Sene 2017 olması lazım, meslektaşlarımızla birlikte Odesa’ya gitmiştik
Her gittiğim ülkede yapmayı sevdiğim şeylerden biride, gittiğim şehri yürüyerek dolaşmak, bulabilirsem bitpazarına ve ya eskicilerine uğramak olduğu için, birlikte dolaştığım bir kaç meslektaşım ile birlikte sora sora bitpazarlarını bulmuştuk.
Eskiciler ve bitpazarları o ülkenin yaşanmışlıklarını gösterdiği için her serginin önünde dakikalarca durur o eski eşyanın kimler tarafından kullanılmış olabileceğini hayal eder kendimce o millet hakkında fikir sahibi olurum.
Almasam bile eski eşyalara bakmayı çok severim.
Yere dizilmiş eski eşyalara bakarken pazarın sonuna doğru tüylü kalpak satan bir esnafın önünde durmuştuk.
Tarihi dizilerimizde de sıkça gördüğümüz tüylü kalpaklar çok hoşumuza gitmişti.
Hepimiz sıra ile beğendiğimiz renklerde ki sonradan koyun yününden yapıldığını öğrendiğimiz şapkaları başımıza takıp, yakışıp yakışmadığını birbirimize sormaya başlamıştık.
En nihayetinde 3 arkadaş almaya karar verip fiyatını sorunca satıcısından 200 Grivna cevabını almıştık.
Bir arkadaşımız cep telefonundan hesap makinesi uygulamasını da açarak kalpak satan esnafa yarı İngilizce yarı Türkçe yarı da beden dili ile 3 tanesi 500 olur mu diye sordu?
Şaşıran adam cevap dahi vermemişti.
Pazarlık yapmak isteyen ve istediği cevabı alamayan arkadaşım, dillerini bilmediğimiz için meramını anlatamadığını düşünürken, sohbetimizi kenardan izleyen ve orada yaşadığını sonradan öğrendiğimiz bir Türk bize dönerek!
Sizi çok iyi anladı, anladı ama anlam veremediği için cevap vermedi!
Bunlarda pazarlık yok!
1 tane de alsan aynı 10 tane de alsan aynı dedi.
Değeri 200 ise 250 demezler, 180 e de vermezler deyince biraz şaşırmış ama çokça saygı duymuştuk.
Pazarlık yapmayacakları için pazarlık payı da koymuyormuşlar demek ki!!!
***
Hemen hemen 10 dan fazla ülkeye gittim, gittiklerim içerisinde pazarlık kültürü olan bir gavur memlekete denk gelmedim.
Bitpazarında bile!
Pazarlık galiba sadece Müslüman ülkelerde var!
Tatil için Müslüman ülkelere giderseniz serbest zaman öncesi rehberler kesinlikle alışverişten önce muhakkak pazarlık yapın diye tembihlerler!
Gavur memleketlerde etiketinde ne ise o!
Gavur ülkelere yerleşen oralarda yaşayan soydaşlarımız ve dindaşlarımız pazarlık kültürünü yaşatıyor ise ona bir şey diyemem(!)
Yani demem o ki!
Pazarlık gerçekten sünnet midir, yoksa rivayet midir bilemem ama, içerisinde daha ucuza bulabilir miydim, yoksa pahalı mı aldım şüphe duygusunu barındırdığını söyleyebilirim.
Alan da satanda bizden olunca pazarlık payı kesinlikle koyulmuş olduğu düşüncesi ile önce o payı halledip sonra bir miktar daha indirmek gerekir!
En son kaça olur!
Sen kaça aldın!
Bana da mı bu fiyat!
Hele sen olurunu söyle!
Ben hep sizden alıyorum!
Aynısı şurada daha ucuz!
Ayağımız alışsın!
Ne senin dediğin ne benim dediğim ortası olsun!
Falancanın yeğeniyim, çevrem geniş sana müşteri bağlarım!
Tut elimi!!!
Baktı olmadı, tamam senin dediğin olsun ama yanında şunu da hediye ver!
Ve daha niceleri…
Gerçi açık hesap aldıysa zamanında ödese ona da şükür ya neyse…
***
Biz de mecburen alırken ucuza alıp satarken pahalı satmanın yollarını bulmak durumunda kalıyoruz, ve her şey ateş pahası olduktan sonra da Şrinkflasyon, Skimpflasyon ve Enflasyon diyerek siyasetçilerimizi eleştiriyoruz.
***
Not: bu yazıyı “alırken de satarken pazarlık yapmak mecburiyetinde kalmaktan rahatsız olan” 30 yıllık bir esnaf olarak yazıyorum.
Ehliyet, liyakat, sadakatten önce bir malı ederine alıp satma işini çözmemiz lazım diye düşünüyorum.
Kazık atma ve kazıklanmama duygusunu azaltırsak diğer büyük meselelerimiz de aşama aşama azalır inşallah.
Salı günümüz de mübarek olsun inşallah.