EN BİLGİLİ, İSRAİL, SİYONİST SAVUNUCUNUZ ŞÖYLE KARŞIMA BİR OTURSUN!

Hamas-İsrail Savaşının başladığı saatlerde “Bu savaş bir oyun, amaç başka” diye yazdım.

Savaşa başlangıç olan eğlence yerinde; muhtemelen gösteriye gelen İsrailliler arabayla kaçmasın diye vurulup dümdüz edilen arabaların uçaktan atılan bombayla vurulduğu, o esnada birçok İsrailli sivilin de buhar olduğuna dair görüş bildirdiler. 
İsrail hayır mayır dese de fotoğraflar ortada!
Peki Hamas'ta uçak mı var?
Bunu bir düşünün!
Peki;
Hiç bir teknolojik savaş aleti olmayan geneli sivillerden oluşan İstanbul'un Fatih'i kadar küçücük yer için;

ABD, hemen dört savaş gemisi 9 kruvazörünü indirdi, arkasından Fransa, Hollanda, sonra Çin, en sonunda oyunu gören Türkiye'de donanmasını Akdeniz'e indirdi.

ABD Savaş gemileri hala daha orada!

Reisi'nin öldürülmesinden sonrası Reisi zamanında efelenen İran'dan; Reisi'nin cesedini Türkiye'nin bulmadığına dair Türkiye'ye karşı açıklamalarına rağmen  ABD ve İsrail'e karşı hiç ses çıkmaması;

Daha neler neler yazdım!

Biz buradan yazdık, anlatamadık,
Anlatamadım!

Bizi bırak;
Netanyahu,  İsraillilere yaptığı soykırımı anlatamadı da deli tavuk gibi seçimde kendi aleyhine olacak oylardan korkucuna  dönüp dönüp kaçıyor; bakanları istifa etti; Netanyahu liderliğindeki İsrail,  yaptıklarını Filistin'i büyük çoğunluğu Müslüman olmayan 194 BM üyesi olan 145'i tanıdı.

Netanyahu'yu seçimden kaçıran İsrailliler; istifa eden bakanlar; 145 ülke aptal ya; Araplarla savaşıyor, Filistin'de Arap ya bu mantıkla yabancıyı savunmak için yalancı çobanı savunan yalancı tarzında İsrail'i ve yaptıklarını savunmak için orasını burasını yırtan siyonist yalakalarını görüyoruz.

Öncelikle herkez tarafından kabul gören  şu düsturu söyleme gereği duyayım;
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz; o bilgi ise bilgiyle belgeyle desteklenmelidir;

Eğer böyle olmazsa; yapılan konuşmalar ve yazılardaki tartışmalardaki ciddiyet; “hamamböceğine hamamda sabun kaçar mı, kaçmaz mı” diye tartışılan bir tartışmadaki ciddiyete benzer. 
Bu tartışmada yazılan ve söylenilen ise strateji ve olan biteni iyi anlayan; sabit fikirli olmayan dinleyici için tavuk yumurtadan mı yumurta tavuktan mı çıkar muhabbetini dinledikleri şiddetle umurlarında olur ki;

Hele hele bu muhabbeti duyan horozun görevi ayrı olduğundan hiç mi hiç umurunda olmaz!

Şimdi o en akıllısı hatta en akılları karşıma bir otursun; bundan sonrasını ben konuşmayacağım, Devlet büyüklerim konuşacak:

Önce olayın insani yönünden bir soru sorayım;
Kıyıma uğramış çekilen acıları iyi bilen halen yaşayan bir millet olarak; otuz binden fazla sivilin; on binden fazla çocuğun öldürülmesini; “nasıl olsa Araplar öldürülüyor yaşamaksa biz de yaşadık; bizim de çocuklarımız öldü” demeyi tarihine, bu acıları yaşayan kalbine, insanlığına yakıştırıyorsa;
Ben de İsrail uçaklarıyla parça parça olmuş çok fazla çocuk fotoğrafları var. 
Ben kendilerine bu fotoğrafı onlara göndereyim; bu tür cümleleri o fotoğraflardaki parça parça olmuş çocuklara söylesinler; rahat olsunlar istedikleri kadar istediklerini konuşabilirler, cevap vermezler, veremezler çünkü,  hem fotoğraf hem de parça parçalar!
GÖNDEREYİM Mİ?

Devam edeyim?
Hamas-İsrail’in Savaşı’nın ilk günlerinde Dışişleri Bakanımız:
“Oynanan oyunu görüyoruz” dedi.
Oyunu oynayan kimdi?
Küçücük Hamas'mı, yoksa İstihbaratına övünen ama burnunun dibinde aylarca hazırlık yapılmasına rağmen Mısır'ın bile haberi olduğu uyardığı halde  farkında olmadığını iddia eden; paraşütle inenlere önlem alamayan; bence almayarak askeri, dini, ekonomik amaç için yapacaklarına haklılık gerekçesi arayan MOSSAD,  İsrail'mi?

