DANIŞMANLIK-BAKANLIK;
Liyakatlı, ferasetli imanlı kişilere has bir konudur.
Bu yüzden üst düzey devlet adamlarına tavsiyemiz “danışman ve bakanlık” seçerken fitne fesat Dırar Mescidi mensuplarını değilde öz be öz Türk Civan yiğitleri olan Tonyukuk tipli Ülkücü kişileri alınız.
Danışman ve bakan seçerken bin kere düşünmeli.
Atalarımız boşuna dememişler;
“NE TALE GAFLETE HU…ZALE DEVLETE HU.!”
{Gafleti uzun olanın…Devleti yok olur.!}
Zaman zaman öncelikli işini bırakan merkez isyanlarına katılan gaflet çemberinde bulunan tulumbacılar vardı.
Tulumbacılar….
Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağı'na bağlı olarak Dergâh-ı Âli Tulumbacı Ocağı adıyla kurulan itfaiye teşkilatıdır.
Yeniçeri Ocağı'nın 1826'da kaldırılmasıyla bu ocak da lağvedildi. Yerine yarı askeri bir İtfaiye Teşkilatı kuruldu.
Tulumbacılık mesleğinde asıl olan söz dili değil, hal dilidir.! Konuşmaktan çok yaşamaktır.
Bu yüzden deriz ki;
Beheyy Tulumbacı Ağalar..
Üsküdar’da yangına giderken her türbe önünde durup FATİHA okunmaz.! Çünkü Üsküdar’ın her tarafı türbe/tekke…Önce mahallede ki yangını söndürün.!
Hz.Pir’de Mesnevi’sinde der ki;
“Ey Can...Önce farenin şerrini def’et,
Sonra buğday biriktirmeğe çalış, çabala.!”
Ve Hz. Pir devam eder;
“Su geminin içine girerse onu batırır,
Altında bulunursa onu yüzdürür.”
Sadık kullar geminin içini su ile doldurmaz, camdan yapılan evini taşlamaz, ambara musallat olan fareleri def eder.
Bizde deriz ki…
VEFA;
Yangın varken seçtiğindir...
Söndükten sonra seçsen ne yazar, vazgeçsen ne yazar...
Çünkü...
SADAKAT…
Sevginin muhabbetin mayasıdır.Fikri mayası bozuk olanın sevgisi şaibelidir, çökmüştür.
Gökalp Şentürk