MİLLETİMİZİN VARLIĞINA GÖZ DİKENLERİN HPV DAYATMASI
Son seçimlerde İstanbul’u kazanan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i seçimden hemen sonra Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ziyaret etti. 50 dakika süren bu ziyaret basına kapalı gerçekleşti. Ondan sonra Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi İlkbahar Oturumu kapsamında düzenlenen Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller Grup Toplantısında bulundu ve konuşma yaptı.
Seçimlerden önce de 31 Ocak 2024 tarihinde Ankara’da Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer Landrut ev sahipliğinde Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin büyükelçileri ile görüşmüş.
Ekrem İmamoğlu ise seçimlerden sonra ilk olarak Roma’ya sefer etmiş. Tüm bunlar son zamanlarda DSÖ gibi biyolojik-tıbbi terör ağına dönüşen bir yapının özellikle Türkiye ve etrafındaki ülkelere Sağlık Tüzüğü gibi “resmi kölelik” dayatmasını kabul ettirmek çabasının olumlu sonuç vermesine hizmet ediyor düşüncesindeyim.
Sonuç itibarıyla seçimlerden sonra CHP yönetiminin ilk uygulamaya koymak istediği şey- HPV aşılarının yapılmasını zorunlu kılmaya çalışmak oldu.
Son dönemde tasarruf ekonomisine başvurmak zorunda kaldığımız bir zamanda Belediyenin bütçesinden karşılaması gerekecek bu aşının her birinin maliyeti 3.500-4000 lira arasındadır.
İşin önemli kısmı bu aşı Türkiye'nin milli aşı programında mevcut değil, zira bu aşıya halkımızın ihtiyacı da yok. Erken teşhis kötü sonuçlar doğurmaması için yeterlidir.
Bu aşı kampanyası Afrika gibi mazlum ve sözü geçmeyen ülkelerinin halklarına “yardım” adı altında kobay olarak uyguladığı denek aşılardan sonra kendisinin asıl niyetinin insanlığı bitirmek olduğu o meşhur Bill Gates’in 6 Mayısta yaptığı çağrıdan sonra başlatıldı.
İşin en kötüsü bu aşıları 9-26 yaş arası kadınlara uygulayacaklar, yani ergenlik çağına girmeye hazırlanan çocuklar ve doğurganlık döneminin en verimli olduğu yaşlarda olan kadınlara yapılacakmış. Bu, Türk kadınlarını kısırlaştırma projesidir! Bu yaş aralıklarında HPV virüsü görülemez! Bu yaş aralığı için bu aşılar doğurganlığın bitirilmesi için planlanmıştır!
Çünkü, Türkiye rahim ağzı kanseri vakaları üzere 166 ülke arasında 156. Yerdedir. Kadın nüfusu için ölüm oranı 0,000043 –tür. Belli yaştan sonra yılda ve beş yılda bir yapılacak basit testle erken teşhis durumunda ölüm riski %0 –dır ve bu HPV virüsünün tek eşlilerde görülme oranı da sıfıra yakındır.
Hal böyle iken düşünüyorum ki, CHP seçimlerde öne geçince küresel hegemoni eline iyi fırsat geçtiği fikri ile hiç vakit kaybetmeden yeni yönetime “ziyaret” adı altında koşarak “gerekli talimatlarını” vermiştir.
Bu aşıların ne amaçla zorunlu uygulamaya konmak istendiğini ben tahmin ediyorsam devlet yetkilileri de biliyordur. İlginç olan ise Sayın Cumhurbaşkanının “3 çocuk” temennisini bu günlerde tekrar dile getirmesidir. Ortada bir paradoks var: nüfusu azaltmak isteyen muhalif yönetim ve nüfusun artması için çağrıda bulunan iktidar yönetimi. Peki, gerçekten Türkiye halkı refah ve güven içinde nüfus artımına teşvik ediliyorsa muhalif yönetimin “üstlerden” talimat almalarının önüne nasıl geçilecek? Veya HPV aşıları gibi her türlü biyolojik-kimyasal saldırılara maruz kalmamamız için devletimiz bizi nasıl ve ne ile temin edecek?
Dahası, bundan sonra “üretilecek” her hangi “salgınlara” karşı ülkemizi DSÖ-nün açık veya gizli tehditlerine karşı nasıl savunacak?