ORTADOĞU'DAKİ SAVAŞ OYUNLARI

İran'ın, İsrail’i vuracağını canını yakacağını; demir kubbenin bir işe yaramayacağını yıllar öncesinden (2021) yazdım. 
Askeri gücü küçümseniyor diye belirttim. 
Hatta hatta kimse karışmasın İran İsrail'i iki saatte haritadan siler diyerek te iddialı konuşmuştum.
Çekilsin taşması elinde olanlar görsün diye de iddiamda da ısrar ediyorum.

Siz bakmayın İsrail’in canım acımadı dediğine; vurulan yerlerdeki görüntülerin yayınlanması casusluk suçu gerektiriyor. 
Ama gizli saklı da olsa yayınlananlar bile yetiyor. 
Saldırıdan sonra görüntü alınır korkusuyla buraların etrafında bile dolaşması yasak olmasına rağmen; askeri üs vuruldu, doğal gaz deposu ve liman vuruldu bilgisi çoktan medyaya ulaştı.  

Son verdiğim haber de, İran vuracak can yakacak ve şu tarihte vuracak ve MOSSAD binası vurulacak diye yazmıştım.

Dediğim tarihte niye vurmadı peki;
Çünkü İran'a; Gazze saldırısı başlar başlamaz yazdığım gibi Netanyahu'nun niyetinin  savaşı yaymak olduğunu, ona uymaması gerektiği söylendi; Netanyahu'ya Gazze'de de ateşkes imzalanacağı sözü verildi.

İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan'ın da yaptığı açıklama da belirttiği gibi sözler  tutulmadı.

Aslına bakarsanız Netanyahu'nun esas amacını bilen İran, İsrail’e kendi topraklarından saldırmak istemedi. 
Zaten, özellikle Yemen ve Lübnan’daki paramiter güçleri üzerinden yapacağını yapıp hafif yollu da olsa karşılık vererek durumu idare ediyordu.

Ama saldırdı, saldırmak zorunda kaldı!
İran'a göre 500; İsrail’e göre 200'den fazla füze İran topraklarından atıldı.
Uzmanlar şaşkın!
Füzeler geçen sefer olduğu gibi 13 saatte değil 8.5 dakika da yolculuklarında sonlandırdı. 
Rusya'dan süpersonik füzeler ve teknolojisini aldığını saklamamamasına rağmen;
İran'daki silah teknolojisini küçümseyenler de şaşkın!

2021 Yılında hala Google'nın arşivinde duran yazım da duruyor;
500 tane atıldığında ve yakından atildıgında bir işe yaramaz, zaten çalışma sistemine baktığını zaman da bu çıkar. 
Bırakın İran'ı, İsrail’in dibindeki Hizbullah'ın elinde 100.000 füze var deniyor. 
İnanın ben şaşkın değilim!
Aksine;
Hal böyleyken inanın şaşırılmasına şaşırıyorum!

Peki, İran gecikmeli de olsa neden şimdi vurdu!
Evet, yukarıda da anlattım İran, İsrail'i gecikmeli vurdu!

Daha önce İran’ın İsrail saldırısında olduğu gibi, bu saldırı anındaki değerlendirmeleri,  bunun ile ilgili uzman açıklamalarının hepsini de çok eksik, objektiflikten, özellikle de siyasi fikir yaklaşımda uzak sadece milliyetçi, duygusal veya düsmansal yaklaşımlarla olarak değerlendiriyorum.

Bence, İran'ın ilk saldırısından sonraki  yazımda da belirttiğim gibi
İran’ı ilk saldırı da verdiği mesajı;
Saldırıyı haber vererek 13 saat füzeleri-sihaları uçurtarak üç-beş füzeyi topraklarına düşürebiliyorum, yakınından daha teknolojik füzeleri atarsam ne olur düşün mesajını verdi.

Bu son saldırı da, askeri alanlarını hedef aldım;
İleri gidersen, bir dahaki sefer, sizleri demirkuppe gibi hava sistemleri ile olmadı abim ABD sayesinde korurum, dışarıdan gelecek her saldırıya karşı  dokunulmazsınız deyip ta bilmem nerelerden getirtip havuzlu evler verdiğin siviller de zarar görür.

“Korurum diyen koruyucu, korurum dedikleri bir tarafa;  korunmak istediklerinden kendini koruyabilecek mi?” bekleyip, yaşayıp göreceğiz!

Gelelim şu zaman sorusuna;
Peki niye İran şimdi vurdu?
Sayılan ve az-çok haklı görülebilecek bir çok sebebin önceliği yazılması gereken bençe şu iki sebep:
1- Netanyahu'nun, İran’ı parçalamak amaçlı İran içindekileri etnik grupları tahrik eder tarzda yaptığı açıklama.
Hiçbir devlet dağılma tehdit ve tehlikesine ekonomik durumu ve gücü be olursa olsun kayıtsız ve cevapsız kalamaz. Hele hele binlerce yıllık devlet geleneği olan İran gibi devlet.  

2-İran’ın Ortadoğu’daki varlığı olan paramiter güçlerini yok etmek için en güçlü olduğu yerde merkezinin bulunduğu Lübnan’a saldırması.

Peki ne olacak;
Şimdilik; misilleme oldu,
Sonra misillemenin misillemesi olacak,
Sonra da misillemenin, misillemesinin, misillemesi olacak!

Peki en sonunda olacak sorusunun daha önce yazdıklarımı güncel konularla revize ederek  bir çok cevabı olduğundan bunu bir-iki yazıya sığdıramam, hele bu yazıya hiç sığdıramam;
O yüzden, sadece üç başlığı vurgulayarak yazıma son vereyim.
Bu savaş, kontralden çıkıp çok farklı sonuçlar doğurmadan az zararla yönetilmesi gereken bir savaş.
Bu bir;
İkincisi ise; Türkiye olmadan İran’a zarar verebilirsiniz ama kesinlikle, asla ve asla yenip yok edemezsiniz!
Üçüncüsü ise;
Güçleri hesap edilmeyen üç ülke var; Türkiye, savaşta olsa Rusya her ne kadar küçümsense de (her zaman söyledim küçümsemenin yanlış olduğunu düşünüyorum) İran ve geri planda olan destekçileri.

Bence, ABD ve İsrail hiç kazanamayacakları maddiyat, asker ve prestij  kaybedecekleri bir savaşa girdi.

Savaşsız daha güzel bir Dünya’ya uyanmanız dileğiyle;

Sağlık, huzur, saygıyla kalın!