MHP’nin aile dostu olan kızını, CHP Grup Başkanı’nı “çürük” dediği CHP Genel Başkanı’na ‘Bu bizim kızımız’ diyerek teslim eden, aynı gün “Kusura bakma, kürsülerde, basın ve medyanın önünde dediklerimize bakma… Bunlar siyaseten, sen üzülme” diyen MHP Genel Başkanı Prof. Dr. Devlet Bahçeli’nin, “Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak gerekir” diyerek DEM’lilere el uzatması, ülkenin birinci gündemi durumunda.
Özgür Özel’in ise kendisine “çürük” diyen Bahçeli’ye “Yoo, önemli değil, sorun yok” demesi, ardından eski genel başkan Kılıçdaroğlu’nun “Biz Anayasayı tanımayanlar için ayağa kalkarız” diyerek attığı mesajına “çürük” kelimesinden daha çok üzüldüğünü belirtmesi ise ayrı bir gündem maddesi.
Evet, yeni Anayasa için “Normalleşme, Barış” denerek yeni adımlar atacağı görülen AK Parti ve MHP’nin bu çıkışlarına karşı muhalefetin hemen kolları indirmesi ve hazır ola geçmesi de bir o kadar ilginç.
Çünkü, Hamas’ın sebep olduğu ve İsrail’in deli gibi elinde olan tüm silahları sağa sola atıp, çel çocuğun içinde olduğu, şimdiye kadar 50 bin insanı öldürerek bölgeyi kana çevirmesi ile devam eden savaşa benzer ülkedeki siyasetin “kürsüde savaş, kokteylde barış” modeli ile yapılırken, toplumları ve halkları kamplara bölen, geren onca gereksiz söz, söylem, tutum ve davranışa ne gerek var demek geliyor insana.
İşte buna, bu duruma dikkat etmesi gereken, aynı binada altlı üstlü oturup, aynı kapıdan girip, çıkan bizlerin, kürsüde “Serok Amed, Hain DEM, çürük CHP” diyerek savaşan, kokteylde barışan siyasilerin çürük normalleşmesine inanarak birbirini kırmaması ve bu ülkenin öncelikle iç barışa ihtiyaç duyduğunu bilmesi halinde “Hedefi Anadolu…” denen değil, İsrail’in dünyanın bu ülkeye dokunamaz olduğunu unutmamak gerek.