MHP’NİN UZATTIĞI EL, EDİRNE’DEN ARDAHAN’A KADAR UZATILMALI..
Meclisin açılışı sırasında gidip, DEM’lilere uzattığı eliyle “Demirtaş ve onca siyasi gibi hapiste, pardon, buzlukta olan Barış süreci tekrar çıkarıldı mı?” yoksa “Yeni bir Barış Süreci mi başlatılıyor?” tartışmalarını açan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Devlet Bahçeli’nin son meclis grup toplantısı konuşması yaşanan asrın depremi olmazsa da adeta bir siyasi deprem niteliğindeydi.
Bir Kürt olarak ortaya koyduğu yürekliliği ile Bahçeli’ye teşekkür ederken, devam etmek istediğim yazımın nasıl biteceğini bilmeden, bir taraftan Bahçeli’nin çok yürekli olması gereken çıkışı ardından dost, arkadaş ve okurlarımdan gelen telefonlarla, bu çıkışla düşünceleri paylaştığımız, fikir alışverişi sohbetler yaparak devam ettiğimi ve bugünkü yazıma sık sık ara vermek zorunda kaldığımı da belirtmek isterim.
Çünkü MHP lideri Porf. Dr. Bahçeli, Abdullah Öcalan’ı işaret ederek, “Tecridi kaldırılsın, gelsin, DEM Parti grup toplantısında konuşsun” diyor ve grubu neredeyse ayakta alkışlıyordu. Evet, “Ne Kandil, Ne Edirne” diyerek meclise davet edilen Öcalan’ın da kendisi gibi diretmesini isteyen ve “MHP olarak biz buna varız. Hodri meydan, buna varız,” diyen aynı Bahçeli’yi “Acaba rüyamı görüyorum?” diyerek defalarca üst üste dinledim. Yazımı yazmaya devam ederken, DEM’in yanı sıra Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını isteyen Bahçeli’nin ülkeyi yoran bu önemli sorunun muhatabının kim olduğunu adeta kabul ediyordu.
Anayasa gibi tanınmayan AHİM kararlarını da hatırlayarak Öcalan’ın yakalandığı tarihte, aynı MHP’nin ve Genel Başkanı Bahçeli’nin Öcalan’ın idamını engelleyen ve idamı kaldıran yasanın altında da imzası olan MHP’nin, bugünkü gibi o dönemin iktidar ortağı olduğunu unutmayalım. İdamı kaldıran yasanın altında, bugün çok önemli bir çıkış daha yapan Bahçeli’nin imzası da vardı.
“Ne Kandil, Ne Edirne” diyen Bahçeli’nin bu çıkışının, bu ülkenin iç barışı için çok ama çok önemli ve değerli olduğunu belirtirken, bu uzatılan elin Edirne’yi, memleketim Ardahan’ı, Erzurum ve Kayseri’yi de uzayacak kadar tüm ülkeyi kapsaması ve uzaması umuduyla, muhatap alınan karşı tarafın cevabını almak için büyük ortağı Erdoğan’ın tecridi kaldırıp kaldırmayacağına dair kararını umutla bekleyelim ve ‘Şimdilik’ gelişmeleri sabırla beklemeye ve izlemeye devam edelim ve yazımıza burada nokta koyalım diyorum.