Bu beklenilen 2025 yılı Erzurum için dönüm noktası olabilir mi?
Yıllardır beklenilen fırsat olarak değerlendirilebilir mi?
Veya 2011 de değerlendiremediğimiz ve hatta birilerinin menfaat kazanı içerisinde karıştıra karıştıra yok ettiğimiz geleceğimizin, yeniden inşasının ilk adımları olabilir mi?
Aslında olabilir.
İstenilir ise olabilir!
Hatta ve hatta bal kaymak dahi olabilir.
Ancak;
Kişiselleştirmeyeceğiz, inatlaşmayacağız, ego sahibi olanlarla kol kola girmeyeceğiz.
Yani diyorum ki azizim; küsmece, darılmaca yok.
Vay efendim bana ön sıradan neden yer ayırmadınız, o zaman bende oynamıyorum, verin benim bilyelerimi ben gidiyorum demece yok.
Ayağımızdaki çarığa bakmadan Hasan Dağına oduna gitmeye hiç mi hiç gereği yok…
Görüyoruz ki bir şeylerin gayreti var. Gerekten de ciddi olarak alınan mesafeler ve emekler var. Çabalamalar, arzular ve hatta mevsim kış olmasına rağmen umudun her rengi yeşermiş durumda.
İşte bu durumda Erzurum demenin tam vaktidir.
Siyasi arenanın tüm aktörlerinin, bürokrasi kanadının tüm değerlerinin, STK ve halkın ta kendisinin ilk etapta “önce Erzurum” demesi gerekmektedir.
Erzincan’da ve Kars’ta bu olguyu (isimleri lazım değil) birer kişi tek başına yaparken, bizim bu yoğunlukta yapamıyor olmamızın tartışmasını bu tren kaçmadan yapalım mı?
Başlama düdüğü çalmak üzere ve çoğu ilçe belediye başkanımız ortada yok…
Oğlan evi tangır tungur davul zurna eşliğinde, düğün havasına girmişken; kız evinde tık olmaması kimin ayıbıdır bilinmez ama hiç olmazsa şu çırpınan birkaç kişinin hatırına biraz gayret gösterin derim.
Bu şans bir daha; bırakın ayağımıza, taaa Palandöken’in zirvesine kadar gelmez bilin istedim.
2025 in sonunda bu şehir ya Dünya şehri Dadaşlar diyarı olacak, ya da kargaların dahi kıçlarıyla güldüğü unutulmuş bir şehir…
Bu yüzden kimsenin gözünün yaşına bakmadan, bu şehrin ve çocuklarımızın geleceği için aramızda küsenleri hemen deşifre ederek, bu şehirden atalım ki yolumuza bakalım olmaz mı?
Bu şehir kimsenin şahsi menfaatlerini ve egolarını dizayn ettiği kendi malı ve yeri değildir. Bu fırsatı değerlendiremeyecek olan, engel olan, taş koyan, uyum sağlayamayan, sağlamak istemeyen, olumsuz yorum dahi yapanların; yerimizde de, yurdumuzda da ve hatta yatağımızda da yeri yoktur.
Küsenler şimdiden yataklarını ayrı sersinler derim.