Peki, 9 kruvazör eşliğinde 4 uçak  gemisi, diğer ülkelerin donanmaları hemen niye geldi, küçücük Gazze için mi?

Arkasından, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan: “Türkiye'nin güneyinde teröristan devleti kurulmasına müsaade etmeyeceğiz” diye açıklama yaptı.

Teröristan devleti denilen devlet ne?
Her iki Karabağ Savaşı'ndaki Şehit sayısından bile fazla 40.000'den fazla Şehit verdiren PKK'ya kurdurulacak devlet!

PKK'ya kurdurulacak teröristan devletini kim kurduracak? 
PKK’ya desteğini saklamayan ABD ve Ortadoğu’daki temsilcisi İsrail!
Hem bunu saklamıyorlar ki!

Safız ya; seçim demokratik eylem ya!
PKK’ya kurdurulacak teröristan devletinin on bir kantonu PKK’ya bağlamanın ilk siyasi adımı olan Suriye ayağı için seçime gidileceği açıklandı.

Resmen reste restle karşılık verdik!
Hemen arkasından, mecliste ve bakanlar kurulunda olan, savaş ilan etme ve seferberlik yetkisini; acil eyleme geçmek amaçlı, bir kalem veya sözle savaş ve seferberlik ilan edebilmek için bir kararnameyle kendi üzerine aldı.

Türkiye Cumhuriyeti;
Niye birden bunu yapma gereği duydu, savaşı ve seferberliği kime karşı ilan edecek bir düşünün;
Hamas’a mı, Arap düsmanısınız ya Araplara mı?
Yoksa;
İsrail’in destekçisi devlet kurdurmaya çalışan PKK'ya, yani İsrail’e mi?

Beynini Arap düşmanlığı ile karışık İsrail yandaşlığı enerjisi ile çalıştıranlardan; Bunca hazırlık Araplara ve Hamas’a karşı deme cüretini gösterenlere;
Buyurun, Cumhurbaşkanımızın on gün önce yaptığı konuşma;

“Bu azgın devlet durdurulmazsa, vadedilmiş topraklar hezeyanıyla gözünü Anadolu’ya dikecekler.  İsrail Gazze'de sadece Filistinlilere değil bize (Türkiye'ye) saldırıyor bize! HAMAS, Anadolu’nun (Türkiye'nin büyük çoğunluğu) ileri hat savunmasını yapıyor. Bunu görmeyecek kadar kör müsünüz, bunu anlamayacak kadar idrakiniz mi kapalı”

Peki bir de ben sorayım:
Bunu görmeyecek kadar kör müsünüz, bunu anlamayacak kadar idrakiniz kapalı?
Hadi bir en akıllınız değil; en akıllılarınız toplansın cevap versin?

Devam ediyorum;
Türkiye’de, Cumhurbaşkanı, Dışişleri, İçişleri Bakanlarının olduğu; Deniz, Kara, Hava, Jandarma  MGK (Milli Güvenlik Kurulu) toplandı ve şu açıklama yapıldı;

“Ne pahasına olursa olsun, güneyimizde teröristan devleti kurulmasına izin verilmeyecektir” açıklaması yapıldı; basına yansımasa da Kuvvet Komutanlarına “hazırol” emri verildiğine de eminim!

Peki soruyorum?
Kime izin verilmeyecek; PKK’ya karşı böyle bir açıklama yapmaya gerek yok ki; zaten biz Suriye ve Irak’tayız, ayrıca PKK için büyük orduya gerek yok ki!
Peki kime?
Araplara mı? Hamas’a mı?
Yoksa ABD ve yalakası İsrail’e mi, Türkiye’ye on binlerce Şehit verdiren  onun besleme terör örgütlerine mi?
Hadi buyrun cevap verin?

Şu an bile belki haberiniz yok ama;
Peki, her hafta ABD ve  İsrail beslemelerinin saldırılarıyla Şehit veriyoruz, milliyetçi geçinenler İsrail taraftarları bu Şehit haberlerini alınca mutlu oluyor musunuz?

Peki savaş çıkarsa kimden yana olacaksınız ABD ve İsrail beslemeleri ve onların askerlerinden yana mı Türkiye askerlerinden mi?
Türk milliyetçisi geçinip İsrail bayrağı sağlayanlara soruyorum;
Şu an olduğu gibi, İsrail’den yana oldugu gibi bizden yana olmamanızı istesek İsrail’den yana olmanızı istesek sizce bir mahsuru var mı?
Rahat olun; bizce hiiiiiiiç mahsuru yok!

