Türkiye'de siyasi partiler ve seçmen yaklaşımlarını, bölgelere göre incelemek, farklı coğrafi ve kültürel dinamiklerin nasıl şekillendiğini anlamak açısından önemli bir bakış açısı sunar. Türkiye’nin çeşitli bölgeleri, sosyo-ekonomik yapıları, tarihsel gelişimleri ve kültürel bağlamları dolayısıyla siyasi tercihlerde belirgin farklılıklar gösterir. İşte bu bölgeleri tek tek ele alarak, partilerin stratejilerini ve seçmenlerin tutumlarını inceleyelim:
1. Marmara Bölgesi
Marmara Bölgesi, Türkiye'nin ekonomik kalbi olan İstanbul'u ve sanayi şehri Kocaeli gibi illeri içeriyor. Ekonomik gelişmişlik ve kültürel çeşitlilik, bölgenin siyasi yapısında dengeli bir dağılım yaratıyor. İstanbul, hem muhalefetin hem de iktidarın büyük önem verdiği bir şehir. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) genelde kent merkezlerinde güçlü olurken, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) kırsal kesimlerde etkinliğini koruyor. Büyükşehirlerde genç ve eğitimli nüfusun varlığı, sosyal demokrat ve özgürlükçü politikaları destekleyen eğilimler yaratıyor.
2. Ege Bölgesi
Ege Bölgesi, kültürel olarak laik ve sosyal demokrat eğilimlerin daha yaygın olduğu bir bölgedir. Özellikle İzmir, CHP’nin kalesi olarak bilinir ve burada seçmen, daha seküler bir yaşam tarzını benimsemiştir. Tarımsal üretimin yoğun olduğu bu bölgedeki seçmenler, özellikle ekonomik kalkınma, tarıma destek ve sosyal hizmetler konularında hassastır. Son yıllarda bazı kırsal bölgelerde AK Parti'nin de oy kazandığı gözlemlense de, genel olarak muhalefet partilerinin güçlü olduğu bir bölgedir.
3. Akdeniz Bölgesi
Akdeniz Bölgesi’nde büyük şehirlerin varlığı, bu bölgeyi siyasi açıdan karışık bir hale getirir. Antalya ve Mersin gibi şehirlerde CHP, HDP ve İYİ Parti tabanının güçlü olduğu, ancak kırsal kesimlerde AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) seçmenlerinin de varlık gösterdiği bir yapı hakimdir. Tarıma dayalı ekonomiye sahip bu bölgede, çiftçi destekleri ve turizm politikaları seçmenin tercihini etkilemektedir.
4. Karadeniz Bölgesi
Karadeniz, daha muhafazakâr bir yapıya sahip olup, AK Parti ve MHP'nin geleneksel olarak güçlü olduğu bir bölgedir. Trabzon, Rize gibi illerde AK Parti oy oranlarını korurken, milliyetçi eğilimler de yoğunluk kazanıyor. Karadenizli seçmenler, genellikle geleneksel aile yapısına, muhafazakâr değerlere önem verir ve devletin bölgeye sağladığı altyapı yatırımlarını destekler. Milliyetçi seçmen kitlesi de giderek artıyor ve MHP’nin bu bölgede hatırı sayılır bir desteği bulunuyor.
5. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri
Bu bölgeler, Türkiye’nin en hassas ve karmaşık siyasi yapısına sahip alanlarıdır. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Halkların Demokratik Partisi (HDP), Kürt seçmenin yoğun olduğu yerlerde güçlüdür. Ancak AK Parti de birçok şehirde etkinliğini sürdürmektedir. Doğu Anadolu’da ise HDP’nin yanı sıra muhafazakâr eğilimli seçmenlerin de etkisi vardır. Bu bölgelerde ekonomik gelişim, güvenlik, ve kimlik politikaları gibi konular seçmen tercihlerinde etkili oluyor.
6. İç Anadolu Bölgesi
İç Anadolu, geleneksel olarak milliyetçi ve muhafazakâr seçmen tabanının güçlü olduğu bir bölgedir. Konya, Kayseri gibi şehirlerde AK Parti’nin hakimiyeti gözle görülür derecede belirgin olup, MHP de milliyetçi tabanını korumaktadır. Çiftçilik ve sanayi ile ilgilenen seçmen, ekonomik istikrarı ve muhafazakâr değerleri önceliklendiriyor. CHP ve İYİ Parti ise daha çok genç nüfusun bulunduğu kent merkezlerinde oy oranını arttırmayı hedefliyor.
Genel Değerlendirme
Türkiye’nin siyasi haritası, bölgesel kimliklerin, sosyo-ekonomik yapıların ve tarihsel dinamiklerin etkisi altında şekilleniyor. AK Parti, genel olarak muhafazakâr ve milliyetçi değerlere sahip olan kırsal kesimlerde güçlü olurken, CHP daha çok kentsel ve seküler değerlere sahip bölgelerde oy topluyor. MHP’nin özellikle milliyetçi taban üzerindeki etkisi sürerken, HDP ise Doğu ve Güneydoğu’da Kürt seçmen kitlesi üzerinde etkili oluyor. İYİ Parti ise milliyetçi tabanda kendine yer bulmaya çalışarak hem şehirli hem de kırsal kesimden oy alma hedefinde.
Bu tablo, 2023 ve sonrası Türkiye siyaseti için genel bir rehber sunuyor; ancak seçim dönemlerine göre değişkenlik gösterebilir. Siyasi partiler, bu farklılıkları göz önünde bulundurarak stratejilerini bölgesel bazda şekillendiriyor ve oy potansiyellerini arttırmayı hedefliyor. Her siyasi parti için ayrı ayrı analiz yapılabileceği gibi genel durum nasıl değiştirilebilir konusunda tecrübeli think thank kuruluşlarından faydalanabilir. Bu bağlamda yakında faaliyete başlayacak olan VİSSAM gerçek ve doğru analizler ile bu konuda hizmet verecek.
Gökalp Şentürk
Stratejik Araştırmacı