Gökalp Şentürk

Tarih: 30.09.2024 08:13

İlgi görmesi gereken konular.

Facebook Twitter Linked-in

 Musevi Türklerin İbranice yazıyı kullanarak ürettiği / ilettiği bilgilere bizler erişmiyoruz mesela, İsrail erişiyor. Bu dil ve yazı meseleleri milli davalarla ve çıkarlarımızla doğrudan ilgili. İbranice dil eğitimi ülkemizde yok (sadece kendi aralarında öğrenen Musevi vatandaşlar var), yurt dışında milyonlarca soydaşımızın dili iken.

Halbuki iyi Rusça bilen iki tarihçimiz, İlber Ortaylı ve Mehmet Perinçek, ne kadar fark yarattı! Ermeni soykırımı yalanı Rus arşivi desteği ile çürütüldü AİHM’de. Eğer İbranice ve Aramca bilen uzmanlarımız değerlendirilse, Urfa’da bulunan Barnabas İncil’i gibi muazzam bir tarihi metin Türkçeye çevrilip dünyayı sarsabilir, İslam inancımızı şeytan işi diye reddeden Roma Katolik kilisesinin uydurma dini çökertilip Kuran doğrulanır.

İbranice eğitimi en az bir akademik kurumda olmalıydı, en azından iyi İbranice yazı ve konuşmayı bilen MİT elemanları olmalıydı…  Hrant Dink suikastine kadar on bin civarında Türk Yahudisi (Sefarad ) vatandaşımız vardı, çoğu ürküp ülkemizden göçtü. Geri kalanından yararlanmak gerekir.

İsrail’e göç edenlerin de gönlü hala vatanında, onlarla bağlantıyı koparmamak ve İsrail içinde Türkiye lehine etkin olmaları için destek vermeyi içeren milli stratejiler üretmek gerekir.  

Bu arada, biliyorsunuz Museviliği ırk dini Sayan Yahudiler Türk musevileri kabul etmiyor. Aşkenazların Hazar kökünü de kabul etmiyorlar sanırım, bilenler anlatırsa öğreniriz.

Araplar da kendileri dışındaki (beyaz ırktan ) Müslümanları kabul etmiyor, “mevali” sayıyor. En büyük müslüman kitle olan Hintli müslümanlar ile ikinci büyük olan Türk müslümanlar, kutsal toprakların beyaz yerli halkı olan Filistinliler, Araplar için “din kardeşi” sayılmıyor. (Güncel soykırıma sessiz seyirci kalmak için sığındıkları başlıca bahane bu. )

Eğer dünyadaki ve tarihteki Türk toplumların kullandığı eski dilleri ve yazıların Türkiye’de iyi öğretilmesini sağlarsak, ortak kültür birikimi için önemli bir ayak inşa edilmiş olur. Arap Dili ve Edebiyatı bölümleri mevcut, Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde Osmanlıca (yazı dahil) desteleri var, ama daha etkin olmalı. Batı’da bile çok kıymet görüyor alan, Oxford’un Osmanlıca lisans eğitimi var. Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde Göktürk alfabesi gibi eski Türk yazılarının sistematik ve zorunlu öğrenimi yok, İbranice dersi hiç yok.

TC devletini dil / harf devrimi için suçlayanlar eğer gereğince Arap alfabesi / eski Türkçe öğretimine sahip çıkmış olsaydı, Atatürk’ün azmi ile Türkçe’ye çevrilebilen Kuran’a sahip çıkıp da anlamını yeni kuşaklara öğretmiş olsalardı, bugün mezar taşlarını okumaktan ibaret olmayan derin bir dil kültürümüz ve geniş bir literatürü Türkçeye çeviren profesyonel kadrolarımız olurdu. Cumhuriyet Türk Dil ve Tarih Kurumu’nu kurmuş, kendileri de Osmanlı ve Selçuklu tarih kurumu kursaydı mesela… O kesimler de sorumluluğunun farkına varır umarız, ama bunu beklemeden devlet düzeyinde adımlar atmak gerekir.

Eski Türklerin tüm yazı dillerini ve literatürünü ülkemizde kullanılır hale getirmek ve yeni Türk alfabemizle Türkçeye çeviriler yapmak, ancak devlet politikası olarak sağlıklı yürütülecek nitelikte bir iş.

Ortak Türk alfabesinin de hem resmi hem de kültürel / eğitsel ilişkilerde ne kadar fark yaratacağını hayal edebiliyoruz, bugün. Eski Türklerde kopmuş dil ve yazı dili bağlantılarını gelecek için kurmanın önemini kavrıyoruz. Atatürk’ün bütün o siyasetlerinin ne kadar kritik önemde olduğunu görüyoruz; Türk kimliği için Türk dili ve alfabesi büyük önem taşıyor.
Gökalp Şentürk


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —