TEPEDEN TIRNAĞA... 

Günümüzde "örtünmek" deyince ne geliyor aklınıza? 

Tesettür mü? 

Benim aklıma gelen ise elime bir havlu veya şal alıp, yolda önüme çıkan 10 kişiden 7'sini sarmak!  :)  ? 

Gülücük ne için mi? 
Ağlanacak halimize! 

Sözümü herkes üstüne alınsın lütfen!
Yetmez mi? 

Ülke gündemine oturan bir üniversite sınav öğrencisi vardı hatırlarsınız..
Bir kız öğrenci.
Kulağındaki küpeyi çıkarmak için uğraşırken sınava geç kalan.. 

Ama gündem olan şey kıyafeti oldu değil mi? 

Transparan ve net iç çamaşırı hükmünde bir üst(!) 
Ve yine iç çamaşırı boyutunda bir şort(!) giyinmişti.. 

Günlerce konuşuldu..
Hemde her kesim tarafından! 

Laikler..
Atatürkçüler..
Muhafazakarlar..
Solcular..
Sağcılar.. 

Bu kızın kıyafetini savunmak laiklik değildir!
Atatürkçülük değildir!
Solculuk da değildir! 

Atatürk hayatta olsaydı, acaba ne derdi hiç düşündünüz mü? 

İşte bu örnek gibi; sapkınlık seviyesindeki çıplaklığın, toplumun her yerini sarmasından kaynaklı bugün konumuz ÖRTÜNMEK! 

TESETTÜR DEĞİL YANLIŞ ANLAMAYIN.. 

GERÇEK ANLAMDA ÖRTÜNMEK! 

Yazı başlığınındaki sorunun  kime yöneltildiği önemli değil. 
(ÖRTÜNELİM Mİ?) 

Belki kadına, belki erkeğe, belki de nefsimize... 

Sadece bedeni değil; niyeti, egoyu, gösterişi, teşhiri de örtelim mi? 

Moda, pazarlama, sahte özgürlük adına teşhir edilen bedenler değil artık ruhlar! 

Her geçen gün ruhlarımız edebini, ferasetini kaybediyor! 

Yani bu şekilde giyinmek; sadece teni, göbeği, sırtı, bacağı vs açmıyor.. 

Adım adım utanma duygusunu açıyor, aşıyor farkında mıyız? 

“Örtünmek” deyince çoğumuzun zihnine hemen başörtüsü geliyor. Oysa mesele sadece başta değil. 

Belki bakışta, davranışta, hayada, özsaygıda gizli.


Sadece kadınlara değil, erkeklere de hitap ederek:
ÖRTÜNELİM ARTIK!

Nefsimizi, hoyratlığımızı, teşhir yarışımızı örtelim biraz.. 

Bugün “bedeni açmak” özgürlük sayılıyor ya!
Ya ruhu açıkta bırakmak? 

Kadın örtünürse (başörtü dışında örtülü olması gereken(!) yerlerini örterse) baskıda! 
Ya da modadan anlamayan, gerici vs... 

Erkek örtünürse (normal standartlarda giyinirse) "modası geçmiş" veya "yobaz mısın?" deniyor

Kadınıyla Erkeğiyle Resmen Teşhir Çağındayız! 
Yarıştayız hattâ!! 

Modern(!) çağda kadınlar kadar erkekler de teşhir yarışında! 

Kadın bedenini "güzellik" için(!) 

Erkek vücudunu "güç" için "kas" için sergiliyor. 

Erkeklerde daracık pantolonlar, kasları belli eden tişörtler, omzu açık kıyafetler, plaj kıyafeti olarak yine iç çamaşırı mantığında mayolar, şortlar giyiniyor! 

Hele tatil beldesinde ise bu kişiler için; o kıyafet(!)ler ile sokakta dolaşmak, hem kadınlar hem erkekler için artık “tarz” sayılıyor. 

Hadi moda diyelim, ya göz hakkı, kul hakkı nerede? 

