“Özel” bir haftanın panoraması

Bu kadim şehir 2025 yılında çok özel ve güzel günleri yaşayacak, öyle görünüyor.

İlk haftasında yaşadıklarımız, yaşayacaklarımızın habercisi olabilir mi? Diye baktık ve daha da hareketleneceğine samimi olarak ikna olduk diyebiliriz.

Erzurum bu durumu muhakkak ama muhakkak değerlendirmelidir.

2025 in ilk haftasında yaşananların yoğunluğu bizi bayağı bir yorsa da, ayaklarımızı uzatarak dinlenebileceğimiz sıcacık bir yıldızlı otelimiz olmadığı, bizi de davet edenimiz olmadığı için bulduğumuz her fırsatı değerlendirerek durumun keyfini çıkarmaktır gayretimiz. 

O yüzden çat kapı gittiğimiz yerlerde beklenilmediğimizi bilmek bile, heyecan açısından başka bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hani bizim buraların bir hekâtı vardır, “ağanın malı gider, hizmetkârının canı”  diye anlatırlar ya, işte tam da o durum. 

Bu hafta yaşadığımız başkentlik adındaki güzel günleri daha çok konuşuruz ama hafızalarda silinmeden geçtiğimiz Pazar gününe dönmek ve o özel günün, özel anlarını yine özel olarak vurgulamak istiyorum.

Öncelikle bilinsin ki; 

Kimse bizi davet etmedi.

Aslına bakılır ise davet falan da beklediğimiz, zaten yoktu. 

Bana göre, Erzurum gibi kadim bir şehirde yok hükmünde olan bir siyasi partinin ve muhalefetin; bugün kalkıp ta şehire gelecek olan genel başkanı hakkında basına bilgi vermemesi, salonda basın için yer ayırmaması elbette ki hoş bir durum değildir. Hatta ve hatta salona bir şekilde gelen misafirlerinin dahi basına bakış açısının sıkıntı çıkaracak düzeyde olmasının en büyük müsebbibi, tabii ki bu siyasi partinin şehirde bulunan ve genel merkez tarafından yetkilendirilmiş yönetimidir.

Kaldı ki bu şehirde adı bahsedilen yönetimin varlığı da hep tartışılır, hep muhabbetlere konu edilir olmuştur.

Necip Fazıl Salonunda o gün yaşananlara bakıldığı zaman; genel başkan Sayın Özel’in özel bir şekilde bu kadim ve özel şehire gelip, özel bir şekilde karşılanıp ve yine özel bir şekilde de hemencecik bilinen konu başlıklarına, ses tonlarıyla heyecan katarak yapmış oldukları bildik konuşmalarının ardından, yine çok, çok, çok özel bir şekilde uçak saatine kadar otele götürülmesi ve orada da yine özel bir şekilde ağırlanmasına henüz özel bir açıklama gelmemiş oldu gibi, ortadaki bu özel durumun nasıl izah edileceği de meçhule giden bir yol gibi bilinmezlikleriyle birlikte hafızalarda ki yerini almıştır.

Bu şehir; Özel’i neden özel bir şekilde bekliyordu ki, bunu sayın genel başkana anlatan oldu mu acaba?

Mesela otele gitmek ve özel olarak hazırlanmış sıcacık ortamlarda özel bir şekilde beklemek yerine; sahaya inelim vatandaşın arasına caddeye ve hatta sokak aralarına katılalım ve hatta her hangi bir işyerinden içeri girelim ve esnafın, iş yerlerinin, iş insanlarının veya hane halkı vatandaşının halini yerinde görelim ve bakalım bu eksi bilmem kaç derecelerde, bu insanlar nasıl ve ne şekilde yaşarlar bir görelim demek, aklınıza gelmedi mi?

Veya cesaret mi edemediniz?

Muhalefeti olmayan ender şehirlerden bir tanesidir bu şehir.

Öyle sadece kitaptan okuyarak veya Ankara'dan bu tarafa bakarak olmuyor!

Maalesef bunu geçtiğimiz pazar günü bir kez daha gördük ve bir kez daha da teyit ettik.

