Toplumların ekonomik yapısı ve otorite anlayışı, insanın üretim ve yaşam biçimini doğrudan etkiler. Bu nedenle kapitalizm ve anarşizm gibi düşünce sistemlerini incelemek, hem mevcut düzenin dayanaklarını anlamamıza hem de alternatif yaklaşımları tanımamıza yardımcı olur. Bugünkü konumuz, mülkiyetin kutsallığı ile onun tamamen reddi arasında kalan bu iki zıt ideolojinin çatışan yönlerini ele almak üzerinedir.
Kapitalizm – Kapitalist
Kapitalizm, özel mülkiyete dayanan, serbest piyasa mekanizmasıyla işleyen, bireysel girişim özgürlüğünü esas alan bir ekonomik sistemdir. Kapitalist düşünceye göre, insanların rekabet ortamında üretim yapmaları ve kâr amacı gütmeleri, toplumsal refahı artırır. Kapitalistler, devletin ekonomiye müdahalesinin asgari düzeyde olması gerektiğine inanır; zira piyasa kendi dengesini bulur. Özgürlük, kapitalist için mülkiyetle birlikte anlam kazanır. Kapitalist sistemde başarı, bireysel çaba ve rekabetle elde edilir; sosyal adalet, bireysel başarıya göre şekillenir.
Anarşizm – Anarşist
Anarşizm, tüm otorite biçimlerini ve özellikle de devlet otoritesini reddeden; merkeziyetsiz, hiyerarşisiz ve gönüllülüğe dayalı bir toplumsal düzen öneren ideolojidir. Anarşistler, mülkiyetin eşitsizliklerin kaynağı olduğunu savunur ve kolektif yaşamı temel alır. Devletin, zorbalığın ve baskının kurumsallaşmış biçimi olduğunu düşünürler. Anarşist yapı, bireyin özgürlüğünü esas alırken aynı zamanda toplumsal dayanışmayı ve karşılıklı yardımlaşmayı yüceltir. Anarşistler, hiyerarşik her tür yapıyı reddeder; eğitim, ekonomi ve üretimin herkes tarafından eşit ve özgürce yürütülmesini savunur.
Çatışma Alanları ve Karşıt Görüşler
Kapitalizm, bireysel mülkiyetin ve rekabetin kutsandığı bir sistemken; anarşizm bu mülkiyet ilişkilerinin toplumda baskı yarattığını ve özgürlüğü sınırladığını ileri sürer. Kapitalist bakış açısına göre anarşizm kaos demektir; anarşistlere göre ise kapitalizm kurumsallaşmış eşitsizliktir. Kapitalist yapı üretkenliği ve bireysel başarıyı överken; anarşizm, bu başarıların toplumsal sömürüye dayandığını iddia eder. Özgürlük tanımı iki tarafta da merkezde yer alsa da, yolları ve sonuçları tamamen farklıdır.
Necat KACAN
Eğitimci Araştırmacı Yazar