Lütfullah Kaleli

Tarih: 16.07.2024 20:42

İKİ YÜZLÜLÜK DENİNCE

Facebook Twitter Linked-in

İKİ YÜZLÜLÜK DENİNCE
              Son zamanlarda , bazı aydınlarımız : NATO- Almanya ve diğer Avrupalı devletler ile bunların kurdukları kurumlar hakkında şikayette bulunup ,”asker karısı gibi” ağlıyorlar. Sevgili aydınlarımıza günaydın ,hayırlı sabahlar demek istiyorum.
              Yahu! Adamların fıtratında: ihanet-aldatma-sözünde durmama- vahşet- hırsızlık ve diğer birçok mide bulandıran hasletler var! Tarih sahnesine çıktıkları günden beri ; fıtratlarında en küçük bir iyiye gidiş görülmedi.
              Teknolojinin nimetlerinden yararlanarak, bu hasletlerini geliştirdiler. Zalimliklerine yenilerini eklediler. Peki bizler ne yaptık! At gözlüğü takarak ; bir birimizi hırpaladık-bölündük- birbirimizi yedik- geleceğimizi tükettik- özellikle aydınlarımız at gözlüklerini çıkarmak istemiyorlar! bir orta yol bulup ortak hareket etmeyi beceremiyorlar.
              Bizim köyde bir ata sözümüz var” Gevurun ekmeğini yiyen! Gevurun kılıcını sallar!” diye. Bu inatta ısrar niye diye çok düşündüm. Aklıma gevurun ekmeğinden başka bir şey gelmedi. Görüşü ne olursa olsun, ortak çıkışı aramayan herkese sormak istiyorum. Sizler hangi gevurun ekmeğini yiyorsunuz diye.
              Bir tabiat kanunu var!” her şey zıddı ile kaimdir.”(her şey ,karşıtı ile ayakta durur.) Onun için akıllı sistemler, kontrol edebilecekleri-yenebilecekleri- yönetebilecekleri ,düşmanlar ararlar. Bulamazlarsa icat ederler. NATO son yıllarda yeni düşmanını bulmuştu. Sahi yeni düşmanın adı ne idi.
              ABD nin uyduruk düşmanı İran’dır! İran’ın  düşmanı ise ABD ve İsrail’dir. Sevsinler böyle düşmanlıkları. Ayakta kalabilmek için bir birlerine ihtiyaçları var.
              Bizim aydınlarımızın da durumu bundan farksız. Siyasal İslamcısı- solcusu-demokratı daha bilmem nesi! Varlıklarını devam ettirebilmek için birbirlerine yapay düşmanlık besliyorlar. Hep birlikte, ulusumun geleceğine zarar veriyorlar. Bu sahteden davranışlara bir son vermek zorunda olduğumuzu düşünüyorum.
              Eğer bizler, aydınlarımızın yerli ve milli olasını sağlayamaz isek; gevurun ekmeğini yiyenlerin yediklerini boğazlarına dizmez isek , daha çok oyalanır, düşman saldırılarını sineye çekmek zorunda kalırız.
              Düşüncede-işimizde –fikirlerimizde birliğimizi sağladığımız gün! Acunda(dünyada) bize hiç kimse zarar veremez! Zarar vermeyi aklından bile geçiremez .Artık devlet kurumlarımızdaki yabancı danışmanları kovmanın vakti geldi de geçiyor bile!
              Özellikle !Savunma ve Milli eğitimdekileri kovmayı öne almalıyız.  Milli eğitimin adından başka hiçbir şeyi milli değil! Tıpkı Osmanlı bankası gibi! Merkez bankası da öyle ! Dışarıdan yönetici getirme alışkanlığından derhal vaz geçilse yeridir.
              Düşmanlarımızın icaplarına bakmaya gelince, o iş çok kolay, işe önce zor olandan başlamalıyız. Çifte vatandaşlık taşıyanları üst düzey yönetici yapmamalı, Dönme-parakundi-Sabataistleri ticaretten siyasetten ve devlet kadroların ayıklamalıyız.
              İki yüzlülük deyince ilk akla gelen İsevi dünya ve onların tamamlayıcı parçaları akla gelmeli havanda su dövülmemelidir . HZ. Muhammed bile iki yüzlülerin kötülüklerinden Çalap’a sığınmıştır.
              Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları; içimizdeki ve dışımızdaki iki yüzlülerle-gafillerle mücadele edenlerin üzerine olsun vesselam.
                                                                                                                               LÜTFULLAH KALELİ


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —