Hayat bir yoldur; bu yol boyunca karşımıza sonsuz sayıda kavşak çıkar. Her kavşakta bir seçim yaparız ve her seçimin bir bedeli vardır. Bazı yollar çiçek açar, bazıları ise pişmanlıklarla örülür. İşte o pişmanlıkların adı “keşke”dir.
İnsan bazen bir fırsatı kaçırır, bazen bir söz söylemeyi erteler, bazen de sevgisini ifade etmekten çekinir. Sonra zaman geçer, şartlar değişir ve geriye yalnızca içten bir sızı kalır. O sızı, parayla değil, kaybolmuş zamanla, kaçırılmış fırsatlarla ve harcanmış bir ömürle ödenir. Bu yüzden “keşke”, hayattaki en pahalı kelimedir.
Hayattaki hiçbir hata, hiçbir kayıp, “keşke”nin bıraktığı iz kadar acı vermez. Çünkü diğer her kaybın bir telafisi vardır; para kazanılır, eşyalar yerine konur, kırıklar zamanla onarılır. Ama zaman? Zaman geri gelmez. Birine söylenmeyen bir “özür”, bir daha sarılamadığınız bir dost, pişmanlıkla andığınız bir fırsat… Hepsi, ruhunuzun derinliklerinde ağır bir yük gibi kalır.
Oysa hayat, cesaret isteyen bir sanattır. Hissettiğini söylemek, doğru bildiğini savunmak, sevdiğini göstermek cesaret ister. Bazen bir adım atmak, bir bilinmeze yürümek gerekir. Belki de başarısız olacaksınız. Belki de beklediğiniz gibi karşılık bulamayacaksınız. Ama en azından “denedim” diyebileceksiniz. İşte bu “denedim” sözü, gelecekteki “keşke”lerin panzehiridir.
İnsan, çoğu zaman korkularına teslim olurken aslında kendinden çalar. İçinde biriken keşkeler, zamanla umutlarını, cesaretini ve özgüvenini kemirir. Halbuki hayat, ertelemeye gelmez. Ne mutluluk, ne sevgi, ne de başarı sonsuza kadar bekler. Bir gün gelir ki, elinizde kalan tek şey “keşke” olur. Ve o zaman, en büyük servetinizi, yani ömrünüzü tükettiğinizi fark edersiniz.
Şu an sahip olduğumuz her şey, kararlarımızın bir sonucudur. Geçmişte verdiğimiz her doğru karar, bugünümüzü inşa etti. Her korkaklık, her erteleme ise ruhumuzda onarılması güç yaralar açtı. İşte bu yüzden, yaşarken yüreklice yaşamak gerekir. Hissettiğinizi ifade etmekten, sevdiklerinize sarılmaktan, hayallerinizin peşinden gitmekten asla vazgeçmemelisiniz.
Çünkü hayat, yarın değil, bugündür. “Sonra söylerim”, “bir gün yaparım”, “zamanı var” diye ertelediğimiz her şey, eninde sonunda pişmanlıkla geri döner. Ve ne yazık ki, zamanı geri saracak bir güç yoktur.
Keşkeleri azaltmanın yolu, cesaretle, samimiyetle ve sevgiyle yaşamakta gizlidir. Ne kadar dürüst ve gerçek yaşarsanız, o kadar az keşkeniz olur. Unutmayın, hayatın sonunda sahip olduğunuz şeyler değil, yaşadığınız hisler ve geride bıraktığınız izler değerli kalır.
Bu yüzden her gününüzü, ileride “iyi ki” diyebilmek için yaşayın. Çünkü hayat, kaçırılan değil, cesurca yaşanan anların toplamıdır.
“Hayatta en ağır yük, elde edemediklerimiz değil, zamanında cesaret edemediklerimizdir.”
N. KACAN
Necat KACAN
Eğitimci Araştırmacı Yazar