Halkı ile kopuk yaşayan bir halk partisi… 

Bizim tezadımız bu noktada yatıyor. 

Ne yazıktır ki bunu göremiyoruz.

Parti Genel Başkanının çoooookkkk uzun bir süre sonrasında, yoklama çekmek için geldiğini tahmin ettiğimiz bir şekilde ayak bastığı bir ilde,  İl Başkanının şehir dışında ikamet ettiği, yaşadığı ve arada sırada öylesine takıldığı bir ilde; muhalefet aramak, Alaattin’ in sihirli lambasından veya her hangi bir lambadan cin çıkarmaktan daha zor olsa gerektir. 

Sakın yanlış anlaşılmasın;

Bu durum, sadece geçtiğimiz Pazar günü ilimize “lütfen” uğrayan bir siyasi partinin genel başkanı için geçerli bir durum değildir! 

Bütün muhalefeti oluşturan siyasi partilerimizin gerçeğidir.

Projesi olmayan, planlama yapmayan/yapamayan, fikir üretmek yerine; teşhir masasına bir şeyler koymaya çalışmak yerine, bu masada var olanları kırıp dökmek veya masayı alaşağı etmek ve sadece iktidara ve ittifak üyelerine parmak sallamak ta neyin nesidir, yıllardır bir türlü bunu çözemedik. Oysaki iktidar partisi ve ittifak üyeleri gayet iyi bir şekilde de kendi programlarını, var olan projelerini ve planlamak istedikleri her şeyi ama her şeyi gayet iyi bir şekilde uyguluyorlar. 

Ama iyi ama kötü; tartışılır…

Peki,

Sizin muhalefet anlayınız bu mudur?

Erzurum veya benzeri şehirlerde bu yüzden ilerleme sağlayamıyorsunuz.

Yoksunuz…

Hiç olmadınız, olamadınız. 

Sadece tabelalarınız ve arda kalmış ve her geçen gün onları da kaybettiğiniz birkaç samimi taraftarınız var bu şehirde.

Ve

Olmadığınız gibi temsil noktasında da sıkıntı yaşıyorsunuz.

Hiç kusura bakmayınız ama o aldığınız oylar, mevcut durumda istatistiklere yansıyan oy oranları, yine söylüyoruz; söylemeye de devam edeceğiz, sadece ve sadece tepki oylarıdır. İktidarın veya bünyesinde bulunan bazı çevrelerin uygulamada bilinçli ya da bilinçsiz olarak attığı sıkıntılı adımların vatandaşları etkilediği kısmının, sandığa yansımasıdır.

Doğrudur;

Tam bir hafta öncesinde geçtiğimiz Pazar günü evet salonda, salonun kapasitesine göre bir kalabalık vardı, Sayın Özel’in iktidar için bilhassa bahsettiği ve mesaj verircesine “taşımalı” olmadığını söyleyerek işaret ettiği ve bu eksi bilmem kaç derecede buraya bizim için geldiler diye beyan ettiği durum, asla gerçeği yansıtmamaktadır. 

Öyle ki salonda Şenkaya’dan otobüslerle getirilen misafirlerin ellerinden, hem de salonda üzerinde Şenkaya’nın mesajlarının olduğu ve sıkıntılarının yazıldığı pankartlarının, sırf ne kadar çoğunlukta olduklarının belirlenmemesi açısından alınması durumu, sadece küçük bir not olarak hafızalarımızdaki yerini çoktan almış olduğunu da belirtmek isterim.

Çat ilçemizden gelenleri ise saymıyorum.

Salonda zaten bu iki güzide ilçemizden getirilen misafirlerle dolmuştu.

Oysaki, 

Haklı olduğunuz tek bir doğru vardı, o da emeklinin ve kiracıların ve halkımızın büyük bir çoğunluğunun ekonomik olarak gerçek anlamda sıkıntılı durumda olduğudur.

Sayın Özel Genel Başkanım;

Sırf bunu bize söylemek için bu şehire gelmeye biraz geç kalmadınız mı?