Elif Lale Kırcaoğlu

Kadın cinayeti, taciz ve insan onuruna uzanan elleri nasıl durduracağız? 
Biz hangi ara bu hale geldik? Daha çocuk yaştaki Narin'in suçu neydi acaba? 
Nasıl kıydınız bu masum yavruya ?

Ne diyordu şair ;

KÖTÜSÜNÜZ !

Alt tarafı bir çiçek koklayıp, bir hayvan sahiplenip, bir kaç insan tanıyıp sevip gidecektik dünyadan. Nasıl kötü bir döneme denk geldi ömrümüz. Vicdansızların, sapıkların, canilerin, nefretin, cehaletin ortasına düştük.!

Yıllardır çocuğa yönelik istismar, kadın cinayetlerinin toplumsal ve sosyolojik nedenlerini araştırıyorum.  Ve bu konuda çok sayıda konferans , seminer ve  eğitimler verdim. Sayısız yazı ve makale yayınladım.  Söz konusu aile içi cinsel istismarsa annenin  gözünde ki çaresizlikten anlarım.
Aynı sessiz çığlığı Narin"in annesinde de gördüm. 
Allah hiç kimseyi evlat acısı ile teebiye etmesin.
Modernleşme, köyden kente göcüş ve teknoloji devrimi ile birlikte sorunlar da arttı. İstanbul Sözleşmesi de kadın cinayetlerini bitiremedi. 
LGBT akımı dersen her geçen gün önüne birilerini alıp sürükleyip götürüyor.

Ama toplumun kanyan yarası, ailenın en karanlık yüzü hiç süphesiz ki "ENSEST!"

Mahalle esnafından en sayılı iş adamına,  bürokratına kadar toplumun her kesimi bu konuda bilinçlendirilmelidir. 
Diyarbakır’da kaybolan Narin Güran, 19 günün ardından, evinin yaklaşık 3 kilometre uzağındaki dere yatağında ölü bulundu. 8 yaşındaki Narin’in şüpheli ölümünü protesto için kadınlar, ülkenin birçok noktasında eylem yaptılar.
Bu tür toplumsal olaylarda birlik ve beraberliğimizi daha da pekiştirmemiz gerekirken bazı STK ve platformlar malesef ateşe körükle gitmeye devam ediyorlar...
Örneğin
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri, Narin Güran için İstanbul Kadıköy’de  eylem yaptı. 
Platformun Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “Biz çocukları, ne bu ailenin ne bu hükümetin ne bu bakanların insafına ve vicdanına bırakmayacağız” dediler. Şimdi ne alaka bu siyasi çıkış? Kime ve hangi derdimize çare olacak?
Anlaşılan,  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ; "Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bu sabah na’şına ulaşılan Narin kızımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Canice, vahşice katledilen Narin’in acı haberi hepimizi derinden yaraladı; üzüntümüzün tarifi yok. Narin kızımızın kayıp ihbarının alınmasından itibaren güvenlik güçlerimiz çok yoğun bir şekilde kendisine canlı ulaşmak için gayret gösterdiler. 19 gün boyunca süren aramalar neticesinde maalesef yüreklerimize su serpen bir haber alamadık. Narin’i katledenlerin adalet önünde mutlaka hesap vermesini sağlayacağız. Narin evladımızı bizden kopartanların hak ettikleri en ağır cezayı almaları için adli sürecin bizzat takipçisi olacağımın bilinmesini istiyorum." sözü, bazı mihrakları tatmin etmemiş.
Artık  Narin'i geri getiremeyiz.  Ancak, toplumu, aileleri, çocukları bu konuda eğitip bilinçlendirmedğimiz sürece,  İslam'ın ahlak doktrini ve nizamını hakim kılmadıkça, nice Narin'leri kurban vermeye devam edeceğiz. 
Olayın başından beri konunun " ensest " olabileceği üzerine şüphelerim vardı İnşallah ben bu sefer yanılırım dedim ama korkum yine gercek olursa demekten de kendimi alamıyorum. Çünkü sorusturmanın en başından beri aile ile ilgili detaylar beni rahatsız ediyor. Amcanın 8 yaşındaki bir kız çocuğuyla ne işi olabilir ki?
Narin’in kesin ölüm sebebi yapılmakta olan otopsi sonrası belirlenecektir. Amca Salim Güran, ise 2 Ağustos günü çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklanmıştı. Bakalım, Narin'le ilgili yürütülen soruşturmanın sonucu ne olacak...