Bugün, 3 Temmuz 2024 Çarşamba

Cumhuriyet şehri Sivas madımak otelinde işlenen cinayet 31 yıldır bir insanlık sucu olarak halen ortada duruyor? 31 yıldır bu cumhuriyeti yöneten kendine yöneticiler bu insanlık adına işlenmiş bu katliamı insanlık suçu olmadığını iddia ediyor?

Sivas Madımak Katliamı 31; yılında yine yüz binler bu insanlık sucu işleyen cumhuriyette ve insanlık düşmanı cihatçı hainleri yine alanlarda #lanetleyecekler #Sivas madımak ‘ta bu insanlık sucunu işleyen katiller koruyan yetkilerini kullanarak katilleri afedennler tarihin sayfalarinda suç ortakları olark tarihte yerlerini alacaklardir.?

Kısaca #Cumhuriyet şehri Sivas’ta neler yaşandı 1993 ‘ de Sivas Katliamı veya diğer bir anlamıyla çağımızın yüz karası Madımak Katliamı! "ya da Sivas Madımak Olayı, 2 #Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilmiş olan #Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Sivas ta bulunan Madımak Otelinin yakılması ve çoğunluğu #Alevi  yurttaşlardan oluşan 33 aydın yazar, ozan, şair ve düşünür ile 2 otel çalışanının ‘da bu ırkçı ve gericiler faşist yobazlar tarafından katledilmiş olmamalarıdır “ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybeden 35 aydınla sonuçlanan bir çağ dışı katliamdır.

Demokratik, çağdaş ve #laiklikten hukuk Devleti olan ülkemizde #Alev aydın #yurttaşlar 20; yy bilgi cağında maalesef #insanlık adına işlenmiş en acı ve en aşağılık bir katliamıdır Sivas madımak katliamı! 1993 yılında Madımak’ da ki bu katliam bilindiği gibi Maraş da Corum da 1978’li yıllarda yaşanmıştı katliamlarda farklı değildir yüzlerce aydın çağdaş alevi aydın yurttaşlarımız ırkçı faşist şoven beyinsizlere hamile kadınlarımızı dahil vahşice katledilmişlerdir"….

Bu ve benzeri katliamların önünün kesile bilmesi için sözde yöneticiler din adına ırkçılık adına milliyetçilik adına ayrım yapmaksızın ülkemizde yaşayan Aydın Çağdaş yurtsever T.C. Devletini Aydın ve çağdaş yurttaşları alçakça ırkçı faşistlerce katledilmişlerdir “ Tıpkı bugün sınır komşularımızda ki savunmasız masum halklara gibi ORTA-DOĞU da IŞİD El Nusra El Kaide gibi azılı ırkçı” Faşistlerin yaptıkları gibi 1993 de ülkemizde sözde İslam” adına katliam yaptıklarını söyleyen bu katilleri biz tanıyoruz dünde bugünde bu katiller devlet desteğini kullanarak birçok aydın insanları katletmişlerdir”…

T.C Devletini oluşturan Anayasal güvenceye sahip bu aydın yurttaşlar aynı zamanda da yasamada yürütmede de eşit haklara sahip olmalarına rağmen Maalesef bu yıl yine susan o acılı yürekler tıpkı 30 yıl önce olduğu gibi yine susmayıp bu yılda sokaklarda ve konferans salonlarında ırkçı ve şeriat adına yapılmış bu katliamları lanetlemekten geri adım atmayacaklardır ….

İnsanlık adına işlenmiş olan bu ırkçı katliamlara ve benzeri katliamlara direnen, mücadele eden yüreklere KOMPLO teorilerini aratmayacak zayıf ve savunmasız anında devletin olanaklarını adeta bir katliam silahı olarak kullanan bu eşkıya bozuntuları egemen güç karşısında adeta bir sinek gibi dışkı üzerinde yürürlerken adeta bir lanetli ırk olarak dolaşmakta ve 2 Temmuz 1993 ‘de dil, din ırk gözetmeksizin insanlığa ışık olacak kardeşçe bir düzen için ömrünü heba etmiş bu uğurda dönen dönsün ben dönmem yolumdan diyerek darağacına yiğitçe yürümüş olan PİR SULTAN ABDAL'IN anılması için Sivas ‘ta gerçekleştirilen etkinliklerde 35 canımızı vahşice katletmiştir.

Bu soysuzlar; “ devletin gözü önünde adeta devletin tüm kamusal imkanları da kullanılarak işlenen bu katliama egemen güçlerin ‘de yardımlarıyla insanlığa ve sözde savundukları İslam dinine dahi sığmayacak kadar vahşice işlenmiş katliamlar olarak tarih de almışlarıdır bu vahşiler adeta “ Kuzu postuna bürünmüşçesine ellerini kollarını sallayarak halen aramızda dolaşarak din ve adalet dağıtmak-talar bu vahşi hayvanlara insan dene bilinir mi.?

1993 Yılında aydın ve yurtsever yurttaşlar pir sultan Abdalın doğduğu Banaz'a taşınan etkinler pir sultan Abdalın doğduğu Banaz'a taşınan etkinlik cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas’ta yapılacak sıvasın yıllar önce yaptığı Pir Sultan katliamı biraz olsun Sivas halkıyla bütünleşip bu acı, kaygıyı, 20, yy da pir sultanını da kendi memleketi olan Sivas'ta tekrar Pir Sultan anlatılacaktı " nereden bileceklerdi aydın yurt sever yurttaşlar kalleşçe ve Devletin gözü önünde tıpkı pir sultan abdala yapıldığı gibi onlar da Sivas’ta katledileceklerini...

Alevi aydın halk yüz yıllardır kinlerini daha da iyice azı dişlerini binmişlercesine beklediklerini canlarına mallarına kast edeceklerini öyle olsa bile bu inanç devrim şehitleri tıpkı “ Arap yarım adasındaki Kerbela‘da şehit olan şehitlerimiz gibi davalarına inanmış Hz. Hüseyin’in yolunda yine gözlerini kırpmadan ırkçı faşizme karşı mücadelelerini sürdüreceklerdi”.

Oysa katledilen bu şehitlerimizin tamamı alevi inancına mensup değillerdi!.  PİR SULTAN ABDAL! Hızır denen kişiyi dergâhında beslemiş millete ve vatana hayırlı işler yapması için medreselere göndermiş, eğitim alsın Sivas'a faydası olsun demişti tabi bilemezdi insan görünümlü bu yaratık ruhunu dergâhtan çıktıktan sonra şeytana mı yoksa Kerbela katliamını yapan yezide mi teslim ettiğini bilemezdi.

Çünkü inancında felsefesinde 72 Milleti aynı nazarda görüyordu. Bu felsefe dünyadaki inanç olarak benimsenmiş ve ibadet olarak algılanan kötülüklerden arınma mantığını temel alan dinlerdir maalesef başta İslam dini olmak üzere ( Emevi anlayışına dayalı İslam yorumları yalan yanlış yapılmaktaydı dün de böyleydi bu günde böyle. ) Oysa alevi inanç felsefesinde bu tür tezatlığa yer yoktu bunu bilen yobazlar dün Osmanlı sadrazamların kullandı, bugünde yine onun uzantılarını kullanarak sözde İslamcıyız teraneleriyle pir sultan abdalın katliamını gerçekleştiren dönemin uzantıları olan aynı zihniyet sahibi bir avuç beyinsizler den farklı değillerdir.

2 TEMMUZ 1993’de 33 CANIMIZI HAİNCE KATLETMİŞLERDİ.

Şüphesiz bu ve benzeri katliamları gerçekleştiren zihniyetin uzantıları 1993 dede bugünde devletin tepesine kadar çıkmıştır ve bundan güç alan bu katiller Maraş ‘da farklı kimliklerle Çorum ‘da başka kimlikte hep aynı amaç uğruna karşımıza çıkmıştır bugün SURİYE'DE IRAKTA aynı katliamları yapmaktalar bu omurgasız hayvanlar tıpkı yılanlar gibi deri değiştirerek içimize sızmış zehirlerini bu seferde YANI BAŞIMIZDAKİ KOMŞU ÜLKELERİMİZDE bu zihniyet savunmasız ve masum halkların kanını dövmekteler SURİYE’ DE IRAK’ DA yaşayan Alevi ve Türkmen yurttaşlarımızın katletmektedir yaşadıkları tıpkı 1993 de Cumhuriyet şehri Sivas ta olduğu gibi..

Devletin askerinin gözü önünde, mülkü amiri olarak bilinen sözde dönemin valisinin gözleri önünde, sözde güvenlikten sorumlu Emniyet müdürlüğüne bağlı polislerinin gözleri önünde Sözde Askeri garnizon Komutanlığının gözleri önünde bu ırkçı faşist güruh Aydınlarımızın gözlerinin içine baka baka 33 canı alev alev Sivas’ta yaktılar bu insan olmayan hayvanlar! Ancak bu hayvan ruhlu insan bozması yaratıkların unuttukları çok önemli bir şey vardı.

“O ETKİNLİKLER PİR SULTAN ABDAL'I ANMA ve PİR SULTAN ABDAL'IN YOLUNDA OLDUĞUMUZU HAYKIRIYOR OLMAMIZDI” ( Bir ölürüz bin doğarız sloganlarını atıldığı Sivas sokakların da caddelerinde adeta aydınlar haykırıyordu.) Yobazlığın ve ırkçılığın karşısında “ Bu şehir CUMHURİYETİN Temellerinin atıldığı şehir diye bağırıyorlardı bu şehirde yobazlar ırkçı faşistler yaşayamaz diye!

Bunun yanı sıra Sivas’ta ki bu katliamlar ne ilk nede son olacaktır! Bu cumhuriyette son 50 yılda tam 30 katliam yapıldı bunların en büyüğü ise aydın alevi katılımlarıydı, Maraş, ta sonra Sivas’ta, Corumda, Malatya’da, Gazide ve cezaevlerinde bu ve benzeri katliamlar yapılmıştı “ cumhuriyetin temel taşlarını ve haclarını koyan laiklikten ve cumhuriyetten yana taraf olan aydın alevi halkına, 20 yüzyılın yapılmış en büyük katılımlarıydı " Emevi İslam uzantılarıyla devleti kuşatan bu sözde ırkçı İslamcı faşistler " bu yetmezmiş gibi 1946’dan günümüze değin devleti yöneten gerici güçler kendi egemenliklerini kurmak için sürekli aydın ve çağdaş alevi halkının öteki diye nitelediği alevi inancında ki Türk halkına karşı ya asimilasyon ya katliam demiştir ve her zaman olduğu gibi Sivas tada laiklikten ve çağdaş yaşamdan ödün vermeyen alevi halkı için doğrudan olmasa dahi dolaylı olarak egemen güçlerin, taşeronları gericiler adına bu çağ dışı katliamları yapmışlardır.

Daha sayalım mı bence belirtmekte yarar var toplum olarak dünde bugünde maalesef insanlık adına kalleşçe işlenmiş olayları unutan ve hesap sormayan bir toplum yapımız var neden mi en basit örnek vermek gerekirse bizler 12 Eylülün dayattığı toptan şeriat asimilasyonuna karşı direnememiş bireyler veya yurttaşlar olarak yaşadık oysa bizler tarihler boyu çağdaş ve laiklikten yana tarafız bu bizim tercihler-imizdir bu tercihler atalarımızın ve soy kütüğümüz oluşturan inanç önderlerimizin tercihleridir ve bu tercihler içinde bulunduğumuz 21,yüzyılda kendimizi insan olarak en iyi ifade eden inanç ve yaşam biçimidir.

Dünyanın gelişmiş demokratik ülkelerinin tamamında olmasa dahi bugün tercih edilen inanç sistemi, din değil çağdaş yaşam ve özgürlükler sistemidir ve insanlar için çağdaşlığı tanımlayan yaşam biçimidir bunlar sözde değil özde laiklikten yana taraf olmanın temel koşullarıdır oysa yıllardır bizlere dayatılan “Emevi İslam anlayışı bir din değil IRKÇI ve baskıcı bir BARBARLIK sistemidir sürekli halklarımızı biate zorlayarak dönüştürme sistemidir”.

Günümüz koşullarında emperyalist güçler “ılımlı İslam’a mensup egemen olanlarla bütünleşmiş ve IRKÇILIK Ülkemiz olmak üzere bölgemizde uygulamaya koymaya çalıştıkları bu sistem gün geçtikçe daha da etkin olmaktadır. Dahası geçmiş yıllarda SİVAS’TA Corum ‘da Malatya’da Maraş’ta Gazi’de ve Ankara, gibi Alevi nüfusunun yoğun yaşadıkları kentlerde yaşayan aydınlara açıktan veya dolaylı olarak bu ve benzeri eylemleri yapmaktan çekinmeyen bu güçler sistemden beslenen bu sürüngenleri de unutmamamız istenmekte.

EMPERYALİST SALDIRILARA karşı durmanın yolu kendi düşünce ve kendi silahlarıyla onların silahlarına karşı halkların kardeşliği onların para sömürgeleştirme projeleri karşısında, halkların kardeşliği toplumsal mutabakat sağlanarak mümkün dür ve emperyalist güç karşısında ancak böyle durula bilinir. Parçalanmış halkların yaşam alanları daraltılmakla birlikte can güvenliğinin de sağlanamadığı, bu yaşanan katliamlarla bir kez daha tarih sayfalarında kara bir leke olarak yerini aldığını gördük.  Maraş, Çorum, Sivas, Gazi bunlar 30 yılın en büyük ırkçı katliamlarıdır ( katledenler ve katledilenler arasındaki farklılık sadece inanç farklılıklarından kaynaklanmamakta)

Sonuç olarak:

“ Sivas bir cumhuriyet şehri Cumhuriyetin ilk temelleri Önderimiz ve Cumhuriyetimizin Kurucusu dünya dâhisi fikir ve öngörüleriyle ölümsüz Mustafa Kemal Atatürk’ün Devrimleri dâhil orada kaldırılması için gerici faşist ırkçıların dönemin iktidarını da yanlarına alarak devlet desteği ile aydınlara yönelik yaşatılmış bir katliamın da adıdır Sivas; T.C. Devletinin, laik yapısının tamamen ortadan kaldırılması” Emevi din esaslarına dayanan tek kişilik biat kültüründe içine alan bir otoriter rejimin kurulması hedeflenmiştir “Tıpkı buğun AKP iktidarının yapmaya çalıştığı ve başarmak için çok az bir mesafede oldukları gibi Sivas Katliamı hükümlüsü affedildi Sivas Katliamı hükümlüsü Hayrettin Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından affedildi.  2000 yılında Madımak Katliamı davasında idama mahkûm edilen ve hükmü ömür boyu hapse çevrilen Hayrettin Gül'ün cezası, "Sürekli Hastalık" gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Kararı ile kaldırıldı.

Karar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete ‘de yayımlandı. 33 aydının yakılarak katledildiği katliamın baş sorumlularından Harettin Gül'ün 28 Şubat (1997) davasında “mağdur” sıfatıyla yer aldığı ortaya çıkmıştı. Ağırlaştırılmış hapis cezası alan ve Sivas E Tipi Kapalı Cezaevinde kalan Gül’ün 28 Şubat soruşturmasını yürüten savcı Mustafa Bilgili ’ye gönderdiği mektup da dava dosyasında yer almıştı. Hayrettin Gül, mektubunda “ 28 Şubat mağduruyum. Dosyalarımızı inceleyin, beraatımı verin” demişti.

Hayrettin Gül'e özel Cumhurbaşkanı Kararı'nda şöyle denildi:  "Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 16/6/2000 tarihli ve E:1999/5, K:2000/87 sayılı kararıyla Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak suçundan idam cezasına çarptırılan, anılan Mahkemenin 17/10/2002 tarihli ek kararı ile 4771 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 1 inci maddesinin (A) fıkrası uyarınca cezası müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülen, Ankara (Kapatılan) 11 inci Ağır Ceza Mahkemesinin (5190 sayılı Yasa ile görevli ve CMK 250 nci maddesi ile yetkili) 22/5/2005 tarihli ve 2005/869 D.İş sayılı kararıyla 5218 sayılı Ölüm Cezalarının Kaldırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 1 inci ve 2 nci maddeleri ile geçici 11 inci maddesi gereğince cezası ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına çevrilen, yine aynı Mahkemenin 23/6/2005 tarihli ek kararı ile cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olarak düzeltilen, Sivas 5 inci Asliye Ceza Mahkemesinin 27/11/2018 tarihli ve E:2018/180, K:2018/767 sayılı kararıyla hakaret suçundan 10 ay hapis ve yine Sivas 2 nci Asliye Ceza Mahkemesinin 12/2/2019 tarihli ve E:2018/653, K:2019/121 sayılı kararıyla hakaret suçundan 10 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına hükmedilen ve bu cezalarının Ankara 11 inci Ağır Ceza Mahkemesinin 26/3/2019 tarihli ve 2019/385 Diş sayılı kararıyla içtimaına karar verilen, Sivas İli, Merkez İlçesi, Köklüce Mahallesi/Köyü, Cilt No:152, Hane No:4, Birey Sıra No:25 nüfusuna kayıtlı olup, Mahmut ve Mevlude'den olma, 15/4/1948 doğumlu, 32407717854 T.C. kimlik numaralı Hayrettin Gül’ün kalan cezası, Adalet Bakanlığının 21/6/2023 tarihli ve E-35601974- 102[102-0593-2023]-1553/67537 sayılı yazısı ekinde gönderilen ve adı geçenin sürekli hastalık hali kapsamında bulunduğunu belirten Adli Tıp Kurumu 3 üncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun 31/5/2023 tarihli ve 69365276-101.01.02-2023/72039/12925-12385 sayılı raporu sebebiyle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 104 üncü maddesinin on altıncı fıkrası gereğince kaldırılmıştır." 30.06.2024  Ali Berham ŞAHBUDAK


MADIMAK KATLİAMI 31.YILINIDA.?

Ali Berham Şahbudak

1.07.2024 13:33:00

Çelebiye hayırlı olsun ziyareti

Çaykara’da tehlike çanları çalıyor…

Vali Mustafa Çiftçi’den Et ve Süt Kurumuna ziyaret

Anız yakma, Yangına sebep olma!

Erzurum Valiliği himayesinde Çocuklar ve Aileler Gönüllerince Eğlendi

Palandöken Belediye Başkanı Sunar: “Yusuf Tekin yalnız değildir…”

“Mahmut Amca”dan dondurma keyfi

Erzurum Valisi Çiftçi’den Dumlubaba şehitliğine ziyaret

SERKANDAŞ SİGORTA U-13 YAŞ GRUBUNDA ŞAMPİYON ERZURUM SPOR FK

ÜNLÜ BAYAN KUAFÖRÜ VE AKTİVİST HARUN CİCİ DEN ERZURUM ATAĞI

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 38 33 2 3 66 102
2.Fenerbahçe 38 31 1 6 68 99
3.Trabzonspor 38 21 13 4 19 67
4.İstanbul Başakşehir 38 18 13 7 14 61
5.Kasımpaşa 38 16 14 8 -3 56
6.Beşiktaş 38 16 14 8 5 56
7.Sivasspor 38 14 12 12 -7 54
8.Alanyaspor 38 12 10 16 3 52
9.Rizespor 38 14 16 8 -10 50
10.Antalyaspor 38 12 13 13 -5 49
11.Gazişehir Gaziantep 38 12 18 8 -7 44
12.Adana Demirspor 38 10 14 14 -7 44
13.Samsunspor 38 11 17 10 -10 43
14.Kayserispor 38 11 15 12 -13 42
15.Hatayspor 38 9 15 14 -7 41
16.Konyaspor 38 9 15 14 -13 41
17.Ankaragücü 38 8 14 16 -6 40
18.Fatih Karagümrük 38 10 18 10 -3 40
19.Pendikspor 38 9 19 10 -31 37
20.İstanbulspor 38 4 27 7 -53 16

YAZARLAR