3 günlük bir zamanınız var ve tatil planı yapıyorsunuz, İlk 3 şehir düşünseniz Van ilimizi kaçıncı sıraya koyarsınız?

İlk 3’e koymadınız diyelim, ilk 10’a girer mi?

Benim girmezdi, cahillik işte(!)

30 yıllık dostum arkadaşım Bülent Fırat’ın dilinden düşürmediği “AZ BİLE DİYORMUŞ” Van ve Gevaş’a eşim ile birlikte gitmeye karar verdik.

Kendisi de bayram tatili dolayısı ile memleketinde olduğundan dolayı birlikte 3 gün vakit geçiririz, en nihayetinde 3 gün ne kaybedebiliriz ki diye düşünürken!

30 yıl kaybettiğimizi dönüş yolunda fark ettik.

Bir şehir bu kadar mı doğa harikası bir şehrin insanı bu kadar mı misafirperver olur, bu kadar mı derken seviye ne kadar üst düzeydedir abartıyor muyum, abartmıyor muyum gidince görürsünüz.

Bir de şunu anladık ki Van için değil 3 gün dolu dolu 13 gün bile az.

Gezmeye de yemeye de doyamayacağınız bir şehir.

Size Van Denizi şöyle özel, Artos böyle güzel, Süphan Dağı, Akdamar adası, Kedi evi, Hoşap Kalesi, Van Kalesi, Muradiye Şelalesi şehir merkezine manzarası ile ayrı bir görsel güzellik katan Erek dağı, diye yazmaya kalksam yazamadığım diğer tarihi değerlere ve doğal güzelliklere haksızlık olur.

Siz internet arama motoruna VAN’da nerelere gidilir diye yazın, görsellere tıklayın, o resimler sizi uçak bileti sayfasına yönlendirmeye yeter.

Özellikle Nisan ayının 20 sinden sonra gidin, “hala vaktiniz var” yeşil ile mavinin, deniz ile dağın, badem çiçekleri ile başı karlı Artos dağının uyumuna şahit olun, gözünüz gönlünüz ve zihniniz açılsın.

Doğa ve insan harikası bir şehir.

Sınır komşusu İranlıların turizm ve ticaret için ilk tercihi.

Çok fazla turist ağırlamasına ve göç almasına rağmen geleneklerini koruyan, gözü tok misafirperver insanların yaşadığı bir şehir.

3 günde onlarca örnek verebileceğimiz hoş anıdan sadece 2 tanesini anlatsam yeterli olur.

Elbette yurdumuzun her yanı cennetten bir köşedir, elbette Anadolu insanımız şehir şehir ilçe ilçe misafirperver ve cömerttir, 7 bölgemize ve insanımıza 7 şer iltifat bile azdır, azdır da.

Vanlı kardeşlerimizde bu bir tık fazla olduğu için yazmasam haksızlık olurdu.

Hani şöyle anlatayım ben İzmit aşığı biriyim Ülkemin hemen hemen yarısından fazlasını gezdim ondan fazla ülkeye gitme imkanım oldu, tüm bunlara rağmen dünyaya bir kere daha gelsem İzmit’te yaşamak isterim beni tanıyanlar bilir, ama İzmit olmuyor 2. Bir tercihte bulun derlerse bu Van olur diyeyim ve size 1-2 kısa anımız yazayım.

Bülent bey bizi Cevizden Fasulyesine, Arpa, Buğday, Çavdar, Fasulye, Armut, Patates, Şeker Pancarı, Elma ve dağ muzundan, kuru kaysıya, badem’den hayvansal her şeyine hatta en başta otlu peyniri ile ünlü...

Neyse…

Gevaş’ı yazmaya kalkarsak köşe yazısı kitaba dönüşür…

Ve daha bunlar Gevaş özeli Van merkez ve diğer ilçeler ayrı!

Bülent bey bizi Gevaş’ın Altınsaç köyü mevkiinde Van denizi ile Artos’u aynı karede buluşturan muhteşem manzaralı bir seyir tepesine gezmeye götürdü.

Bizim gibi arabası ile hafta sonunu geçirmek isteyen arabasına seyyar sandalyesini ve 1 termos çalıyı alan pek çok tatilcinin yanından geçerek en nihayet arabamızı park edecek ve bir masa koyabileceğimiz bir alan bulduk.

İndiğimizde o daracık yerde 2 kız 2 erkek 4 genç vardı, ya sevgili idiler ya da yeni evli,

20 li yaşlarda 2 çift.

Yanlarına doğru gidince!

•  İçimden, nerden çıktı bunlar ne güzel ortam sadece bize aitti şimdi rahat rahat konuşup müzik dinleyip eğlenemeyeceğiz manzarayı ve ortamı paylaşacağımız için rahatsız olurlar mı diye düşünürken…

Gençler bir güler yüzle karşıladılar, bir candan davrandılar, kızlar yaptıkları böreklerden tabak hazırladı, erkekler çay doldurdu, sandalyelerini verdi buyur etti derken ben ve eşim hayret ile birbirimize baktık.

Bülent bey ve Kardeşi sibel hanım vanlı olduğu için şaşırmadı ama biz gerçekten çok şaşırdık.

Van kalesini gezerken el dokuması bir halı beğendik, ödemesini nasıl yaparız diye sorduğumuzda işletmeci Hamza bey’in halınızı kargo ile yollayalım önce teslim alın, evinize serin beğenin parasını öyle yollarsınız nezaketi öyle her yerde karşılaşılacak bir durum olmadığını siz de takdir edersiniz.

Yani demem o ki, 

Kendinize çay içmek, kendinize yöresel lezzetler yemek, kendinize gezmek, kendinize yeni dostlar edinmek, kendinize yeni hatıralar biriktirmek, ez cümle kendinize bir iyilik yapmak isteseniz, Van’a gidin.

Van, bilmeyen pek çok kişinin neden gidelim dediği, gidince de neden dönelim dediği ender şehirlerden biri.

Bu vesile ile başta Gevaş Eşrafından Muhtar Hüsnü Fırat ve ailesi olmak üzere tüm Vanlılara ayrı ayrı teşekkür ederim.

3 günde bunları yaşadık, 13 gün olsa ve tüm ilçelerini gezebilseydik kim bilir…

Neyse hiç olmamasından ise 3 gün başlangıç sayılır, ilk fırsatta bir daha, bir da inşallah.

Fahri Van’lı instagramda içerikler üreten Gamze Sur sayfasını takip edin ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.

Hamd olsun o 3 günü de zararda kapatmadık.