Kadir Uğur Yılmaz

Tarih: 22.01.2025 11:30

Haccac’ın Gölgesinde Adalet Arayışı

Facebook Twitter Linked-in

Ömer bin Abdülaziz… Adaletiyle dillere destan olmuş, halkın sevgisini kazanan bir halife. Onun adını anarak sahneye çıkanlar, adalet vaat edenler, bugün Haccac’ın gölgesini bile aratır hale geldiler. Zulüm, sadece zalimin eylemi midir? Yoksa bu eylemi alkışlayan, rıza gösteren, hatta zaman zaman onaylayan bir toplumun eseridir? Haccac-ı Zalim’in asırlar öncesinden gelen sözleri bu soruyu yeniden düşünmeye zorluyor: "Benim zalim olmam halkın kusuru, bu kadar zulüm etmeme rağmen hala beni alkışlıyor, bana saygı gösteriyorlar."

Bu sözler, toplumsal sorumluluğun derin yaralarını açığa çıkarıyor. Zalimler, salt kötülükle hükmetmez; alkışlar, suskunluklar ve görmezden gelişler bu çarkı döndüren esas unsurlardır. Haccac’ın ifadesi, bir bakıma bugünün “küçüğün rızası vardı” anlayışına benziyor. Suçu mazlumun üstüne yıkma, gücü kutsama ve vicdanları köreltme çabası!

Bugün, bu topraklarda yaşananları anlamak için bu perspektife bakmak gerekir. Adalet vaat edenlerin, en basit hakları bile gasp edenlere dönüştüğünü gördük. Kendisine itaat edenleri yücelten, karşısında duranları ise ezmeye çalışan bir yönetim anlayışı hâkim oldu. Özgürlük vaadiyle gelenler, zincirlerin en kalınını ördüler. Sözde halkı için çalışanlar, kendi saltanatlarının bekçiliğini yapar hale geldiler.

Peki, biz halk olarak ne yapıyoruz? Zalimlere sessiz kalan, zulmü normalleştiren bir toplum haline geliyorsak, Haccac’ın iddiasını doğrulamış olmuyor muyuz? Bugün alkışladığımız, yarın başımıza bela olacak şeylerin temeli değil mi? Zira tarih, sessiz kalanların omuzlarında yükselen zulüm anıtlarıyla doludur.

Mazlumun rızası yoktur, olamaz da! Mazlumun rızası, güçlünün hikâyesidir. Bir toplumu karanlığa mahkûm eden şey, sadece zulmün büyüklüğü değil; o zulme gösterilen sessizlik, rıza ve hatta korkudur. Bu yüzden, toplumun her ferdi adaleti talep etmek ve zulme karşı durmak zorundadır.

Adaletin peşine düşmek cesaret ister. Haccac’ın sözlerini hatırlayalım: “Halkın kusuru…” Eğer bu sözlerin ardındaki mesajı anlamaz ve suskunluğumuzla zalimi ödüllendirirsek, adalet bir hayalden öteye geçemez. Zulme boyun eğenler, zalimi güçlü kılar. Ama tarih, boyun eğmeyenlerin yazdığı zaferlerle değişmiştir.

Kendimize sormamız gereken soru basit: Ömer bin Abdülaziz olma iddiasıyla gelenlere, Haccac’tan beter hale gelmelerine neden fırsat verdik? Sessiz kalarak mı? Alkışlayarak mı? Yoksa korkarak mı? Eğer bir cevap bulabilirsek, adaletin kapısını yeniden aralayabiliriz.

Adalet bizim elimizde, zalimi de mazlumu da toplum belirler. Ve unutulmamalıdır ki, tarih suskunları affetmez.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —