Hasan Barın

Tarih: 23.11.2024 15:32

KERKÜK, TÜRK’TÜR; TÜRK KALACAK” SLOGANATMAK YETERLİ Mİ?

Facebook Twitter Linked-in

KERKÜK, TÜRK’TÜR; TÜRK KALACAK” SLOGANATMAK YETERLİ Mİ?


Malumunuz;
Misaki Milli sınırlarımızdaki Musul, Kerkük sorunu halledillememiş sonraki yıllara ertelenmiş, savaş durumuna gelsek te çıkan Şeyh Sait Ayaklanmasıyla uğrasşmamızdan fırsat bilinmesiyle emperyalistlerin eline geçmiş; petrol gelirlerinden zorakiyeten kabul etsek de olsa % 10 pay verilmesi konusunda anlaşma yapılmış olsa da, hiçbir zaman bu para da bize verilmemiştir.

9 sene sonra da olsa Atatürk askeri harekat düşünüp, bu konuda o bölgeyi iyi bilen Kazım Karabekir Paşa'yı görevlendirse de maalesef bu gerçekleşmemiştir.

Geçmiş tarihi okuyup, beynimizde canlandırıp iç geçirsekte kısaca yazdığım  tarihi süreç malesef bu!

Günümüzde ise;
BOP projesinin gereği kurulmak istenen teröristan (ikinci İsrail) devletinin gereği olarak bu bölgedeki Türk nüfusu, teröristan devleti mensuplarına yer açıp yerleşmeleri için bu bölgeden uzaklaştırılmaya çalışılıyor.

Gidenlerden iz kalmaması için ise arşivler, Türk kültür izleri sistematik olarak yok ediliyor.
Aldığım haberlere göre, bu yok etme çabası mezar taşlarımızı yok etme vandallığına kadar gitmiş durumda.

Bu ardı arkası kesilmeyen vandallığın boyutlarını öğrenmek için bölgede yaşayan ve olaylara bire bir canlı şahidi olan Irak Türkmen Cephesi Genel Başkanı Mehmet SEMAN'ı aradım.

Sayın Başkanımın Kerkük’ten anlattıkları beni dinlerken üzen anlattıkları kısaca şunlar;
“Burada yabancı ülkelere çalışan o kadar insan var ki, Hizbullah, PKK, yabancı ajanlar…
Hepsi de bizlere baskı uyguluyorlar. Bu baskıdan, bazıları korkup bizlere yeterince destek veremiyor, ön planda olup mücadele edenler ise tehdit ediliyor, hatta hatta saldırıya uğruyor” 
Sayın Başkanım, Irak'taki Türk mücadelesinin basında yeterince yer bulmamasından özellikle de Türkiye’den destek görememekten şikayetçi. 

Irak Türkmenlerin hakkını arayan soydaşlarımız baskı görüyor demiştim; bu baskılara boyun eğmeyenler ise şiddete maruz kalıyor.

En son ise;
Irak Türkmen Cephesine bağlı Türkmen evi teşkilatı sorumlusu Saygın HACEROĞLU Terör örgütü PKK'ın İran kanadı tarafından bombalı saldırıya maruz kalarak sağ bacağını kaybederek Gazi oldu.
Dava adamları bu baskılara boyun eğiyor mu?
Kesinlikle hayır;
Şahsımla yapmış orduyu telefon konuşmasında,
Gazi Haceroğlu, hastane yatağında “Diğer bacağımda Vatana helal olsun” diyerek, bir bacağından yoksun yaşayacağı sıkıntıları, kopan bacağının acısının önüne geçirerek yukarıda yazdığım hayır kelimesini davranış ve samimi söz olarak daha fazla anlandırıp şekillendirir beni çok duygulandırdı.

 

 

Dediğim gibi, bu yapılan yıldırma hareketlerinin hepsi demokratif, siyasi alt yapısını değiştirip kurulmak istenen teröristan devletinin alt yapısını oluşturmaya yönelik!

Bu yazdığımı destekler tarzda, bu yazıyı yazarken gelen haber:
Kerkük’teki nüfus sayımından bir gün önce, 176.000 PKK yandaşı Kerkük’e getirildi ve nüfus sayımı bittikten bir gün sonra sonra da bunca kişi Kerkük’ten ayrıldılar. 

 


ABD ve İsrail maddi gücüyle stratejileri gereği nasıl organize okuyorlar.  

Bunları okuyanlardan bazılarınız “Türkiye ne yapıyor?” sorusunu sorabilir.
Alandan aldığım ama yazamayacağım bilgilere göre Türkiye’de karşı önlemlerini alıyor, o ayrı da;
Ben soru veya sorular sorayım;
“Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir, Turan!”  diyen Ziya GÖKALP'in bu sözünü ağzından düşürmeyen, bunu temel ideal edinen;
Medya, milliyetçi təşkilatlar, strateji ve düşünce kuruluşları, milliyetçi yazarlar;
Bu milliyetçi duyguları kullanarak sayı ve maddi olarak güç olduk, tanınma kaygısını bir kenara bırakarak;
Gerekeni gerektiği gibi gerektiğince Kerkük davasına, buradaki dava adamlarına, soydaşlarımıza onların yanında olduğumuzu, bir güç olduğumuzu iliklerine kadar hissettirecek şekilde destek verebiliyor mu?

Bir de kendime sorayım?
İnsanlar dava icin kelle koltukta gezerken, organlarını, bacağıni kaybederken; Kırk yılın başı kalemi alıp Musul-Kerkük meselesini yazmak kolay!

Yoksa, bu eksikliklerinin kapatmak için;
“Kerkük Türk’tür, Türk kalacak” sloganı atmak bize yeterli mi geliyor!

Sizlere sorduğumuz soruyu, sizin; kendime sorduğum soruyu benim rahatça  düşünmem için; sizi sizle, kendimi kendimle başbaşa bırakarak yazıma son verirken;

Kerkük Türk'tü Türk kalacak diyor; Kerkük davasına başını koymuş dava adamlarına saygı ve selamlarımı iletiyor;

Hepinize, sağlık, huzur diliyor; saygılarımı sunuyorum!

BARIN Hasan Alioğlu


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —