Necat Kacan

Tarih: 26.06.2024 07:53

*Esas Fakirlik: Düşüncesiz Geçirilen Geceler*

Facebook Twitter Linked-in

Her yerde olan fakirlik sadece açlık ya da maddi yetersizlik değildir. Fakirlik, para ve altına sahip olamamak da değildir. Gerçek fakirlik, hayatın anlamını ve insanın ruhunu derinden etkileyen bir durumdur. Gelin, bu konuya biraz daha yakından bakalım:

Fakirlik, sahafta satılmamış bir kitabın üzerindeki tozdur. Kağıt imha makinasında gazete parçalayan bir bıçaktır. Arabanın camından dışarıya atılmış muz kabuğudur. Fakirlik, yemeksiz geçirilen bir gece değildir. Fakirlik, "düşünmeden" geçirilen bir gecedir.

Günümüzde, sosyal medyanın ve gösterişli yaşamın ortasında kaybolan insanlar, gerçek zenginliği ve doluluğu kaçırıyor olabilirler. Binlerce tebrik mesajı arasında yalnızca bir kişinin samimi sarılışı kadar gerçekten ısındığımız bir şey yok. Hayatımızdaki anlamlı ilişkiler, gerçek zenginlik ve değeri belirler. Ölçütlerimizi, başkalarının bizi nasıl gördüğünden ziyade, nasıl hissettiğimize ve ne kadar düşündüğümüze göre belirlemeliyiz.

Fakirlik, zihinsel bolluktan yoksun olmaktır. Bir geceyi düşünmeden, sorgulamadan geçirmek fakirliktir. Zihnimizin yaratıcılığına ve anlam arayışına değer vermek, gerçek zenginlik duygusunu yakalamak demektir.

Belki de asıl zenginlik, her geceyi dolu dolu geçirmek, derin düşüncelere dalmak ve iç dünyamızın zenginliklerini keşfetmektir. Gerçek fakirlik, düşünmeden geçirilen gecelerde saklıdır ve bu geceyi düşünerek, içsel zenginliklerimizi keşfederek geçirmek bizim elimizdedir.

Hayatta asıl fakirlik, maddi değil, manevi zenginliklerimizi göz ardı ettiğimiz zaman başlar.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —