Son dönemde Türk milliyetçileri arasında dolaşan söylentiler oldukça dikkat çekici. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) gelecek seçimlerdeki stratejisine yönelik ortaya atılan iddialar, siyasi kulislerde hararetli tartışmalara yol açıyor. Söylenenlere göre, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu olacak, Mansur Yavaş ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak ilan edilecek. Ancak Mansur Yavaş, adaylık sürecinde, tıpkı bir gölge lider gibi davranarak milliyetçi ve Atatürkçü çevrelerin aday çıkarmasını engellemekle görevli olacak.
Bu iddialar, gerçekliğinden ziyade, ortaya çıkardığı algı açısından önem taşıyor. Türk milliyetçileri ve Atatürkçü seçmenler, Mansur Yavaş gibi bir figürün liderliğini görmek isterken, CHP’nin iç dengeleri bu beklentileri karşılamakta yetersiz kalabilir. Ancak, bir noktayı netleştirmekte fayda var: Mansur Yavaş, aday olduğu takdirde, kazanma şansı en yüksek isimlerden biri. Ekrem İmamoğlu’nun da ciddi bir potansiyeli olsa da, Yavaş’ın hem milliyetçi hem de merkez seçmen üzerinde kurduğu bağ tartışılmaz.
Peki, Mansur Yavaş gerçekten CHP'nin stratejisine bağlı bir şekilde mi hareket ediyor? Yoksa başka bir plan mı var? Siyasi hayatı boyunca Mansur Yavaş’ın tavrı, kararlı ve bağımsız bir lider profili çizdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı sürecinde de aldığı kararlarla, parti politikalarının ötesinde bir “devlet adamı” kimliği sergiledi. Ancak bu süreçte Yavaş’ın CHP ile tamamen ipleri koparmak istememesi, “kararsız” bir duruş olarak algılanabilir.
Milliyetçi camia, Mansur Yavaş’tan net bir tavır bekliyor. Çünkü bu seçmen kitlesi, uzun yıllardır siyasi partilerin arka planda tuttuğu bir güce dönüşmüş durumda. Mansur Yavaş, bu kitleye umut veren bir lider olarak ortaya çıktı. Eğer bu umut boşa çıkarılırsa, bu yalnızca Yavaş’ın değil, aynı zamanda milliyetçi hareketin siyasal etkisinin zayıflamasına yol açabilir.
Ancak Mansur Yavaş’ın duruşuna güvenmek için sebeplerimiz var. Şayet Türkiye seçim sürecine girerse ve şartlar oluşursa, Mansur Yavaş’ın gerekeni yapacağından şüphe duymuyorum. Bu, onun liderlik karakterinin bir yansıması olacaktır.
CHP’nin stratejisi ne olursa olsun, Mansur Yavaş'ın şahsiyetine ve karar alma sürecine odaklanmak daha önemli. Çünkü Türkiye’nin şu an ihtiyaç duyduğu şey, partiler arası oyunlardan bağımsız, toplumun tüm kesimlerini kucaklayabilecek bir liderdir. Mansur Yavaş’ın bu profile uygun bir isim olduğunu düşünüyorum ve kararı ne olursa olsun, bu süreçte milliyetçilerin hayal kırıklığına uğramayacağını umuyorum.
Türk milliyetçileri ve Atatürkçüler için önemli olan, Mansur Yavaş’ın kişisel tercihlerinden ziyade, Türkiye'nin geleceği için oynayacağı roldür. Eğer beklentilere uygun hareket ederse, yalnızca kendi kariyerine değil, Türk siyasetinin geleceğine de damga vurabilir.