Az, birazcık daha sabır, daha bitmedi;
Bu sorum da, Türkiye ve Azerbaycan Devlet stratejilerini bilmeyen beyni yukarda anlattığım enerjiyle çalışan, doğruyu beynindekilerden ibaret sayan Arap düşmanlığı ve İsrail bayrağı sallayanlara gelsin;

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev'in Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile toplantısındaki açıklamasını devlet destekli gazetede olan yayın yönetmenliğini dostum  Anar NİFTELİYEV'in yaptığı Axar.az'da okudum.
Bakın ne diyor:
“Filsitin Devleti kurulmalıdır; başkenti Kudüs olmalıdır”

İki sayfa ötesindeki manşet haberinde ise “İsrail'in Türkiye'nin güneyinde kurdurmak istediği sorunu Türkiye Ordusu çözecek” ifadesi var!

Bizim değerli profesörün söylediklerini bir kenara bırakıp; Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın ALİYEV'in söylediklerine odaklanalım;
Başka bir ifadeyle ne diyor; Sizin o çok sevdiğiniz İsrail var ya, onun işgal ettiği toprakları elinden alalım; sizin ifadenizle savaştığı İsrail'e karşı savaşan Filistin'e yani Arab’a verelim sizin nefret ettiginiz Araplarda orayı da başkent yapsın. 
Aynı ifade de Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmede ortak açıklamada da var!

Peki;
Bakın daha radikal şekilde sizin İsrail'inizi degil elinden işgal ettiği toprakları elinden alıp Filistinliye verecek kadar sizin İsrail yandaşlığınızı radikal şekilde reddediyorlar!

Daha Dün Türkiye Cumhuriyeti Milli  Savunma Bakanımız Yaşar GÜLER, Kuvvet Komutanlarımızla yaptığı toplantıda: “kapsamda terör örgütü tarafından bölgesel gerçekliklerle bağdaşmayan yapay terör devleti kurulmasının bir aşaması olarak görülen bu sözde seçim çalışmalarını kesinlikle reddediyoruz.” diyerek açıklama yaptı.

Birinci sorum:
Yukarda sizin de kolayca doğruluğunu araştırabileceğiniz o kadar açıklama yayınladım;
İki, bütün birimleri olan herşeyden haberdar olan koskoca Devletin, Devlet Başlarının, Türkiye Dışişleri İçişleri Bakanlarının, Koskoca orgenerallerden oluşan Kuvvet Komutanlarının kafası siz kadar çalışmıyor mu?

İkinci sorum?
Madem İsrail yandaşlığı savunuculuğunuzun gerekli gereksiz yerde cak cak edecek kadar arkasındasınız?
Özellikle ve özellikle Türkiye ve Azerbaycan Cumhurbaşkanımızın açıklama söylemlerine karşı, Cumhurbaşkanları yanlış düşünüyor yanlış yoldaşlar diyerek bir açıklamanız olacak mı?

Özel rica kokan bir soru?
Biz neler olduğunu anlayan Türk Milliyetçileri olarak bu konularda Cumhurbaşkanlarının söylemlerini odak alırız.
Peki madem biz yanlış düşünüyoruz; Bizleri yaralar tarzda sert ifadelerle olduğu gibi onları da aynı türde ifadelerle  Cumhurbaşkanlarını ikna ederek bizim de otamatikmen doğru yöne dönmemiz konusunda bir atılımınız olacak mı?

En son sorum?
Yoksa haklısınız;
Doğrusunuz;
Ama yapamayacak mısınız?
Yapamayacaksanız cesaretiniz sert taşa başka bir ifadeyle sert Türk’e çarpana kadar mı; yani tırsıyor musunuz?

Daha önce de bu konularda konuştum yazdım; bu kez çok sert yazdığımın farkındayım; burnumuzun dibindeki olan bitenlere siyonist algısıyla bakanlara kör ve idraksiz olanlara karşı hele konu Vatan, Türkiye, onu bekleyenler, Türkiye Devlet Stratejisi olunca ben yumuşak olamıyorum; olmadım; bundan sonra olmayacağım da;

Bazı gazetelerin yayınlamaya cesaret edemeyeceğini bildiğim bu yazımı bitiriken,

Bazı insanları bir kenara bırakıp,

Türkiye’ye karşı kör, idraksiz olmayan
Gerçek Türkiye Cumhuriyeti, Al Bayrak sevdalılarına;
Türkiye Cumhuriyeti ile kalın diyor;
Sağlık, huzur, saygıyla kalın diyorum!

Hasan BARIN 

Tarihçi, Araştırmacı Gazeteci