Türkiye’yi üstten, kuş bakışı bir gözle seyrettiğimizde; dağlarından denizlerine, ovalarından şehirlerine, milletin alın teriyle yoğrulmuş büyük bir medeniyet tablosu görürüz. Bu tablo, sadece coğrafyanın değil, tarih boyunca verilen mücadelenin, fedakarlıkların ve direnişin bir yansımasıdır. Ancak bu kutlu coğrafya, binlerce yıllık kardeşlik bağlarına ve milli birliğe rağmen, bölünmek istenmiş, dış güçlerin dayatmalarıyla karşı karşıya bırakılmıştır. İşte bugün, bu haritaya baktığımızda, aziz milletimizin tarihi bir dönüm noktasını yaşadığına tanıklık ediyoruz.

2025 yılı, Türkiye’nin yalnızca jeopolitik bir mücadele vermekle kalmayıp, içindeki hastalıklı anlayışları da söküp attığı, kardeşlik ruhunu yeniden inşa ettiği bir yıl olacaktır. Kuş bakışından baktığımızda, bu topraklarda terörün kökünün kazındığını, bölünme hayali kuranların hayal kırıklığına uğradığını, milli iradenin tam anlamıyla hakim olduğunu görmemiz mümkün.

Milli Dirilişin Yüksek Zirveleri

Türkiye’nin bu yükselişindeki en belirgin dağ zirvelerinden biri, Devlet Bahçeli’nin yıllardır dile getirdiği haklılık çizgisidir. Bugün, teröre karşı verilen mücadelede tavizsiz duruşun, milli birlik ruhunun yeniden tesis edilmesinin ve kardeşliğin çelikleşmesinin önemi daha iyi anlaşılıyor. Yıllardır sabırla dile getirilen bu hakikat, bazı kesimlerce ancak bugün fark edilmeye başlandı. Kuş bakışı bu manzarayı izleyenler için net bir ders var: Bir kişinin haklılığını zamanında teslim etmek, milletin de liderlerin de gücünü artırır.

Devlet Bahçeli’nin kararlılığı, Türkiye’nin teröre karşı mücadelede asla taviz vermemesi gerektiğini öğretti. Bugün bu duruşun haklılığı, yalnızca sözlerle değil, Türkiye’nin bütünlüğünü koruyan güçlü adımlarla ortaya çıkmıştır. Milletin her ferdinin, liderlerinin haklılığını zamanında görmesi ve onlara vefa borcunu ödemesi gerekiyor. Çünkü bir liderin, milletinin geleceği için attığı adımlar, zamanında fark edilmediğinde bedeli ağır olabilir.

Birlik ve Beraberlik Haritası

Kuş bakışından görünen tablo net: Türkiye’nin dört bir yanında, bin yıllık kardeşlik hukukunun izleri parıldıyor. Doğuda, bölücü hayalleri suya düşüren kararlılık; batıda, Türkiye’nin modern ve bağımsız bir güç olarak yükselmesi; kuzeyde ve güneyde ise, stratejik iradenin bölgesel çatışmaları engelleyen gücü… Bu haritada terörün kök saldığı hiçbir alan kalmamış, hainlerin adım atacak yerleri tükenmiştir.

Türkiye artık bir karar anını geride bırakmıştır. Ya kardeşçe yaşama iradesini güçlendirecek, iç çatışmaların girdabından uzak duracak, ya da tarih boyunca verdiği gibi büyük bir mücadeleyle bağımsızlığını bir kez daha perçinleyecektir. Fakat bu milletin geçmişi, geleceğe ışık tutuyor: Türk milleti, birlik ruhuyla, her türlü tehdidin üstesinden gelmiştir ve gelecekte de aynı iradeyi sergilemeye devam edecektir.

Hoş Geldin 2025: Milli Uyanışın ve Direnişin Zirvesi

2025 yılı, Türk milletinin bin yıllık kardeşlik bağlarını yeniden güçlendirdiği, bölünme rüyası görenlerin ise hayal kırıklığına uğradığı bir yıl olacaktır. Terör örgütlerinin kökü kazınmış, millet iradesine kasteden hain projeler tarihin çöplüğüne atılmıştır. Bu büyük manzara, yalnızca Devlet Bahçeli gibi liderlerin öngörüsü ve kararlılığı sayesinde mümkün olmuştur. Bu hakikati görmemekte direnenler için artık son perde inmiştir: Türkiye’nin yükselişi durdurulamaz.

Kuş bakışı bu tabloya baktığımızda, üzerimizde dolaşan kara bulutların dağıldığını, ülkemizin dört bir yanında kardeşliğin güneşiyle aydınlandığını görürüz. Bu ışık, Türk milletinin tarih boyunca edindiği en büyük mirasıdır: Hak edenin hakkını teslim eden, liderine sahip çıkan ve geleceğe güvenle bakan bir millet olma bilinci.

Son Söz: Hakkı Teslim Etmek Bir Erdemdir

Türk milleti, liderlerine olan vefa borcunu asla unutmamalıdır. Hak edenin hakkını zamanında teslim etmek, yalnızca liderlere değil, milletin geleceğine yapılan bir yatırımdır. Bugün, Devlet Bahçeli’nin milli duruşunun haklılığı çok geç fark edilmiş olabilir, ama bundan ders çıkarmak artık bir zorunluluktur. Hoş geldin 2025! Bu yıl, Türk milletinin iradesinin zirve yaptığı, kardeşliğin çelikleştiği ve Türkiye’nin bölgesel güç olmaktan küresel bir aktör haline geldiği bir yıl olacaktır.

Strateji Uzmanı 
Gazeteci Yazar 
Gökalp Şentürk