Kamusal alanda herkesin gözü önünde yaşanan bu beden teşhiri, özgürlük değildir! 

Görsel tacize varan bir hoyratlıktır. 

Ne kadının etek boyu özgürlük sınırıdır..
Ne de erkeğin kas oranı kişilik göstergesidir... 

Artık din adına söylemeyi geçtik..
İnsâni, fıtrî bir çağrı bu! 

ÖR-TÜ-NÜN !!! 

Cidden yeter.. 

Kamusal alan diyoruz ya..
Mesela kamusal alanda sigara içmek yasak değil mi?
Neden?
İçmeyenler pasif içici oluyor, rahatsızlık veriyor diye! 

Bizde rahatsız oluyoruz!
Çoluk-çocuk, genç nesil "pasif içici" misâli ETKİLENİYOR! 

BUNA KİMSENİN HAKKI YOK! 

Medyanın da bu konuda maşallahı var..
Reklamlar, diziler, filmler..
RTÜK nerede?
Konserlere çıkan sözüm ona sanatçılar(!) 

Örneğin HADİSE isimli varlık!
O ve türevleri ülkedeki genç neslin temeline dinamit döşüyor! 

Konserinde giydiği kıyafet(!)
Yaptığı dans(!)
Haftalarca konuşuldu, servis edildi dört bir yandan!
Görmeyen kalmasın diye sanırım.. 

Affınıza sığınarak yazıyorum, resmen pornagrafik içerik değilmi? 

Nerede konsere izin veren Kültür bakanlığı?
Nerede sosyal medya paylaşımlarını denetleyen İletişim Daire başkanlığı? 

"Sanatçılar topluma örnektir" denirdi eskiden.. 

(Hoş bu ve benzerleri bana göre sanatçı değil bir sapkın!) 

Ama adları bu ülkede hâlen sanatçı(!) olduğundan örnek oldukları şeylere kim bakıp, kim ilgileniyor?
Kim dur demiyor? 

Belli ki bu sanatçı kisveli sapkınlar durmuyor, duramıyor..
Yahut normal vatandaş  da örnek alıyor, yahut o da sınırı bilmiyor, bilemiyor.. 

Eğitim mi verirsiniz, sigara yasağı gibi kamusal alanlara, en azından çoluk-çocukların olduğu ortamlara yasak mı getirirsiniz, para cezası mı uygularsınız bilemiyorum.. 

Ya da kamu spotu hazırlıyorsunuz ya gerekli gereksiz..
Bir kamu spotu yayınlayın meselâ!? 

Din adına değil, insâni olarak giyinmek gerekliliğine dâir! 

Açıklık-Kapalılık değil artık sorun.. 

ÇIPLAKLIK!! 

Çığrından çıktı bu iş!
Ne bekliyorsunuz! 

Örtünme beden içindir..
Şuur için değil! 

Şuurlarımızı örtüyoruz biz!
Farkedin artık.. 

Bunu yapanlar biraz düşünsün, bu özgürlük değil!
Karşısındakinin kişilik hakkına saygısızlık! 

Devletin resmî kurumları da artık bir çözüm üretmeli..
"GELECEĞİMİZ" dediğiniz nesile bir bakın, ne halde? 

Diyanet işleri meselâ.. 

Perşembe akşamları selâ ve dua yapılacak diye karar verilmiş(!) 

Neden?
Yağmur için, yangın deprem vs doğal afetlerden korunmak için..(!) 

Toplumu aydınlatmazsanız, eğitmezseniz yakında yağmur yerine taş yağabilir başımıza! 

"Allah'ım başımıza taş yağdırmadığın için şükürler olsun.." 

Bunu da ekleyin bence perşembe dua metinlerinize! 

Rabbim bize şuur versin..
Edep versin..
Hayâ versin..
Bizim sapkınlıklarımızı affetsin..
Sapkınlığımızdan dönecek ferseti nasip eylesin inşallah... 

VESSELÂM...