Hasan Barın

Tarih: 22.05.2024 17:26

REİSİ'NİN ÖLÜMÜ SONRASI ALIN SİZE SEKİZ DELİ SORU!

Facebook Twitter Linked-in

Takmasam daha iyi de gündemde olan, sözüm ona Reisi ve yanındakilerin ölümleriyle sonuçlanan kazayla ilgili taktığım aklıma gelen deli sorular var.

Sözü uzatmadan cevap verilmesi zor olduğundan cevap bulamayacağımı bile bile şu soruları sizlerle de paylaşıp, sizlerin de beynini yorup; egoistçe de olsa  beynimdeki yorgunluğu sizlere de paylaştırıp az da olsa beynimi rahatlatmak istiyorum.

Buyrun gelsin birinci soru

1- Azerbaycan'a  gelinen helikopterin, Azerbaycan dönüşü değiştirilerek başka bir helikopterle dönüldüğü; dönüş rotasının değiştiği söyleniyor. 
Bu doğru mudur; doğruysa buna niye gerek duyuldu.

2- Üç helikopter havadayken, sadece Cumhurbaşkanı dahil esas devlet erkanını taşıyan helikopter düşüyor niye birşey olmuyor.

3- Helikopterin sert iniş yaptığı haberi alındıktan saatler sonra, Türkiye’den kalkan SİHA sadece gidip yer tespiti yapıp İran yetkililerine yerini belirtiyor. 
İyi de, olay yerin tespit edilememesi idi ise;
Havadaki üç helikopterden biri, kaza geçiren helikopterin kaybolduğunu kaybolduktan otuz saniye sonra anlıyor. Helikopterin kaybolduğunu anlayan helikopter, kaybolan helikopterin geliş rotası bile elindeyken nereye düştüğünü veya hangi bölgeye inmiş olabileceğini bilemez miydi, bildirilemez miydi ki, ta Türkiye'den SİHA'nin saatlerce gelmesi beklendi?

Kaldı ki havadaki helikopter jet uçağı değil ki 30 saniyede kaza yaptığı söylenen helikopterden ne kadar uzaklaşmış olabilir?

4- Türkiye'den kaldırılan ilk SİHA'mız silah donanımıyla havalandı. İran bunu kabul etmedi, birkaç saat sonra başka bir SİHA'mız Türkiye'den İran semalarına ilerledi. 
Peki;
Zaman bu kadar kıymetliyken, ilk kalkan SİHA'mız neden kabul edilmedi; silahlı olmasın da ne gibi bir mahsur gorüldü; zaman bu kadar kıymetliyken, içinde cumhurbaşkanı varken, ikinci SİHA'mızın kalkıp ulaşacağı yaralı varsa ki varmış, müdahale  edilmesi gereken süre niye heba edildi.

5- İran, Türkiye SİHA'sı havalanmadan saatler öncesinden alelacele helikopterin yaşadığı duruma “acil iniş” yaptı denilerek” açıklama yapmak zorunda hissetti?
Acil iniş yaptığı bilinmeli ki bu açıklama yapıldı; peki acil iniş yaptığı nereden biliniyordu; madem acil iniş yaptığı biliniyorduysa nereye  acil iniş yaptığı da bilinmeli ki bu açıklama yapıldı, biliniyorduysa niye bu kadar beklendi? 
Hem, helikopterin sinyalinin kesildiği yerin yakınları tespit edilip; sonuçta cumhurbaşkanı, dışişleri bakanı ve üst düzey bürokratlar helikopterde, o bölgeye anında binlerce insan yönlendirilemez miydi?

6- Hava şartlarına helikopterin eski, yaşlı, donanımsız olması kazada etken deniyor.

İyi de;
Diğer helikopterdekilerin anlattığına göre;
Seyir esnasında o rotada hava da görüş açısı da iyiymiş. Önlerine görüş açısını etkileyecek sadece bir bulut çıkmış, onun da altından geçmişler.

Yani  haber ve algı yapıldığı gibi hava kötü değil. Helikopterin kırk senelik helikopter olduğu, o yüzden helikopter düştü savına gelince;
İyi de; cumhurbaşkanı, dişişleri bakanı ve diger önemli devlet erkanını taşıyan helikopter kısacık mesafede arızalanacak kadar eski de; korumaları taşıyan  diğer iki helikopter  bir yaşında mı, çok mu yeni ; peki diyelim ki kaza bunu savunanlar haklı, hava aynı hava, helikopterler aynı yaş ve tipte niye onlara hava şartlarından eski olmasından kaynaklı birşey olmuyor?

İran'da hep bu eski helikopterler kullanılıyor. Niye özellikle de İran, Azerbaycan, karşılıklı ziyaret ve anlaşmalarından sonra; İran, Azerbaycan Türkiye ilişkilerinin geliştiği zamanda ve özellikle de Azerbaycan dönüşü böyle bir olay yaşanıyor.

Esas dikkat utandıran iki soruyu en sona bıraktım:

7-  Düşme esnasında şöyle oldu böyle oldu, düşüyoruz diye hiç mi ses kaydı yok?
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ofis başkanı Gholamhossein Esmaili, Reisi'nin helikopterinde bulunan olayın ilk esnasında yaralı olan, Tebriz Cuması Seyyid Muhammed Al- Haşim'le telefon konuşması yapıyor. 
Al-Haşim kendisinin kötü olduğundan, ağaçlık bir yerde bulunduğundan, ne olduğunu alamadığından, etrafta da kimseyi görmediğinden bahsediyor. 
Defalarca da konuşulmuş, en son görüşmeden sonra da cevap alınamaz olmuş.
Peki istihbaratı ile övünen İran, telefon sinyalinden uydudan yaralının yerini dolayısıyla da helikopterin yerini bulamaz mıydı?

8- Reisi'nin bulunduğu helikopteri Türkiye'den kalkıp aramaya giden SİHA'mız ve Devlet aklı orada ne gördü, olan bitenden ne okudu ki Türkiye Hava Sahası'na girdiğinde; Dünya’daki milyonlarca insanın seyrettiğini bile bile neden Van Gölü üzerinde ay yıldız yapacak şekilde havada uçarken çok ağır tehditkar bir mesaj verme gereğini neden duydu. 
Bu sorulara bile doyurucu cevap verilemeyeceğinden;
Kara kutu kayıtları, ses kayıtları; helikopterin düşme sebebini belirten tarafsız raporları; cesetlerdeki otopsi sonuçları açıklanacak mı sorularını hiç sormayacağım.

Aslında gerek te yok!
Matematik işlemlerinin de; hayatında bir sağlaması vardır.
Kim daha fazla nemalanacak; sonrasında hangi devletlerle, kimlerle işbirliği oluşturacak; İran’da neler olacak; yeni iktidar, özellikle de Reisi döneminde izlenmeye başlayan  Azerbaycan ve Türkiye ile yakınlaşma politikasını  nasıl ve ne şekilde tutarlı olacak; biz bunları görüp sentezledikten sonra düşündüklerimiz ve sorduklarımızın gerçek hayattaki reel politikada sağlamasını göreceğiz.

O yüzden, şimdilik;

Sağlık, huzur, saygıyla kalın!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —