Bugün, 21 Kasım 2024 Perşembe

İçimizdeki en büyük tezatlardan biri şudur: Din adına yapılan her şeyde bir şekil var ama öz, bir türlü ortaya çıkmıyor. Bugün, sadece dış görüntüleriyle “ben Müslümanım” diyenlerin sayısı o kadar fazla ki, İslam’ı yaşamaktan çok, İslam’ı gösteriş için kullanıyorlar. Onların sayısı artarken gerçek dindarların sayısı azaldı.
Faizi, zinayı ve yalanı arkasına alıp cübbe giyen, şalvar çeken, sakal uzatan ama kalbinde imanın gerçek meyvesi olmayan bir nesil yetişiyor. İslam’ı kabuk dışı bir şey olarak kabul eden bu anlayış, giderek büyüyen bir hastalık gibi toplumumuzu sarhoş etmiş durumda. Ve gelin görün ki, dinin özü kayboluyor; şekli ve ritüeli ise alabildiğine büyüyor.

Haramı seçip Faizi Yiyor, Ama Domuzdan  Kaçıyor

Bugün, faizle kazanç sağlayan bir adam, domuz etini haram sayıyor. Ama nedir bu çelişki? Faiz, Kur’an’da domuz etinden daha ağır şekilde yasaklanmışken, insanlar hala faizli sistemlere saplanıp kalmışken, “Haram” demek sadece domuz etiyle sınırlı olmamalı.
Faizle beslenen, batıl düzenin bir parçası olmuşken, “ Sofranda faiz olduktan sonra, Domuz Eti yemedim” demek neyi ifade eder? Din, şekilcilikten ötedir, ama biz, şekillerin peşinden gitmekle meşgulüz.

Zina Ediyor, Ama Abdestini Bozmuyor,Cenabet gezmiyor.

Zina, içindeki vicdanı öldürürken, abdestini bozmamakla ne kazanacaksın? Temiz Müslümansın ya zina yaptıktan sonra cenabet gezmiyorsun öyle mi? Bir yanda Allah’ın haram kıldığı en büyük günahları işliyorsun, öte yanda günde beş vakit namaz kılmakla kendini “dindar” ilan ediyorsun. Hangi akıl, bunun vicdanla, ahlakla örtüştüğünü savunabilir? Namaz, sadece bir bedensel ritüel değil, kalbin arınması, ruhun saflaşmasıdır. Eğer bu yoksa, 100 rekat bile kılsan, o namaz nafiledir. O zaman sorgulamamız gereken soru şudur: Gerçekten niçin namaz kılıyoruz?

Kuran Okuyor, Ama Bir Harfini Anlamıyor, Mealini bilmiyor.

Arapça bir Kuran ayetini okurken, ne dediğini bilecek kadar dilinden anlamayan biri, İslam’ı nasıl özümsesin? Kuran, sadece sesli okunacak bir kitap değildir; onu anlamak, hayatımıza sokmak farzdır.
Ama çoğu zaman sadece sesli okuruz. Ve o okumanın ardında ne var? “Bilmiyorum ama her gün okurum” demek, Kuran’ın mesajını kavramamaktır. Zihniyet değişmediği sürece, okunan her kelime bir boşlukta yankı yapar.

Cübbe, Şalvar, Sakal… Ama Ruh Nereye?

Bugün, bir adam cübbe giyiyor, şalvar kuşanıyor, sakal bırakıyor ve “Müslümanım” diyor. Ama içindeki ahlak, vicdan, adalet, merhamet nereye kayboldu? Cübbe giymek, İslam’ı yaşamak değildir. Sakal bırakmak, dindar olmak değildir. Dini dış görünümlerle değil, içsel arınma, iyi ahlak ve doğru eylemlerle yaşamak gerekir. Kalbin saf olmalı, dilin doğru konuşmalı, ellerin doğru eylemler yapmalı. Aksi takdirde, o dış görüntü sadece bir maske olur. Belki kulları kandırırsın ama Allah buna kanmaz.

100 Rekat Namaz Kılsan, Nafile

Günde 100 rekat namaz kılmak, gösteriş ve şekil üzerine kuruluysa, onun hiçbir anlamı yoktur. Namaz, sadece bir şekil değil; Allah’a yaklaşma arzusudur. Bu, öyle bir ruh halidir ki, her kıldığın rekatta kalbin Allah’a yönelir, her secdende Allah’a teslim olursun. Şekilci bir yaklaşımın namazı nafile, Allah’ın huzurunda bir yansıması yoktur. İslam, ruhsal bir dönüşümdür; şekilsel bir uygulama değil.

Müslümanlık Nerede?

Müslümanlık; haksızlığa karşı durmaktır, adaletin sesi olmaktır, merhametin gücüyle dünyayı iyileştirmektir. Bugün İslam, dışarıdan bakıldığında tüm ritüelleri ve göstergeleriyle yerli yerinde duruyor olabilir ama işin özüne inildiğinde, bu dinsel yapının gerçek manası bir türlü anlaşılmıyor. Şekilcilik, dinsel yaşamın sadece dış tarafıdır. Asıl olan kalbin ve vicdanın derinliklerinde o doğruluğu bulmaktır.

Türk Müslümanlığı Nereye Gidiyor?

Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşında, bu millet imanla savaştı. Ama bugün, şekilci bir dini anlayışla bu ülkeyi nereye götürüyoruz? Bu toprakların gerçek Müslümanlık anlayışı; adalet, merhamet, insanlık ve dürüstlükle harmanlanmış bir yaşam biçimidir. Gerçek Müslümanlık, “ben” demek değil, “biz” demektir. Bizi biz yapan değerleri hatırlamadan, bu şekilci ve gösterişli yaklaşımla ilerlememiz mümkün değildir.

Öze Dönme Vakti

Ey Müslüman, geriye bakıp “biz neyiz?” diye sormalıyız. Göstergeler, semboller ve şık kıyafetler bizi kurtarmayacak. Asıl olan, ruhun derinliklerinde, kalbin içinde aradığımız samimiyet ve dürüstlüktür. Dinin özü, namazla, oruçla, sadakayla değil, vicdanla, adaletle, doğru sözle, merhametle yaşanır. İslam’a sadece şekil vermekle yetinmeyip, onun özünü içselleştirmeli ve hayatımıza taşımalıyız. Unutmayın ki Allahın İslami bir mankene ihtiyacı yoktur.    Aksi takdirde, sadece dışarıda bir “Müslümanlık” resmi çizeriz ve bu resmi ne Allah kabul eder ne de kul. Müslümanlar İslam’ın konu mankeni değildir.


Necat KACAN

Eğitimci Araştırmacı Yazar


Müslümanlık Bu Değil Hacı!

Necat Kacan

21.11.2024 08:35:00

24 Kasım 2024 Erzurumspor vs Fatih Karagümrük maçı Hangi Kanalda Saat Kaçta Yayınlanacak?

Bu şehirde muhalefet var da biz mi göremedik?

ÖNCEKİ DÖNEM İÇİŞLERİ BAKANI ÂLÂ’DAN REKTÖR HACIMÜFTÜOĞLU’NA ZİYARET

ERZURUM’UN TARİHİ ZENGİNLİKLERİ GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR: KIRK PENCERELİ MAĞARALAR ARAŞTIRILACAK

İRAN İLE AKADEMİK VE EKONOMİK İŞ BİRLİĞİ ALANLARI GÖRÜŞÜLDÜ

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ İLE MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ ARASINDA İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI

HAZIRLIKLAR SON SÜRAT DEVAM

Özel günde, özel kutlama…

Erzurum Taşmağazalar'dan bir hamle daha… Alay / Mektep El ele Kuyumculukta İleriye

Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde başıboş köpekler öğrencilere her sabah kâbus yaşatıyor.

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 11 10 0 1 21 31
2.Fenerbahçe 11 8 1 2 18 26
3.Samsunspor 12 8 3 1 11 25
4.Eyüpspor 12 6 2 4 7 22
5.Beşiktaş 11 6 2 3 9 21
6.Göztepe 11 5 3 3 6 18
7.Sivasspor 12 5 5 2 -3 17
8.İstanbul Başakşehir 11 4 3 4 3 16
9.Kasımpaşa 12 3 4 5 -3 14
10.Konyaspor 12 4 6 2 -6 14
11.Antalyaspor 12 4 6 2 -9 14
12.Rizespor 11 4 6 1 -9 13
13.Trabzonspor 11 2 3 6 -2 12
14.Gazişehir Gaziantep 11 3 5 3 -3 12
15.Kayserispor 11 2 3 6 -5 12
16.Bodrum FK 12 3 7 2 -6 11
17.Alanyaspor 11 2 5 4 -5 10
18.Hatayspor 11 1 7 3 -8 6
19.Adana Demirspor 11 0 9 2 -16 2

YAZARLAR