KARGAŞA
Kargaşa: olayların-durumların içinden çıkılması zor hale dönüşmesi, denetimden çıkmak üzere bir hal almasına denir. Güzel yurdumda seksen öncesi yıllarda bir çok ocağın sönmesine, yurdunu-ulusunu özünden çok seven gençlerin karşıt görüşlü kamplara ayrılarak bir birlerine vurdurulmasını acı bir şekilde yaşamış ihtilalden sonra Yunanistan’ın NATO’ya dönmesine izin vermiştik.
Çekilen acılar unutulamamış, Türkiye kendine yabancı bir dönüşüme uğramıştı. Varlıkları üç kuruşa satılığa çıkarılmış, aile yapısı bozulmaya başlamıştı. Adeta Türk lirası kullanımdan kaldırılmak istenmiş ticaret dolara uyarlanmıştı.
Aradan yıllar geçti , Türkiye kendi savunma sanayiini kurdu. Türkler dünya çapında kenetlenme uğraşı( savaşı ) verirken- öte yandan, Afrika’yı sömürgecilerden kurtarmaya çalışırken, başarılı da olurken, gündemde pek yer bulmayan bir haber dikkatimi çekti.
“İsmail ağa camisinin avlusunda bir kişinin havaya ateş etmesi ve Ankara dil tarih te ; karşıt görüşlü öğrencilerin çatışması “veriliyordu.(1) Seksen öncesi kargaşayı iliklerine kadar yaşamış birisi 1olarak görüntüler hiçte yabancı değildi. Hatta görüntüleri yorumlamak bile içimden geçti.
Devlet yetkilileri, yurttaşların daha sıkı kenetlenmesini isterken, yabancı istihbarat kuruluşları devletimi tehdit etme cüreti gösterdiği sıralarda, böylesine garip olayların yaşanması nedensiz olmasa gerek.
Seksen öncesi görev yapan istihbarat ve güvenlik görevlileri emekli olduğu veya vefat ettiğinden ötürü; İstihbarat akademisi eski dosyaları raflardan indirerek, üzerinde çalışmalı, Günümüz görevlilerine deneyim aktarması sağlamalıdır. Aslında ; devletimizin söz konusu çalışmayı çok önceden başlattığını düşünüyorum.
Benimkisi çift dikiş misali; tekrarda yarar görüyorum. Devletimin her türden belayı savuşturacak ve yolunda ilerleyecek gücü ve iradesi fazlası ile vardır. Bundan sonrası düşmanlarımızın düşünmesi gereken hallerdir.
XXXXXXX XXXX XXXX XXXX XXXXXXX
İki gündür birileri ABD seçimleri ile kafayı bozdular. ABD’yi sınırlarımız içine aldık ta bizim mi haberimiz yok! Veya ABD bizi elli birinci vilayeti yaptı da biz mi uyanamadık. ABD devlet politikası yüz yıl öncesinden bellidir. Bizim değişmez düşmanımızdır. Yüz yıldır sınırlarımızı tanımıyorlar.
Bizi arkadan vuracakları özenle besliyorlar, yakından ve uzaktan bizi çevirme mücadelesi veriyorlar. Hazırda iki uyduruk halkı ve devleti hazır tutuyorlar. Kıbrıs’taki Rumları cesaretlendiriyor ve Kıbrıs’a yerleşiyorlar.(2) Doğu Akdeniz’deki savaş makinaları neyin fırsatını bekliyorlar.
Bir türlü saldırma cesaretini kendilerinde bulamıyorlar. Son çare olarak ekonomimizi görüyorlar. Zayıf karnımızın ekonomimiz olduğu düşüncesindeler. Çok yakında bu rüyaları da sona erecek.
ABD seçimleri beni yalnızca iki yönüyle ilgilendiriyor. Küreselcilerin ve ABD ‘cilerin aralarındaki mücadelenin şiddetidir. Rusya örneğindeki gibi parçalanmaya gittiklerini görebilmektir. Kim bilir belki yarın, belki de yarından da yakın!
ABD’yi parçalayacak olan Siyonist yapıdır. Siyonistler konakçı yapılardır. Tıpkı Osmanlıyı parçaladıkları gibi !Önce konakladıkları yapıya zarar verirler. Tarih bunun sayısız örnekleriyle doludur.
Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları İçeride birliğimiz sağlayıp koruyan, dışarıda düşmanlarımızı atomize etme uğraşı veren deneyimli devlet adamlarımızın üzerine olsun vesselam.
NOT:1- GLOBALTV.2/11/2024-2-Atun son yazısı LÜTFULLAH KALELİ