“Bir devleti yönetmek istiyorsan görünür güce değil, görünmeyen akla sahip olacaksın. Çünkü iktidar sandalyede değil, gölgede kurulur.”
Süper güç olmak isteyen bir millet önce kendi karanlığını fethetmelidir.
Çünkü karanlık, düşman değildir; bilgiyle aydınlatılmayı bekleyen bir haritadır.
İşte o haritayı çizen kurumun adı: İstihbarat.
Bugün tanklar, füzeler, uçaklar devletlerin vitrinidir.
Ama vitrinde ne kadar çok ışık varsa, o kadar çok arka odada o kadar çok oyun döner.
O oyunların yazarı da sahnedeki aktörü de istihbarattır.
“Bir devletin istihbaratı ne kadar derinse, o devletin geleceği o kadar parlaktır.”
1947’de kurulan CIA, daha ilk 10 yılında dünyayı şekillendirmeye başladı.
İran’da Musaddık’ı devirdi, Guatemala’da darbe yaptı, Latin Amerika’da 13 lideri değiştirdi.
Bugün ABD’nin görece 800 üssü varsa, bu askeri gücün değil, istihbaratla kurulan ağın sonucudur.
“Amerika dünyayı bombalamadan önce, onu bilgiyle dize getirir.”
Bir millet düşün ki yeryüzünün dörtte birine hükmetsin ama her yere asker yollamasın.
İngiltere bunu başardı çünkü önce kalplere değil, kafalara sızdı.
MI6, Hindistan’dan Ortadoğu’ya kadar zihin kolonisi kurdu. Bugün dahi birçok ülke İngiliz aklının dizaynıyla yaşıyor.
“İngiliz kurşun sıkmaz. Sadece konuşur. Ama sesi MI6’tan yankılanır.”
KGB, sadece bilgi toplayan değil, devlet inşa eden bir zihindir.
Putin’in KGB geçmişi tesadüf değil, bir modeldir.
Çünkü Rusya’da devletin ruhu askerî değil, istihbari bir yapıdadır.
“Rusya satranç oynar, ama taşı değil; tahtayı sabote eder.”
Çin, gürültüsüz büyür. Limanlar alır, dijital ağlar kurar, hibeler dağıtır.
Ama bunların hepsi MSS’nin hazırladığı küresel hamlelerdir.
Huawei, ZTE, TikTok, hepsi dijital ajan gibidir. Ve dünya farkına varmadan Çin’in bilgi halesinde nefes alır.
“Çin sessizdir ama fısıltısıyla kıtaları yönlendirir.”
Türkiye güçlüdür; evet. Cesurdur; evet. Ama artık cesaretle değil, zeka ile büyüme zamanı.
Her bakanlık, her üniversite, her medya organı istihbaratla stratejik eşgüdüm içinde olmalı.
Amerika’da CIA, üniversitelerde makyaj yaparak derse girer; İngiltere’de MI6, akademik yayınlara yön verir.
Bizde ise bilgi, “haber” seviyesinde dolaşıyor. Oysa stratejik bilgi, kader inşa eder.
MİT, sadece suikastları önleyen değil; yeni dünya düzenine şekil veren bir beyin takımı hâline gelmelidir.
Bir ülke kendi ajan romanlarını yazmaya başlamışsa, istihbaratı efsaneye dönüşüyordur.
Türkiye bu eşiği aşmak zorundadır.
CIA'nin yan kuruluşları Afrika’da burs dağıtır, Çin dijital akademiler kurar, İngiltere eğitim diliyle zihin yönetir.
Peki biz ne yapıyoruz?
Türk istihbarat aklı, dijital beyin göçünü tersine çevirip küresel akla hükmetmelidir.
BBC, sadece haber değil; bir algı mühendisliği silahıdır.
TRT World, Anadolu Ajansı gibi platformlar da artık sadece içerik değil, yeni bir zihniyet üretmelidir.
“Bir ülke görünür ordusuyla savaşır, görünmeyen istihbaratıyla kader yazar ve süper güç olmak tankla değil, taht kuracak akılla mümkündür. Unutma sevgili okuyucu!, İstihbarat: Görünmeyenin efendisi, görünenin sahibi olabilmektir.”
Bugün dünya yeniden kuruluyor. Haritalar değişiyor, sistemler çöküyor, milletler yön arıyor.
O halde aklımızdan çıkarmayalım:
Ve Türkiye o tahtta yer almak istiyorsa önce şu sorunun cevabını vermelidir:
“Sahadaki karmaşadan en çok kazanan kim değil, en sessiz kalan kim?; çünkü asıl planı yapan hep uzakta ve sessiz olandır.”
Bu arada bu konuda koşmaya başladığımızı belirterek bitirelim...
Gürkan KARAÇAM