Hadi Önal

Tarih: 12.01.2025 10:30

MOZİK Mİ FIFIRİK Mİ?

Facebook Twitter Linked-in

Mozik mi fırfırik mi? Yahu, bunlar da ne, nereden çıktı demeyin. Müsaade edin anlatayım. Hani Türkiye Türkçesinde “topaç” var ya ha işte onun bizim yöredeki adı “moziktir”. “Fırfırige” gelince canım o da “rüzgârgülü”. Hani uzun bir sopanın ucuna kâğıt ve benzeri şeylerin katlanması sonucu oluşturulan rüzgârın esiş yönüne çocukların koştukları zaman dönen sevgilileri var ya… Ha işte o! Sakın bana memleketin şu durumuna, insanlarımızın perişanlığına, gençlerimizin umutsuzluğuna bak bir de senin düşündüklerine; dalga mı geçiyorsun arkadaş demeyin, alınırım valla! Hem dalga denizde olur değil mi ya! Oysa mozik için, fırfıriğin peşinden koşmak için kara şart. 

Mozik çevirmek için ip gerek, ipin ucunun mozik çevirenin eline bağlı olması gerek, sonra sert bir zemin gerek… Meret yumuşak toprakta dönmez ki… Hem dönse dahi vıngılamaz. Şimdi bana vıngılamak da ne oluyor diyeceksiniz. Efendim, vıngılamak; vınggg diye ses çıkarmaktır! Dedim ya moziğin uzun süre dönmesi için beton zemin gereklidir. Mermer zemin olsa tadına doyulmaz ya neyse! Moziği iyi döndürmek, hele de uzun süre vıngılatarak döndürmek için ipin sağlam, ipi tutan atıcının da maharetli olması gerekir. Atıcı bir ucunu parmağına bağladığı ipi moziğin çivili yerinden başlayıp düzgün bir biçimde sarar. Sonra da kolunu dirseğinden 90 derece kaldırarak bir yandan ipi kendisine doğru çekerken moziği de ipten ileriye doğru atar. Hani moziği bir de ele alıp elde döndürülmesi var ki seyri bile insana bir hoş gelir. Dedim ya mozik her zaman moziktir. Önemli olan moziğin ip atıcısının maharetidir. Moziğin dönme süresi, kullanıcının ustalığı ile doğru orantılıdır. Mozik dönmeye başladıktan bir süre sonra dönüş hızı yavaşlar önce sendeler sonra da sırt üstü yere düşer. Mozik yarıştırmak, çocukluğumuzun eğlencelerindendi. 

Mozikle kafanızı mı şişirdim vallahi haklısınız. O halde biraz serinleteyim. Serinletmek için vantilatör gerek. Düşünüyorum da vantilatörü bulanlar fırfırikten mi yola çıkmışlar acaba? Dedim ya fırfırik, Anadolu’nun bazı yörelerinde de fırıldak karşılığı kullanılan rüzgârgülüdür. Anadolu’da; sözünden dönen, dönek, lüzumsuz işler peşinden koşanlar için fırfırik sıfat olur, olur da gelir, bu tip telaşlı kişilerin isimlerinin başına oturur. Fırfırik Bekir, Fırfırik Ali, Fırfırık Emin, Fırfirik Yücel gibi… 

Şimdi bu iki kavram yeterince anlaşıldıysa sorumuza gelelim. Soru şu; mozik mi hızlı döner yoksa fırfırik mi? Oylayalım mı? Yok, yok… Bana kalırsa oylamakla sağlıklı bir sonuca varılacağını zannetmiyorum. Şimdi oylamayı mecliste yapsak; meclis başkanı dese ki “haydi oylamaya sunuyorum: kabul edenler, etmeyenler. Öyle zannediyorum ki moziğin daha hızlı döndüğü ekseri bir çoğunlukla kabul edilir. Bunu da nereden biliyorsun derseniz moziğin ipini elinde tutanın gücünün temennasının dahi oylamayı kendi lehine çevireceğini bildiğimden, derim. Fırfıriğin ipi olmadığı için mağlup sayılacağı gün gibi ortada! Peki, konuyu kamuoyu yoklaması ile tespit etsek; onun da vereceği kararın icrasının mümkünü yok. Geriye ne kaldı?

Yahu, sen başka oyun bilmez misin ki taktın mozikle fırfıriğe diyenlere elbette başka oyunlar da var, diyorum. Öyle ya “Kukalı Saklambaç” var, “Kutu Kutu Pense” var, “Deve Cüce Oyunu” var. “Yağ Satarım Bal Satarım” oyunu var. Bitti mi? Bitmedi! “Bezirgân Başı” var, “Bom” var, “Yakar Top”, “Seksek”, “Köşe Kapmaca”, “Birdir Bir” “Çarşıya Gittim” “Körebe”, “İstop”, “Arapsaçı” daha sayayım mı? Adı ne? Oyun… Yahu, çoluk çocuğun çok olduğu bu ülkede oyun biter mi? Sonra her oyunun bir başı, bir ortası, bir sonu var… Her oyunun bir aldatması, kandırması, hilesi, kumpası, baypası var. Ha, bir de oyunların bir le le’si bir de lo lo’su var!

 

Hadi Önal 12 Ocak 2021/ Elazığ  

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —