Yeni Anayasa mı dediniz? Hangi irade, hangi halk desteği, hangi meşruiyet? 20 yıldır ülkeyi tek adam rejimine teslim edenler şimdi çıkmış, 100. yılında Cumhuriyet’in tapusunu da kendi adlarına tescil ettirmek istiyorlar. Adını koyalım: Bu bir rejim değişikliğidir, bu bir tasfiyedir, bu bir hesaplaşmadır.
Bugün Meclis’te oturan her vekilin önünde iki seçenek var: Ya milletin vekili olacaksınız ya da sarayın memuru! Lafı dolandırmaya gerek yok. Yeni Anayasa demek, Cumhuriyet’in kurucu ilkelerinin mezar taşını dikmek demektir. Laiklik gidecek, Atatürk ilke ve inkılapları gidecek, kuvvetler ayrılığı tümden bitecek. Bize düşen görev nettir: Bu oyunu bozmak!
Peki ne yapılabilir? Elbette bir yöntem var! Meclis'i işlevsiz hale getirmek, meşruiyeti ortadan kaldırmak, Anayasa'yı halktan kaçıranlara meydanı bırakmamak: Toplu istifa! Evet, muhalefet partilerinden, Atatürkçü, Cumhuriyetçi, vatansever vekillerin istifa ederek meclisi düşürmesi ve milleti sandığa götürmesi.
Kimse “Ama sistem izin vermez” demesin! Millet iradesi her sistemin üstündedir. Bugün 100 vekil istifa etse, siyasetin dengesi altüst olur. Mesele bir kıvılcım, bir cesaret, bir vatan aşkıdır! Koltuklarınızdan, maaşlarınızdan, genel başkanlarınızın gölgesinden çıkın ve tarihe geçin!
Ey Meclis'teki vekil!
Bu millet, senin yeminini unutmadı. Cumhuriyet’i koruyacağına, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkacağına and içtin. Şimdi soruyorum: Bu yeminin arkasında mısın, yoksa koltuk sevdasında mı?
Eğer gerçekten Atatürkçüysen, gerçekten bu vatanı seviyorsan, gerçekten bu millete borcun varsa…
Hodri meydan!
Görelim bakalım, kaç vatansever var Meclis’te?
Yoksa hepiniz sadece birer “şirket temsilcisi” misiniz?
Bu yaz bir dönüm noktasıdır. Yeni Anayasa oyununa boyun eğen herkes, milletin vicdanında mahkûm olur.
Gelin, milletin önünü açın. Gelin, bu düzeni sarsın cesaret.
Meclis düşsün, vatan kurtulsun!
Kadir Uğur Yılmaz
Yazar - Siyasetçi - Cumhuriyet Sevdalısı