15 Temmuz…
Sıradan bir takvim günü değil.
Bu tarih, milletin kendi kaderine sahip çıktığı, tarihin yönünü değiştirdiği bir milattır.
İlk kez dünya, halkın yönetime karşı değil; yönetime destek için sokaklara çıktığına şahit oldu.
Ve bu öyle bir çıkıştı ki; çıplak eller tankların önüne yattı, kurşunlara göğüs gerildi, uçaklara kafa tutuldu.
Evet, dalga geçenler olabilir.
Ama biz öyle bir milletiz ki…
Dünyaya devleti kurmayı da, yıkmayı da öğretmişiz!
Ve artık dünyaya adaletli yönetmeyi de öğreteceğiz.
O gece sadece bir darbe bastırılmadı.
Halk, küresel vesayet düzenine, NATOcu oyunlara, FETÖ eliyle kurulmak istenen manda rejimine “dur!” dedi.
Tarih boyunca her ihaneti bertaraf eden bu asil millet, o gece bir kez daha tarihin öznesi olduğunu gösterdi.
Muhalefet lideri Devlet Bahçeli makaminda oturan tek liderdi. Yanindakiler koruyamayiz dediğinde “O zaman şehit oluruz” diyerek kararlı duruş sergiledi.
Cumhurbaşkanı “Beni buraya halk getirdi, ancak halk götürür” halkin üzerinde bur güç tanimadim ben diyerek İstanbul’a indi.
Ve halk; partisine, fikrine bakmadan sokaklara döküldü.
Mehmetçik kıyafetine sokulmuş hainlere karşı gerçek Mehmetçik gibi direndi.
İlk defa Batı’nın, NATO’nun alışılagelmiş halksız operasyonlarına halk “YETER!” dedi.
Siz yüzyıldır tarihimizi yazdınız, bu defa biz tarihimizi yazacağız dedi.
Ve o geceden sonra bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
Çünkü biz uyandık.
Damarlarımızdaki asil kan yeniden şahlandı.
Ayağa kalktık.
Sadece Türkiye için değil, dünya mazlum milletler için, insanlık onuru için yürümeye başladık.
Şimdi koşuyoruz.
Adaletle yönetilecek bir dünyanın temellerini atmak için…
Bugün geldiğimiz noktada artık dünya biliyor:
Türkiye olmadan karar alınamıyor. Son noktayı art8k Türkiye koyuyor. Balkanlarda
Ortadoğu’da, Afrika’da, Kafkasya’da, Asya’da masaya bir şey konulacaksa önce Türkiye’ye soruluyor.
Çünkü Türkiye artık yalnızca bir ülke değil, vicdanın ve direnişin lideridir.
Biz geliyoruz…
Evet, biz geliyoruz!
Sessizlerin sesi olmak için, adaleti ayağa kaldırmak için,
Ezilenin elini tutmak, zalimin karşısına dikilmek göz yaşlarını silmek için geliyoruz.
Karanlıktan aydınlığa giden bu kutlu yürüyüşte,
Yorulmadan, yılmadan, canla başla çalışıyoruz.
Ve artık sonuna yaklaştık.
Maziden aldığımız ilhamla,
Atinin kapısını aralayacak bir milletin uyanışı tamamlandı.
Zaferin adı Türkiye’dir!
Ve bu yüzyılın adı da Türkiye Yüzyılı olacaktır!