşıp faaliyetlerine devam etmesi ve diğer faktörler yüzünden ülkemiz insanları ve kuramlarımız çok büyük zarara uğramıştır.
Birde yetkililerimiz şu önemli hususu göz ardı etmemelidir. 1982 Anayasasına göre DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ zorunlusudur. 39 yıldır gençlerimize verdiğimiz din eğitimi yeterli olmadığı için gençlerimize cemaatler musallat olmaktadır. Yani 18 milyon öğrencimizin DİN EĞİTİMİNİ iyi veremediğimiz için gençlerimizi cemaatler etkilemektedir.
Bu durumda yetkililerimiz en kısa zamanda ilkokuldan lise son sınıfa kadar verilecek zorunlu DİN EĞİTİMİNİ en iyi şekilde vermenin yollarını aramalıdır. Programlar hızla yenilenmelidir.
Ülkenin ders programı değişikliğine değil, program geliştirmeye ihtiyacı vardır.
Allah’a emanet olunuz.